Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın banka tüketici kredisi sözleşmesinin teminatı olarak ipotek verilen taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın almış olan davacının, alacaklı banka tarafından kredi borçlusu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, borçlunun borcunu ödemesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığından bahisle, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu, davacının, satıcının cüzi halefi durumunda olup, uyuşmazlığın temelinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda düzenlenen tüketici kredisi niteliğindeki konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacının tüketici tanımına uymadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, konut kredi sözleşmesi gereğince konulan ipoteğin terkini isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu ipotekli taşınmazda tesis edilen ipoteğin konut kredisi nedeniyle verilmiş olmasına dayalı olarak konut kredisi dışındaki alacakların tahsili için bu takibin yapılıp yapılamayacağı ve konut kredisi borcunun depo edilmesi suretiyle ipoteğin fekki şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

      Kat 17 nolu bağımsız numaralı taşınmaz üzerine konulan ipoteğe ilişkin 31/10/2013 tarihli 17521 yevmiye numaralı ipotek resmi senedi istenildiği takdirde yine davalı Banka ve dava dışı Mustafa Seçer arasında imzalanan ipotek sözleşmesi incelendiği takdirde ipoteğin T3 Mersin şubesinden kullanılan konut finansmanı sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı krediden doğan borçları …’’ ihtiva ettiğinin ve sözleşmenin amacının aynı yevmiye ile satın alınan taşınmaza ilişkin konut kredisi kullanımından kaynaklandığının açıkça görüleceğini, keza aynı tarih ve yevmiye numarası ile Mustafa Seçer'in hem taşınmazı satın aldığını hem de konut kredisi nedeni ile banka lehine ipotek tesis ettiğini , banka lehine tesis edilen ipoteğin bir limit ipoteği olmaması tam aksine anapara ipoteği olması nedeniyle davalı bankanın ipoteğinin sadece konut kredisine ilişkin tesis edildiğini, ipoteğin konut finansman kredisi nedeni ile alınan kredi borcuna ilişkin olarak kurulduğu...

      Davalılar-karşı davacılar vekili cevap ve karşı davasında, konut kredisinden kaynaklanan borcun 11.02.2009 tarihli protokolle ödeme planına bağlandığını ve 10.02.2009 tarihi itibariyle 200.000,00 TL olarak taksitlerle ödenmesi halinde başkaca bir talepte bulunulmayacağının kararlaştırıldığını, diğer sözleşmelere istinaden kullandırılan kredili mevduat hesabından dolayı da, yine taraflar arasında 11.02.0009 tarihli bir protokol imzalanarak 10.02.2009 tarihi itibariyle borcun 94.712,00 TL olduğu ve protokol gereği ödendiğinde başkaca talepte bulunulmayacağının kararlaştırıldığını, ödemeleri zamanında yapmakta iken, icra takibine girişildiğini, ödeme emrine itiraz edildiğini ve konut kredisi borcunun tamamen ödendiğini, protokollerin birbirinden bağımsız olmaları nedeniyle ipoteğin fekkinin gerektiğini beyanla davalı bankaya konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının olmadığının tespitine, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....

        nun taşınmaz üzerinden çekilen konut kredisi borcunu ödediğini, ipoteğin kaldırılması için bankaya başvuru yapıldığı halde ipoteğin kaldırılmadığını, davalı alacaklı bankanın 16. İcra Müdürlüğünün 2013/7209 sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, müvekkilinin, ...'nun borcundan sorumlu olmadığının tespiti ile ipotek borcunun ödenmesi nedeniyle taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, banka kredisinden kaynaklanan ipoteğin fekki nedeniyle davacının borçlu olmadığına yönelik açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunda, davacıya kredi kartından doğan borcun bildirilmesinin 24/04/2013 tarihli ihtarnameyle yapıldığı, bu durumda ipotek resmi senedinin tüketici mevzuatı kapsamında konut kredisi ve kredi kartı işlemleriyle birlikte dava dışı ...'...

          lehine 26/12/2016 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın cevabi yazısında, ipoteğin konut kredisi için konulduğunun ve ipoteğin devam ettiğinin bildirildiği görülmektedir. Dairemizce tapuya yazılan yazıya verilen yazı cevabının ekindeki ipoteğe ilişkin resmi senedin sözleşme şartları madde 1'de yer alan; “ T.C. Ziraat Bankası A.Ş. İle aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 280.000,00 TL üzerinden teminat olarak T.C....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemede açılan davanın konusunun satış bedeli olmayıp, ipoteğin fekki olduğunu, söz konusu ipoteğin davalı bankadan çekilen 69.000TL kredi için konulmuş olduğunu, bu borcun faiziyle birlikte bankaya ödendiğini, alacak sona erdiğinden ipoteği ihtiyaç kalmadığını, davalı banka tarafından ödenmediği iddia edilen 21.000 TL'nin davalı tarafından müvekkile verilen bir borç kredisi olmadığı için 69.000 TL tutarındaki kredi için konulan ipoteğin konusu olamayacağını, bilirkişinin hatalı raporları neticesinde dosyada mevcut uzman mütealası dikkate alınmadan karar verildiğini, davalı banka ile dava dışı şirket arasındaki protokolde imzası olmayan müvekkiline bu protokolden bilirkişi yorumu nedeniyle sorumlu tutulmasının hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, ipotek fekki davasının borcun miktarı davasına dönüştüğünü, davanın konusu dışına çıkılarka hükme bağlandığını, davalı banka ile dava dışı şirket arasındaki protokolde imzası olmayan davacı müvekkilinin...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde şikayetçi ipotek borçlusu vekili icra mahkemesine başvurusunda; takip konusu ipoteğin, asıl borçlunun sadece konut kredisi sözleşmesinden doğan borcu için verilmesine rağmen, konut kredisi dışındaki risklerden kaynaklanan alacakların da takip konusu yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece; şikayetçinin, sadece konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle sorumlu olup, asıl borçlunun diğer risklerinden...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT-İPOTEĞİN TERKİNİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ipoteğin terkini, maddi-manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini isteklerinin reddine, maddi tazminat isteğinin kabulüne, manevi tazminat isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.12.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile ihbar olunan vekili Avukat ......

              UYAP Entegrasyonu