Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, "borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

Mahkemece, davacının dava dışı ...dan satın aldığı dava konusu taşınmaza ilişkin kredi borcunun tamamını ödediği, ...nın davalı bankadan kullandığı kredi kartı nedeniyle doğan borcunu ödememiş olmasının sorumluluğunun davacıya yükletilmesinin mümkün olmadığı, kaldırılması istenen ipoteğin, dava dışı ...ya kullandırılan konut kredisi nedeniyle kurulduğu, kredi borcunun tamamen geri ödenmesiyle de kaldırılması gerektiği ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalı banka ile dava dışı 3. kişi arasında imzalanan tüketici kredisi nedeniyle davacının daha sonra satın almış olduğu taşınmaz üzerinde kurdurulmuş ipoteğin kaldırılmasından kaynaklanmakta olup; davacının ipoteğe konu tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklı tahsilatın tamamının banka tarafından yapılmış olması nedeniyle taşınmazda tapu siciline ... A.Ş. lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesi taleplidir....

    Lehine ipotek tesis edilen bankanın cevabi yazısına göre, ipoteğin konut kredisi için tesis edildiği belirtilmiş ise de, resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar dikkate alındığında, ipoteğin kullandırılan konut kredisi ve ipotekli bireysel finansman kredileri dahil her türlü tüketici kredisi sözleşmeleri ile doğmuş doğacak borçlarının teminatı olarak tesis edildiği, bu durumda ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun, haciz tarihinden önce ödenmediği, 27/02/2021 tarihinde de kredi ödemesinin devam ettiği anlaşılmakla, şikayetin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

    ya refinansman kredisi kullandırdığını, müşterilerin konut kredisi hesaplarına EFT ile havale yapıldığını ve davalı bankaya olan borçlarının kapatıldığını, müvekkili bankanın müşterilerin taşınmazları üzerinde 2. derece ve sırada ipoteği bulunduğunu, konut kredilerinin tamamen ödenmesine rağmen davalı bankanın bu taşınmazlar üzerindeki 1. derece ve sıradaki ipoteklerini kaldırmadığını, davalı bankanın üçüncü şahısların borçları nedeniyle her iki taşınmaz hakkında da hukuka aykırı olarak satış işlemlerine başladığını öğrendiklerini belirterek taşınmazlar üzerindeki davalı banka lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasına, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde davalı bankaya ödenen paranın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kaldırılması istenen ipoteklerin müvekkil bankanın doğmuş ve doğacak tüm alacakları için tesis edildiğini, ..... ve .......'...

      Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan kayıtlar nedeniyle söz konusu ipotek, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edilmiş ise de; banka tarafından ipoteğin konut kredisinin teminatı olarak kurulduğunun bildirildiği, borçlunun bankadan konut kredisi dışında kullandığı başkaca bir kredi bulunmadığı, konut kredisi dışında bankaya başka bir borcun bulunmadığı, bu durumda şikayete konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olduğu ve haczedilmezlik şikayetine engel bulunmadığının kabulünün gerektiği kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davacının sosyal ve ekonomik durumu ile usul ve yasaya uygun olarak hazırlandığı anlaşılan 16/08/2020 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak meskeniyet şikayeti yönünden davacının şikayetinin kısmen kabulüne ilişkin...

      Davalı Akbank vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava dosyası ile müvekkili lehine tesisi edilen ipoteğin fekki talep olunan taşınmaz sayısı dikkate alındığında uyuşmazlığın tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceğini, davanın görev ve yetki itirazımız kapsamında İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, taşınmaz üzerindeki diğer takyidat lehdarlarına husumetin yaygınlaştırılmasına, müvekkili tarafından davacıya konut kredisi bulunmadığını, satıcı T8 Koza ile müvekkili arasında konut tedarikine ilişkin bir sözleşmenin de bulunmadığından dava konusu ihtilafla bağlı krediden de bahsedilmesinin mümkün olmadığını, esasa ilişkin itirazları kapsamında davanın esastan reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, davalı banka alacağı nedeniyle ipotekli taşınmazın davacı bankadan konut kredisi kullanan üçüncü kişiye satışı nedeniyle davalı bankanın alacağının davacı banka müşterisinin kullandığı krediden ödeme yapılmak suretiyle kapatılması halinde ipoteğin kaldırılacağı taahhüdüne ve ödemenin yapılmış olmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığı iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        HD'nin yerleşmiş uygulaması gereğince taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu konut kredisi, zirai kredi, ya da esnaf kredisinden kaynaklanmamış olması durumunda ipotek veren borçlunun diğer alacaklılara karşı da haczedilmezlik iddiasından vazgeçmiş sayılacağı, bu kapsamda davacının davalı alacaklıya karşı da haczedilmezlik iddiasından vazgeçtiğinin kabulünün gerekeceği gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....

        Her ne kadar banka tarafından ipoteğin konut kredisi kullanımı nedeniyle alındığı bildirilmiş ise de, celp edilen ipotek senedi incelendiğinde, ipoteğin her ne ad altında olursa olsun, doğmuş ve doğacak tüm kredilerin ve/veya kredi sayılan işlemlerin kurulması, teminat altına alınması ve/veya geri ödenmesi kaynaklı borçlarının da teminatını teşkil ettiğinin belirlendiği, buna göre söz konusu ipoteğin, zorunlu ipoteklerden olmadığı, bu sebeple meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil ettiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        -TL bedelli ipotek tesis ettiğini, davacının bütün edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacının 17/05/2018 tarihi itibariyle konut kredisinin tamamını ödediğini ve sözlü olarak ipoteğin fekkini davalı taraftan talep etmesine rağmen, davalı tarafın bugüne kadar ipoteği kaldırmadığını, bildirerek 20/09/2007 tarihli konut kredisi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ve iş bu kredinin teminatı olarak alınan Mersin İli, Akdeniz İlçesi, 277 Ada, 7 Parsel, 3. Kat, 5 nolu bağmsız bölüm üzerine 03/02/2012 tarih ve 1952 yevmiye numarası ile 134.033,40.-TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; davacı Dilek Alıcı vekilinin davalı T3 aleyhine açtığı ipoteğin fekki davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu