Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davalı bankaya “sabit faizli konut kredisi” dışında başkaca bir riski olduğu görekçesiyle ipoteğin kaldırılamayacağının bildirildiğini ne varki, taşınmaz üzerine konulan dava konusu ipoteğin “sabit faizli konut kredisi” için konulmuş olup, dava dışı ...’in başkaca borçları gerekçe gösterilerek ipoteğin kaldırılmamasının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu beyanla davanın kabulü ile, tapuda adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... ada 12 nolu parsel 5 nolu bağımsız bölüm üzerindeki 4.11.2013 tarih ve 5980 yevmiye nolu 232.500,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına (fek’ine), davalı bankanın, kötüniyetli yaklaşımından dolayı dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; ipotek veren dava dışı ...'in kredi kartı sözleşmesinden dolayı borcunun bulunduğunu, işbu ipoteğin tüm borçlarının teminatı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

    Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı banka tarafından ipotekli taşınmaz maliki-borçlu aleyhine, konut finansmanı kredisi, eşit taksitli kredi ve kredi kartı borcuna ilişkin hesap katı ihtarı ile limit ipoteğine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun diğer itiraz ve şikayetleri ile birlikte ipoteğin konut finansmanı kredisine dayalı olarak kurulduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini istediği; mahkemece, icra emrine ilişkin tebligatın usulüne uygun olduğu ve tebliğden itibaren 7 günlük sürenin geçtiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir...

        Tüketici Mahkemesi'nin 2022/599 Esas sayılı dosyasından 23/09/2022 tarihli tensip tutanağı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davacının 2008 yılında davalı bankadan konut finansmanı sözleşmesi imzalayarak konut kredisi aldığını, sözleşmenin tüketicinin korunması hakkındaki kanun ile konut finansmanı sözleşmeleri yönetmeliğine ve diğer yasal düzenlemelere aykırılık içerdiğini, konut finansmanı kuruluşlarının kredi sözleşmesi öncesi bilgi formu sözleşmesi düzenlemesi ve makul bir süre vermek zorunda olduğunu ancak bankanın bu bilgilendirme formu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, uzun bir süre sonra iki adet form imzalatıldığını ancak bir nüshasının davacıya verilmediğini, bu sözleşmenin tarihsiz olarak imzalatıldığını, daha sonra usulüne uygun olarak hazırlanan bilgi formu imzalaması için bankaya çağrıldığını ancak davacının bu kez gitmediğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu ve...

        düzenlemesi karşısında, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (1) sayılı tarifenin "(B) İcra ve iflâs harçları" bölümünün "I-İcra harçları" başlıklı fıkrasının 3/h bendindeki atfın 6362 Sayılı Kanun'un 57/1. maddesine yapıldığının kabulü gerekir.6362 Sayılı Kanun'un 57/1. maddesinde; ''Konut finansmanı, konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması ve bu kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kredi kullandırılmasıdır. Konut finansmanı kuruluşları, konut finansmanı fonları ve ipotek finansmanı kuruluşlarının bu kredilere ve alacaklara dayalı veya bunların teminatı altındaki işlemleri de bu kapsamdadır.'' hükmüne yer verilmiştir.Bu durumda, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca somut olaya bakıldığında; takip konusu kredi konut finansmanı kapsamında olduğundan tahsil harcının ¼ oranında alınması gereklidir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYA NO:2021/253 KARAR NO : 2022/713 DAVA:İPOTEĞİN FEKKİ (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:30/11/2020 KARAR TARİHİ:11/11/2022 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İPOTEĞİN FEKKİ (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki bulunduğu ... ilçesi, ... mah. 261 ada, 18 parsel de ... Ev niteliğindeki taşınmaz üzerine, kredi borçlusu ... için ... A.Ş....

            kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde balğı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığının müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının...

            KARAR Davacı, davalı bankadan 14/07/2008 tarihli konut kredisi finansman sözleşmesi ile kredi aldığını, kredinin teminatı olarak satın alınan taşınmaz üzerinde 15/07/2008 tarihinde 70.487- TL miktarlı 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, kredi borcunu erkenden ödediğini ancak davalı bankanın hesabı bir türlü kapatmadığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borç ( anapara, faiz, komisyon, sigorta primleri, erken ödeme cezaları vs. ) tümüyle ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılması için 350-TL masraf istendiğini ileri sürerek, kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcun ödenmiş olması nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, sözleşmenin haksız şart niteliğindeki 3.maddesinin iptaline, ipoteğin varlığını ve devamını gerektirecek koşullar ortadan kalktığından ipoteğin fekkine, davalı tarafça sebep olunan 63,43- TL noter masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, konut kredisi sırasında hayat sigortası yapılmamış davacılar murisinin ödemeler devam ederken vefatı sebebiyle, borcun mirasçılarca ödenmemesi üzerinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip ile dayanağı konut kredisi sözleşmesi yönünden menfi tespit ve buna bağlı olarak ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacılar murisi ile davalı arasında 2.4.2007 tarihli konut kredisi sözleşmesi imzalandığı, 24.11.2009 tarihinde kredinin yapılandırıldığı, kredi kullananın ödemeler devam ederken 9.12.2012 tarihinde vefat ettiği, bakiye ödemelerin mirasçılarca tamamlanmaması üzerine davacılar hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2013/2570 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlandığı çekişmesizdir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1236 KARAR NO : 2022/1022 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/1369 Esas - 2021/376 Karar DAVA KONUSU : Davacı İle Davalı Banka Arasında İmzalanan Konut Kredi Sözleşmesi Gereğince Kredi Sözleşmesinin Teminatı Olarak Verilen İpoteğin Fekki KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı banka nezdinde konut kredisi kullandığını, bu nedenle davalı tarafından 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin tüm ödemelerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı bankanın ipoteği kaldırmaması üzerine eldeki davayı açtıklarını, açıklanan nedenlerle dava konusu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu