Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 19.09.2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat (komşuluk hukukundan kaynaklanan) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların mülkiyetinde bulunan ... İli, Merkez İlçesi, 2865 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan bahçe duvarı ve ambarın, davalı taşınmazındaki hafriyat ve inşaat çalışması nedeniyle zarar görüp kısmen yıkıldığını iddia ederek maddi tazminat talep etmiştir....
O halde, davalı, paydaş olduğu taşınmazın niteliğini değiştirecek işlem yapamaz, ancak oybirliği ile mümkündür. Diğer yandan, paylı mülkiyette paydaşlardan birisi taşınmazın korunması ilişkin davaları da açabilir. Buna göre, davacının dava dilekçesinde talebi taşınmazın binanın statik açıdan riski hale getirildiği iddiasıyla eski hale getirilmesi olup, davanın niteliği itibariyle paya bölünerek eski hale getirme mümkün değildir. Tüm bu açıklamalara göre, mahkemece, davacının eski hale getirme talebine yönelik davalı tarafından taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...
Davacı vekili, 390 ada 9 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, üzerindeki binanın imar mevzuatına uygun yapıldığını, yapı kullanma izin belgesinin alındığını, komşu 10 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın yapımı sırasında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle müvekkiline ait binanın hasar gördüğünü, oturulamaz hale geldiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin mahrum kaldığı kira gelirleri ile binanın oturulamaz hale gelmesi nedeniyle uğradığı ekonomik kaybın belirlenerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, yargılama asliye ticaret mahkemesince sürdürülmüş ve karar verilmiştir....
İlçesindeki taşınmazdan davalı tarafından değişik zamanlarda müvekkillerinin rızası olmaksızın toprak alındığını, davalının alınan malzemeyi ...-... karayolu yapımı çalışmasında kullandığını belirterek, alınan malzeme bedeli ile taşınmazın eski hale getirme masraflarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın olay tarihindeki gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi yıkım ve komşu parsele geçici olarak girilmesine izin verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, yıkım ve komşu parsele geçici olarak girilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ESKİ HALE GETİRME,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmaza davalının atık tuzlu su akıtmak suretiyle müdahale ettiğini, yaklaşık 16.000 m² lik bölümün zarar gördüğünün tespit edildiğini, tespitten sonrada eylemin devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazına elatılmadığını, ididaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayden davacıya ait çaplı taşınmaza davalının tuzlu su akıtmak suretiyle müdahale edildiği ve taşınmazın zarar gördüğü, yargılama sırasında elatmanın sonlandırıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, sulh hukuk mahkemesinden verilen komşuluk hukukuna aykırı elatmanın önlenmesi, ve eski hale getirme ve tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....