Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 60. maddesi uyarınca zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının olayı ve zarar vereni en geç .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/17 esas sayılı davasının dava tarihi olan 17/03/2005 tarihinde öğrendiği, davacının ilk davada talep etmeyip, iş bu davada talep ettiği eski hale getirme bedeli bakımından ve iş bu davanın açıldığı tarihten bir önceki yıla (2011) ilişkin ürün zararı haricindeki yıllara ait ürün zararı bakımından, taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı mülkiyet hakkına dayanarak taşınmazın eski hale getirilmesini istemektedir. Mülkiyet hakkı devam ettiği sürece, malikin mülkiyet hakkından doğan isteme hakları zamanaşımına uğramaz....

    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından, bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yadan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

    Davalı, davacı taşınmazı içerisinde kalan eski duvar bölümünü yaptırmayı kabul ettiğini ancak davacının taşınmazına akan suların akışının önlenmesi yönündeki talebinin kot farkı nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, 20.01.2012 tarihli raporda belirtilen su toplama merkezi projesinin uygulanması ile davacı taşınmazına suların akmasının önlenmesine ve 27.02.2012 tarihli raporda belirtilen eski duvarın yıkılan bölümünün eski hale getirilmesine, eski hale getirme bedeli olan 338,76 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 737. maddesi gereğince komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir....

      Davacı, adına kayıtlı taşınmazdan davalının izinsiz aldığı stabilize malzemesi nedeniyle taşınmaza zarar verildiğini, davalıya zararı giderip eski hale getirmesi için çekilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını belirterek, verilen zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazdan sadece 2008 yılında malzeme alındığını, o tarihte davacının malik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalının malzeme alarak zarar verdiği gerekçesiyle, alınan bilirkişi raporları da değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi ve bu durumda ise taşınmazın tapusunun halen davacının üzerinde kalmaya devam edeceği de gözetilerek, belirlenen tazminat tutarından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 43. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen eski hale getirme, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmadan kaynaklanan eski hale getirme, tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

          Bu durumda el atılan taşınmaz bedelinin 4.607,00-TL. olacağı ve bu değer hesaplanan eski hale getirme bedelinden yüksek olduğundan, eski hale getirme bedeline hükmedilmesinde temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

            Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Somut olayda yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle davacının uğradığı zararlar ile bunların giderilmesine ilişkin önlem ya da önlemler kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve ondan sonra toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek infaza elverişli biçimde(alınacak önlemler belirtilmek suretiyle) hüküm kurulması gerekirken ,noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....

              yapılan yol inşasının durdurulduğunu, ancak taşınmazlarda yol yapıldığı ve harfiyat döküldüğünden müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını, mağdur olduğunu, taşınmazın bu hali ile kullanılması mümkün olmadığını, tasarruf hakkının engellendiğini, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan haksız ve hukuka aykırı olarak taşınmaza müdahele edildiğini, ancak daha sonra yol inşaatı durdurulduğu halde taşınmazın eski hale getirilmediğini, davacının taşınmazı kullanımının engellendiğini, izah edilen nedenlerle öncelikle bahse konu taşınmazların eski hale getirilmesini ve eski hale getirme masraflarının bilirkişiye hesaplattırılarak karşı tarafa yükletilmesini, eski hale getirme bedelinin zemin değerinin aşması halinde haksız ve kamulaştırmaksızın el atılan arsa için 6.000- TL, müvekkilinin uzun süredir taşınmazın üzerinde tasarrufta bulunması engellendiğinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli olarak 2.000,00 TL tazminat olmak üzere toplamda 8.000,00 TL tazminata el atma tarihinden itibaren...

              Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu