yapılmış ise de; bugüne kadar olumlu bir gelişme olmadığını, davalının gerek çaplı taşınmaza tecavüzü, gerekse komşuluk hukukuna aykırı olarak tahammül edilemez şekilde yapmış olduğu müdahalenin ortadan kaldırılmasına, eltamanın önlenmesine, yıkama ve komşuluk hukukuna aykırılığının giderilmesine, ayrıca davalının yola yaptığı müdahalenin de önlenmesine karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkiline ait Sinop ili Merkez İlçesi Kabalı Köyü Köyiçi mevkinde kain tapunun 13 pafta 1233 parselinde kayıtlı çaplı taşınmaza ve ayrıca taşınmazlar arasındaki yola öncelikle davalı tarafından vaki elatmanın önlemesine, eski hale iade ve yıkıma, olmadığı takdirde komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine ve eski hale iade ile yıkıma, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
sonrasında yol güzergahı değiştirildiğini ve müvekkile ait taşınmazlar üzerinde davalı kurumca yapılan yol inşasının durdurulduğunu, ancak taşınmazlarda yol yapıldığı ve harfiyat döküldüğünden müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını, mağdur olduğunu, taşınmazın bu hali ile kullanılması mümkün olmadığını, tasarruf hakkının engellendiğini, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan haksız ve hukuka aykırı olarak taşınmaza müdahele edildiğini, ancak daha sonra yol inşaatı durdurulduğu halde taşınmazın eski hale getirilmediğini, davacının taşınmazı kullanımının engellendiğini, izah edilen nedenlerle öncelikle bahse konu taşınmazların eski hale getirilmesini ve eski hale getirme masraflarının bilirkişiye hesaplattırılarak karşı tarafa yükletilmesini, eski hale getirme bedelinin zemin değerinin aşması halinde haksız ve kamulaştırmaksızın el atılan arsa için 6.000,00 TL, müvekkilinin uzun süredir taşınmazın üzerinde tasarrufta bulunması engellendiğinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/01/2016 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme, olmadığı takdirde maddi tazminat ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın komşuluk hukukuna ilişkin bulunmasına göre, sehven Dairemize gönderildiği anlaşılan dosyanın temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Dosyanın görevli Yargıtay 14....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup - olmaması, kasıtlı hareket edip - etmemesi; elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasındaki illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup - bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi ve aynı konuya ilişkin tazminat davasını etkilemez. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalının madencilik faaliyetleri nedeni ile söz konusu derede davacıların taşınmazlarında zarar oluşturacak şekilde bir kirlenme meydana gelip gelmediği ve davacıların taşınmazlarını etkileyip etkilemediği araştırılmamıştır....
Dosya kapsamında; Dairemiz bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporları ile taşınmazdan stabilize yol malzemesi alınması nedeniyle taşınmazda kot farkı oluşmasından dolayı taşınmazın aynına zarar verilmiş olup, taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin, hesaplanan eski hale getirme bedelinden çok daha yüksek olduğu tespit edilmiş, mahkemece tespit edilen bu eski hale getirme bedelinden dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca % 40 oranında indirim yapılarak 142.248,00 TL açısından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından, bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, taşınmazın kullanılamamasından kaynaklanan zararın yanı sıra eski hale getirme bedeli de hesaplanmış ve mahkemece, eski hale getirme bedeline ilişkin zarar da hüküm altına alınmıştır. Hakim, talep ile bağlı olup; fazlasına hükmedemez.(HUMK.m.74). Bu kural, zarar kalemleri bakımından da geçerlidir ve her zarar kalemi ayrı bir dava (istem) niteliğindedir. Davacının eski hale getirme ile ilgili istemi bulunmadığına göre, bu zarar kaleminin de hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı .... Şti. yararına, yukarıda (3) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı ... yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup - bulunmadığının tespit edilmesinden sonra, varsa; davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....