Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2021 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 02/06/2021 tarihli, 2021/431 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince:Tapu kaydına bağlı taşınmazlarda, TMK'nın 737. maddesine dayalı komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkin davalar (komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davaları dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, Dair; dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 08/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

      Şu durumda, davalı vekiline, istinaf kararı tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu 7/a. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin yasal ve haklı nedenlere dayanmayan eski hale getirme talebinin HMK 95. ve devamı maddeleri uyarınca reddedilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin eski hale getirme dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/03/2012 gününde verilen dilekçe ile 6831 sayılı Kanuna aykırılık nedeni ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair karar verilmiş, davalının eski haline getirme talebine verilen 08/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6831 sayılı Kanuna aykırılık nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı temyiz süresini kaçırdığını belirterek eski hale getirme talebinde bulunmuştur. Davalı eski hale getirme dilekçesinde, temyiz nedenlerini açıklamaksızın karar tebliğinin kendisine yapılmadığını, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'na aykırı olduğunu belirterek eski hale getirme talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

            Davacılar, taşınmazlarından kum alınması nedeniyle eski hale getirme bedelinin davalı şirketten tahsilini istemiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece eski hale getirme bedelinin ödetilmesine ilişkin verilen kararın, Dairemizin 14/11/2013 gün ve 2013/9120-2013/17730 esas-karar sayılı ilamı ile; ''...mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, davalının el attığı taşınmazın sürüm değeri ile taşınmazın eski hale getirilmesi için gereken bedelin belirlenmesidir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Diğer yandan el atılmak suretiyle tamamen kullanılamaz hale getirilen taşınmazdan elde edilen fayda da zarar kapsamında değerlendirilmelidir. Taşınmazın eski hale getirme bedeli, sürüm değerini aşmıyorsa; bu miktara hükmedilmekle yetinilmelidir....

              Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu