Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 147 ada 12 parsel sayılı 20367 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı ve irsen intikal nedeniyle .... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Komisyonca itirazı reddedilen .... ve müşterekleri, tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın 1/4’er pay itibari ile davalılar ....ve.....adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Tespitleri davalı olarak yapılan taşınmazların 30 günlük askı ilanının Kadastro Mahkemesince yapılması zorunlu olduğu halde Kadastro Mahkemesince yöntemine uygun şekilde askı ilanı yapılmamış, kadastro tutanak asılları dosya içine alınmamıştır. Askı ilanı yapılmadıkça ve Yasa'nın 11. maddesinde öngörülen 30 günlük süre dolmadıkça duruşmaya başlanması olanaksızdır. O halde öncelikle çekişmeli taşınmazla ilgili, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11 ve 27. maddelerinde öngörülen şekilde yöntemine uygun askı ilanı yapılmalı, askı ilan süresi dolduktan sonra davaya bakılmalıdır....

      Kadastro Mahkemesinde dava tespit maliki veya komisyonca adına tespit kararı verilen kişi ve kişiler aleyhine açılır. Olayda da dava 23 sayılı parselin malikleri aleyhine açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesindeki istisnalar bulunmadığı takdirde uyuşmazlığın tarafların ibraz ettiği deliller çerçevesinde ve taraflara münhasır bir şekilde çözümlenmesi gerekir. Olayda yasada öngörülen istisnai hallerin bulunmadığı açıktır. Bir diğer ifade ile komisyonca tutanakların malik belirlenmek üzere Kadastro Mahkemesine gönderilmesi, dosyanın mahalli mahkemeden devredilmiş olup muhtevasından malik tespitinin yapılamaması, davanın mirasçılardan biri tarafından açılıp, başka mirasçıların bulunduğunun belirlenmesi gibi haller sözkonusu değildir. Bu durumda hakimin gerçek malik araştırması yapıp, davada taraf olmayan kişi veya kuruluş adına tescil kararı vermesi mümkün değildir....

        K. sayılı ilâmı ile “Davacı vekili tarafından açılan eldeki davanın, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uyarınca yörede 79 nolu Orman Kadastro Komisyon tarafından askıya çıkartılan 2/B çalışmalarında davalı taşınmazın orman dışına çıkarılma talebinin reddine yönelik verilen karara itiraza ilişkin olduğu, oysa, mahkemece kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen ... Kadastro Mahkemesinin .../... E. - .../... K. sayılı kararının kadastro tespitine itiraza ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 20/11/2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B uygulama Yönetmeliğinin 30. maddesinin döndüncü bendinde açıklandığı üzere eylemli orman olmayıp, orman toprağı olması nedeniyle özel mülkiyet kurulamayan, bu yönden mahkeme kararı ile orman sayılan taşınmazlarda da koşullarının bulunması halinde, 2/B'ye çıkarma çalışması yapılması mümkündür. Her iki davanın hukukî dayanak ve sebepleri farklı olduğundan ... Kadastro Mahkemesinin .../... E. - .../......

          Hazinenin ve Köy Tüzel Kişiliğinin davası, köy yerleşim alanı olarak tapu kaydı ile mülkiyeti devredilen taşınmazın üzerine 5 yıl içinde bina yapılmaması nedeniyle tapu kaydının iptali istemine yöneliktir. Bu durumda, dava mülkiyete ilişkin olmayıp mülkiyete esas olan tapu kaydının geri alınması istemini içerdiğinden yenilik doğrucu hakka ilişkindir. Kadastro Kanunu'nun 25. maddesinde, Kadastro Mahkemelerinin bakamayacağı davalar sıralanırken "Mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin" incelenmesinin Kadastro Mahkemesinin görevi dışında olduğu kabul edilmiştir....

            Tapulama Mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle her iki kararın da infaz edilemediğinin gözlemlendiği, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 7. maddesi gereğince kadastro ekibince kayıt ve belgelerinin, zilyetlik durumunun incelenerek tahdit ve tespiti yapılarak kadastro tutanağının Kadastro Komisyonuna teslim edildiği, Kadastro Komisyonunca kadastro tutanağında açıklandığı gibi bu gayrimenkule uygulanan her iki tapu kaydının aynı kuvvet ve mahiyette olduğunun anlaşıldığı, malikinin Kadastro Mahkemesince tespiti gerektiğinden Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 20.10.1998 tarih ve 3338 Sayılı yazılı talimatları doğrultusunda Kadastro Mahkemesine gönderilmesi görüşleri doğrultusunda ... Köyü 1719 nolu parselin tutanak ve eklerinin gönderildiği bildirilmiştir....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu krokide (A) harfi ile gösterilen kısmının orman kadastro sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

                Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazların incelenmesiyle sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması (bu uygulama idare mahkemesince iptal edilmiştir.) ve 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilen ve dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. Arsa niteliğinde ve 1045 m2 yüzölçümünde, tapuda Durkadın ... adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, Aralık 1939 tarih 3 ve Şubat 1954 tarih 95 sıra numaralı tapu kayıtları ile ... ... ve ... İnce adlarına tesbitleri itirazsız kesinleşen 108 sayılı parselden müfrez 363 ve Aralık 1939 tarih ve 3, Şubat 1954 tarih ve 95 sıra numaralı tapu kayıtları ile ... İnce adına tesbit....

                  Köyü sınırları içerisinde kalan dava konusu parselin içinde bulunduğu devlet ormanlarının orman kadastro ve 2/B uygulama çalışmaları ilgili komisyonca sonuçlandırılarak 10/07/1987 tarihinde Bediltahirbey Köyü ilân duvarına asılarak ilân olunduğunu, söz konusu ilâna ve kadastro tespitine 6 ay içinde ilgililerce itiraz edilmediğini, herhangi bir tapu iptali ve tescil davası açılmadığını, yapılan kadastro çalışmaları sonucunda söz konusu taşınmazlar üzerine orman şerhi verildiğini ileri sürerek, davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dava konusu ......

                    Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. Arsa niteliğiyle tapuda davalı adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastroda Hazine adına tesbit edilen 205 sayılı parsel için Orman Yönetimi ile ... Yönetimi tarafından açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin Tapulama Mahkemesinin 19.11.1974 gün ve 1970/304-210 sayılı kararı ile ... Yönetimi adına tescil edilen ve davalı Belediyeye devredilen müfrez 386 sayılı parselin, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu