Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

    Davacı vekili, 390 ada 9 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, üzerindeki binanın imar mevzuatına uygun yapıldığını, yapı kullanma izin belgesinin alındığını, komşu 10 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın yapımı sırasında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle müvekkiline ait binanın hasar gördüğünü, oturulamaz hale geldiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin mahrum kaldığı kira gelirleri ile binanın oturulamaz hale gelmesi nedeniyle uğradığı ekonomik kaybın belirlenerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, yargılama asliye ticaret mahkemesince sürdürülmüş ve karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ESKİ HALE GETİRME,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmaza davalının atık tuzlu su akıtmak suretiyle müdahale ettiğini, yaklaşık 16.000 m² lik bölümün zarar gördüğünün tespit edildiğini, tespitten sonrada eylemin devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazına elatılmadığını, ididaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayden davacıya ait çaplı taşınmaza davalının tuzlu su akıtmak suretiyle müdahale edildiği ve taşınmazın zarar gördüğü, yargılama sırasında elatmanın sonlandırıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi yıkım ve komşu parsele geçici olarak girilmesine izin verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, yıkım ve komşu parsele geçici olarak girilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir....

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2007 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını ayrıca davanın kanıtlanamadığını savunarak reddini istemiştir. Mahkemece, 439 parsel sayılı taşınmazın malikinin dava dışı ... olduğu, davacının ağaçların ve damlama sulama borusunun kendisine ait olduğunu, dolayısıyla taşınmaz üzerindeki kişisel hakkını da ispatlayamadığı, tanık ifadelerinin çelişkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 27.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Dairemizce komşuluk hukuku kuralları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak mahallinde yapılan keşif sonucu davacının oturduğu dairenin dava tarihindeki değeri 75.000 YTL. olarak belirlenmiş ve bu değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, bu kez her iki taraf vekili temyize getirmiştir. Davada, davalının projeye aykırı baca yapması ve fırının reklam tabelasının davacının balkonunu kapattığı iddiası ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın önlenmesi istenmektedir. Uyuşmazlık davacının konutuna elatma değil komşuluk haklarının ihlaline ilişkindir. Bu nedenle dava değerini komşuluk hukukuna aykırı olarak yapıldığı iddia edilen baca ve tabela nedeniyle eski hale getirme bedeli oluşturacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu