WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta; yüklenicinin edimlerini bütünüyle yerine getirmediği 19.11.2002 günlü asıl ve 12.04.2004 günlü ek raporda saptandığı üzere ortak alanlarda ve arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde 36.092.400,000 TL eksik ve ayıp iş bıraktığı sabittir. Gerçekten, 27.01.1997 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin «Tapu Verme şekli » başlıklı bölümün 7. maddesinde «inşaatın tüm ince işleri bitirilip genel iskan raporu alınarak arsa sahibine teslim edildiğinde ve uygunluğu kabul ettiğinde bir bağımsız bölüm tapusu verilecektir» hükmü bulunmaktadır. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılarak görülen dava sırasında mahkemece eksik ve ayıplı işlere karşılık bilirkişinin saptadığı 36.092.400,000 TL davalı arsa sahibine ödenmek üzere davacıya depo ettirilmiş, buna karşılık dava konusu 15 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir....

    Mahallinde yapılan keşifte, ortak yerlerde ve davalılara ait bağımsız bölümlerde 28.250,00 TL eksik ve ayıplı imalât miktarı saptanmış, belediyesinden alınan cevabi yazıda, iskân izin belgesi için müracaatta bulunulduğu, ancak belgelerdeki eksikleri gidermediği için iskân izni verilmediği bildirilmiştir. Yukarıda değinildiği üzere sözleşmede aşamalı pay devri öngörüldüğünden davalı arsa sahiplerinin inşaatın getirildiği seviyeye göre davacının istemi halinde tapuda pay devri yapmaları gerekir. Mahkemece inşaatın seviyesine göre yüklenicinin ne miktarda bağımsız bölüm tapusuna hak kazandığı hususu incelenmeden dava reddedilmiştir. Oysa yapılması gereken iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak inşaatın getirildiği seviye itibariyle davacının hakettiği bağımsız bölüm sayısının tespiti, bu miktarda tapu kaydının iptâli ile davacı adına tesciline karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ile davanın tümden reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

      Mahkemece, davacının bağımsız bölüm numarası itibariyle yanıltığı, 26 nolu bağımsız bölümü kiraladığı inancıyla hareket eden davacının mimari proje yaptırdığı, sözleşmenin akdedildiği tarihle anahtarın değiştirildiği bildirilen tarih arasındaki dönemde davacının 26 nolu bağımsız bölümü kiraladığı düşüncesiyle işlemlere devam ettiği, sözleşmeye sehven 26 nolu bağımsız bölüm numarasının yazıldığı yönündeki savunmaya itibar edilmediği, TBK 36 maddesi çerçevesinde, davacının haklı nedenle fesih hakkının doğduğu, TBK 30, 34 ve 36 maddeleri gereğince yasal koşulların olutuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ile davalılardan ... arasında 01/04/2013 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kiralanan taşınmazın 24 numaralı bağımsız bölüm mü, 26 bağımsız bölüm mü olduğu hususundadır. Kira sözleşmesinde açıkça kiralanan 26 nolu bağımsız bölüm olarak gösterilmiştir....

        ın, sözleşmeye göre arsa sahibinin olması gereken 3 bağımsız bölüm ile birlikte toplam 9 adet bağımsız bölümü yüklenicinin sattığı kişilere tapuda devrettiği, yüklenicinin bu fiili duruma ve arsa sahibi tarafından bu fiili durumu yaratacak vekaletname düzenlenmesine bir itirazı olmadığı, bu vekaletname ile satışları engellemediği gibi diğer satışları da yaptırdığı, arsa sahibinin kendi üzerinde bırakıp sonradan sattığı 3 bağımsız bölüm dışındaki tüm bağımsız bölümleri yüklenici davacının adamına tapuda intikal ettirdiğinden, dava konusu taşınmazları da vermesi halinde kendisine hiç bağımsız bölüm kalmayacağı, bu nedenle yüklenici tarafından asıl ve birleşen davada arsa sahibi ile dava konusu taşınmazları sonradan arsa sahibinden satın alan ... hakkındaki 5 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ve tescile ilişkin davanın yerinde görülmediği gerekçesiyle, asıl davada dava konusu 6 numaralı bağımsız bölüm ile ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, 5 ve 11 numaralı bağımsız...

          Dava dilekçesinde 1. kat 16 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâl ve tescili talep edilmiş ise de, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile mahkemenin kabulünde de olduğu gibi dava edilen bağımsız bölümün 1. kat 12 numaralı bağımsız bölüm olduğu ve davacı vekilince UYAP üzerinden gönderilen 29.03.2016 tarihli dilekçe ile tapu iptâl ve tescil talep edilen bağımsız bölüm numarasının 12 olarak düzeltildiği, iptâl ve tescili talep edilen bağımsız bölümle ilgili maddi hatanın yargılama sırasında düzeltilmesi mümkün olduğu, getirtilen tapu kaydına göre 12 nolu bağımsız bölümün dava açıldıktan sonra 27.11.2014 tarihinde dava dışı İsmail Taşay’a devredildiği anlaşılmaktadır. Dava konusunun dava açıldıktan sonra devri halinde davacının HMK’nın 125. maddesi gereğince davayı yeni malike yöneltmek ya da davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürme hakkı mevcuttur....

            Kooperatifle diğer davalı şirket arasındaki 15.05.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkın yüklenici tarafından davacı temlik edilmesi de, davacı ile kooperatif arasındaki uyuşmazlığa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasını gerektirmez. Diğer taraftan; davacının dayandığı 30.01.2005 günlü sözleşmenin nedeni, yüklenici şirketin davacıya yaptığı temlik işlemidir. Çünkü, yüklenici 15.05.2004 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesiyle kazandığı bir bakıma eserin bedeli olan bağımsız bölüm mülkiyet aktarımını doğrudan arsa sahibinden isteyebileceği gibi bu hakkını temlik işlemiyle üçüncü kişilere de devir ve temlik edebilir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir....

              Açıklanan bu yasal durum çerçevesinde somut olayda; davacının dava konusu anataşınmazda ilk olarak 28.04.1959 tarihinde 1/6 hisse satın aldığı ve “3. kat ve dairesi üzerine” lehine irtifak hakkı tescil ettirdiği, davacının 03.10.1967 tarihli dilekçesi ile anataşınmazda diğer daireler üzerinde kat irtifakının kurulmadığını beyanla anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulması için tapu müdürlüğüne müracaat ettiği, bunun üzerine her katta bir bağımsız bölüm bulunan zemin ve iki kattan müteşekkil binada her bağımsız bölüm için 2/6 arsa paylı kat mülkiyetinin kurulduğu, davacının üç nolu dairedeki diğer ½ hisseyi 23.06.2010 tarihinde satın alarak bağımsız bölümün tam maliki olduğu anlaşılmakla, davacının taşınmazdaki arsa paylarının mevcut haliyle kat mülkiyetine çevrilmesine rızası mevcut olup, kendisi tarafından kurulmuş olan kat mülkiyetindeki arsa paylarının düzeltilmesini istemekte iyiniyetli sayılmayacağı ve bu davayı açmakta korunmaya değer hukuki yararlarının bulunmadığı...

                Örneğin, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde bina yapım işini borçlanan yüklenici finans ihtiyacı duyar. Bu ihtiyacın kısmen veya tamamen yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün daha inşaat aşamasında üçüncü kişilere bağımsız bölüm satılarak veya satış vaadinde bulunularak karşılanması mümkündür.Aslında arsa sahibinin Borçlar Kanununun 364. maddesi uyarınca kural olarak eserin tesliminde devri gereken arsa payını inşaat aşamasında yükleniciye devretmesi yüklenicinin de bunu üçüncü kişilere temlik ederek finans sağlaması arsa sahibinin yükleniciye kredi kullandırmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akiddir. Borçlar Kanununun 163. maddesi hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasındaki yazılı sözleşme ile kurulabilir....

                  City AVM de ki ,15.05.2009 tarihli yönetim planı ile 20.05.2009 tarihinde kat mülkiyeti kurulan bağımsız 5 nolu bölüm malikinin, genel gider ve aidat borcundan kaynaklanan alacak isteminden kaynaklanmaktadır.634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ek 1. maddesi hükmü uyarınca bu Kanunun uygulanmasından doğan her türlü anlaşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceğini hüküm altına aldığından uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Eskişehir 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                    Mahkemece kat mülkiyetinin kurulduğu tarih itibariyle ana taşınmazda bulunan her bir bağımsız bölümün büyüklükleri, bulunduğu kat, cephe puanı, gün ışığından yararlanma durumu, manzara ve nem oranı, ısınma durumları gözetilerek yapılan değerlendirme sonucunda, bağımsız bölümlere ayrılan arsa paylarının kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerine orantılı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek her bir bağımsız bölüm için yeni arsa payları belirlenmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesi hükmüne göre; "kat mülkiyeti, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur....

                      UYAP Entegrasyonu