"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yönetici Ataması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm Kat Mülkiyeti Kanununun 34/6. maddesine dayalı yönetici atanması istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2011 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Asıl ve birleşen dava dilekçesinde. yönetici atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Yönetici ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Temyizin, kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı mahkemece saptanmıştır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HD. 19.11.2020 T. 2020/1329 E., 2020/2035 sayılı kararına yaslanarak uyuşmazlığın, KMK objektif kapsamı dahilinde kaldığını, dolayısıyla görevsizlik nedeniyle davanın reddine hükmedilmesini istemektedir. KMK Ek madde 1 ayırım yapılmaksızın bu kanunun uygulanmasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu emretmektedir. Düzenleme, uyuşmazlığın KMK dan kaynaklanması koşuluyla, nevine bakılmaksızın bu mahkemede çözümü konusunda bir mutlak irade göstermektedir. Buradan bakıldığında, hırsızlığın gerçekleştiği mekan kat mülkiyeti kanununa tabi olup, anılan kanun kapsamında alınan önlemlerin zaafından kaynaklanan tazminatı içermektedir. Bu karakteriyle, anılan düzenlemenin objektif kapsamında kaldığı konusunda bir duraksama bulunmamaktadır. Davalının dayandığı yargı tecrübesi de irdelendiğide; benzer bir olayda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağını; KMK 27, 28 ve 35. Maddelerini referans alarak, teyit etmektedir....
Somut uyuşmazlıkta öncelikle davalı T3 vekilinin, yöneticiliklerin tüzel kişilikleri bulunmadığı bu sebeple davanın husumet yokluğundan reddedilmesi yönündeki itirazı değerlendirildiğinde; Kat Mülkiyeti Kanunu 34. maddesine göre '' Kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), kurula da (Yönetim kurulu) denir. Anagayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü varsa, yönetici atanması mecburidir. Yine aynı yasanın 35. maddesinde yöneticinin görevleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu görevler ana gayrimenkulun yönetimi ile ilgili olup, yönetimin gerektirdiği ortak giderleri yapmak yetkisini de içermektedir.Yönetici, yasadan aldığı temsil yetkisine dayanarak çeşitli sözleşmeler kurabilir. İşte bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda yönetici dava açabileceği gibi, yöneticiye karşı da dava açılabileceğinden davalı vekilinin husumet itirazı yerinde görülmemiştir....
uyarınca Yönetici atanması, yeni hukuka aykırı uyuşmazlıkların oluşmaması için yeni toplantı yapılmaması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
KMK'nun 34/2 maddesi uyarınca anagayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü varsa, yönetici atanması mecburidir. Kaldı ki yönetim planının 23 vd.maddelerinde de yönetici atanması düzenlenmiştir. Yapılan kolluk araştırması ve toplanan delillere göre siteye uzun zamandır yönetici atanamadığı ve toplantı yapılmadığı, sitede görevine devam eden bir yönetici bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece yönetici atanmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Ancak hasımsız açılan davada yönetici atanmasına karar verildiğinde, hasımlı davada davanın kabulünde olduğu üzere harç ve yargılama giderlerinin tüm kat maliklerine arsı payı oranında yüklenmesi gerekir. Mahkemece bakiye karar harcının davacıdan alınmasına ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....
maliklerinden birinin müracaatı üzerine ve mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra, bir yönetici atanacağı hükme bağlanmış olup buna göre kural olarak yönetici atama görevi kat malikleri kurulan ait olup ancak kanunun 34/6 maddesindeki durumda mahkemeden yönetici talebinde bulunulabileceği davaya konu olayda mahkemeden yönetici talep etmenin şartlarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararının yerinde olduğu görülmüştür....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu sitenin birden çok parsel üzerinde kurulduğu ve ancak toplu yapı yönetimine geçilmediği, davanın iş bu toplu yapı yönetimine yönetici atanması istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın, Didim (Yenihisar) Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Didim (Yenihisar) Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Uyuşmazlık İİK 179.madde gereğince borçlu şirket tarafından borca batıklık nedeniyle iflas istemine ilişkin dava kapsamında talep edilen şirketin mal varlığının defterinin tutulması ve yönetici kayyumu atanması taleplerinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava, borçlu tarafından İİK 179.madde kapsamında borca batıklık nedeniyle iflas istemi olup, derdest bulunmaktadır. Şirketin 2012 yılı olan genel kurulunda Ramazan Tortop'un 20 yıl süre ile şirket müdürü seçildiği görülmüştür. şirket müdür Ramazan Tortop'un iflas bildiriminde bulunulmasına dair genel kurulda alınmış karar mevcuttur. Tüm dosya kapsamı ve mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre talep eden tarafça yönetici kayyumu atanması istenilmiş ise de şirketin organlarında henüz bir boşluk bulunmadığı gibi kısıtlandığına ilişkin de bir mahkeme kararı bulunmadığından bu aşamada yönetici kayyumu atanması talebinin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük yoktur....
Yine aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” şeklinde ortaya konulduktan sonra aynı maddenin 2. fıkrasında 14.11.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5711 sayılı Kanunun 19. maddesi ile yapılan değişiklik ile yönetici veya yönetim kuruluna karşı pasif husumet yöneltilerek dava açabileceği kabul edilerek "Kat malikleri kurulu, ada temsilciler kurulu veya toplu yapı temsilciler kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye, toplu yapılarda ise ada temsilciler kurulu veya toplu yapı temsilciler kurulunca seçilen yöneticiye husumet yöneltilmesi suretiyle açılabilir."hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 39.maddesinde ise Yöneticinin Hesap verme yükümlülüğü düzenlenmekte; 40.maddenin 1.fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir....