Yapılan incelemede; 1- Davalının,.... dan aldığı üretim lisansı ile ...yapım işi sırasında davacıya ait taşınmaza el attığından, davanın hukuken sorumlu...’ na karşı açılması gerektiğinden, bu idareyi davaya katması için davacı vekiline süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, özel firma hakkında hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, Taşınmazın eski hale getirme bedeli, zemin bedelinden az olduğu ve davacı eski hale getirme bedelinin tahsilini de istediğinden, bilirkişice belirlenen eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsili yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmazın eski hale getirilmesi talep edilmiş olup, usulüne uygun oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılıp arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, eski hale getirme masraflarının, yer bedelinden fazla olması halinde taşınmazın yer bedeline hükmedilip, bu kısımdaki tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline; yer bedelinin fazla olması halinde ise, eski hale getirme bedeline ve el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline de hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, ...)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında davacı yöneticiye davalı aleyhine eski hale getirme istemli bu davanın açılması konusunda kat malikleri kurulunca verilmiş bir yetkiye rastlanılmamış olup, mahkemece bu konuda verilmiş bir yetki var ise bunun davacı vekilinden temini ile dosya içerisine konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARŞI OY YAZISI Davacı, davalıya ait inşaatın kazı çalışması sırasında, davacıya ait haberleşme kablolarına zarar verildiğini iddia ederek, malzeme bedeli, işçilik gideri, vasıta gideri ve işletme zararı kalemlerinden oluşan maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece zarar kalemi olarak sadece malzeme bedelini ve işletme zararını hesaplayan ve gerçek zarar ilkesi gereğince işçilik maliyetleri ile vasıta giderinin zarar içinde yer alamayacağını belirten bilirkişi raporu esas alınarak sadece malzeme bedeli ve işletme zararı hüküm altına alınmıştır. Dava haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem sonucu oluşan zarar nedeniyle eski hale getirme veya tazminat istenebilir. Somut olayda davacı tazminat yerine haberleşme kablolarının eski haline getirilmesini isteyebilirdi. Bu durumda davalı hem malzeme gideri hem de işçilik ve vasıta gideri yapmak durumunda kalacaktı....
Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarihli ve 2014/423 Esas, 2014/267 Karar sayılı kararının sanık tarafından eski hale getirme talebi ve temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilip 30.12.2014 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 29.03.2017 tarihinde verdiği eski hale getirme istemli temyiz dilekçesinde, hukuken geçerli mazeret bildirmediği, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın süresinde olmayan temyiz isteğinin ve yerinde görülmeyen eski hali getirme talebinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliği...
Davacıya ait bulunan taşınmazda davalının eylemi nedeniyle uğranılan zararın giderimi talep edilmiş; mahkemece, eski hale getirme bedeli, çıkarıtılan taş bedeli ve ürün kaybından doğan zararlar hüküm altına alınmıştır. Taşınmazın eski hale getirilmesinden kaynaklanan zararın kapsamı içerisinde, çıkartılan taş nedeniyle doğan zarar da mevcut bulunmaktadır. Kural olarak, gerçek zarar hüküm altına alınmalıdır. (BK m.42). Bu da, zararlandırıcı eylemden önceki durum ile sonrası arasındaki farktan ibarettir. Şu durumda, eski hale getirme bedeli dışında, ayrıca taş çıkartılmasından doğan zarara hükmedilemez. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza mahkemesinin 30.11.2011 tarihli ek kararıyla reddedildiği, ancak sanığın eski hale getirme ve temyiz talebi ile bu talebinin reddine ilişkin ek kararın ve bu kararın sanığa tebliğ edilip edilmediğinine ilişkin evrakın dosyada bulunmadığı,ayrıca temyizle ilgili eski hale getirme isteklerine ilişkin karar verme görevinin Yargıtay’a ait olması karşısında,sanığın eski hale getirme ve temyiz talebi ile bu talebinin reddine ilişkin ek karar ve bu kararın sanığa tebliğ edilip edilmediğinine ilişkin evrakın temin edilip, anılan konuda ek tebliğname düzenlendikten sonra iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın temyiz ve eski hale getirme talepli dilekçeler verdikleri, mahkeme tarafından 24.11.2015 ve 06.01.2016 tarihli ek kararlar ile temyiz ve eski hale getirme taleplerinin reddedildiği, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesince temyiz talebi ile eski hale getirme taleplerinin birlikte yapılması halinde, eski hale getirme talebini değerlendirme yetkisi Yargıtay'a ait olduğu anlaşılmakla, sanıklar ... ve ... hakkında görüş bildiren ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesinin sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ve manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, projeye aykırı değişikliğin kaldırılmasını, yapının eski hale getirilmesini, 2.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsilini talep ve dava etmiştir....
HMK 96 maddesi uyarınca eski hale getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren 2 hafta içinde talep edilmelidir. İlgili yasal düzenlemeler dikkate alındığında davalının 18/02/2020 tarihinde dosyadan fotokopi alarak vekaletname tanzim ettirdiği, eski hale getirme talebinin ise 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra 05/03/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin eski hale getirme taleplerinin dikkate alınmamak suretiyle hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğine ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....