Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine talep edilen gecikme tazminatı alacakları yönünden takipten önce davalı yüklenici usulüne uygun ihtarla temerrüde düşürülmediği ve sözleşmede gecikme tazminatlarıyla ilgili kesin vade bulunmadığından işlemiş faiz talebinin reddi yerine kısmen kabulü ile alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporlarıyla saptanmış olup alacak likit ve borçlu itirazında tamamen haksız olmadığından icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 01.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı sözleşmeyi feshetmemiş, teslimde gecikme nedeniyle kararlaştırılan tazminatı talep etmek suretiyle seçimlik hakkını aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat istemek şeklinde kullanmıştır. Sözleşmenin 11.maddesinde kararlaştırılan ödeme BK’nın 158/II.maddesinde belirtilen ifaya ekli cezai şart niteliğinde değildir. BK’nın 106/II.maddesindeki gecikme tazminatıdır. Gecikme tazminatı (kira kaybı) kural olarak, eserin sözleşmeye göre teslimi gereken tarihten, ifanın tam olarak yerine getirildiği ve eserin iş sahibine teslim edildiği tarihe kadar ihtirazî kayda gerek olmaksızın istenebilir....

      Borçlar Kanunu’nun 106/I. maddesi gereğince, eser sözleşme ve dolayısıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yürürlükte olduğu sürece ve ifa ile sonuçlanmadıkça, gecikmiş ifa ve gecikme tazminatı istenebileceğinden gecikme tazminatı hakkında zamanaşımı işlemez. O halde, 31.12.1998 ilâ 31.07.2002 tarihleri arasındaki süre için, davacı arsa sahibi, davalıdan gecikme tazminatının ödenmesini isteyebilir. Bu yasal nedenle, mahkemece, davacı talebi ile bağlı kalınarak, az yukarıda açıklanan tarihler arasındaki süre için, serbest piyasa rayiçlerine göre olumlu zarar kapsamında kira tazminatı hesaplanarak kabulü gerekirken; 31.12.1999-21.06.2001 tarihleri arasındaki dönemle ilgili gecikme tazminatı talebinin zamanaşımına uğramış olduğundan bahisle bu dönem için istenen tazminatın reddine karar verilmesi doğru değildir....

        Her ne kadar gecikme tazminatının sözleşmede kararlaştırılmış olması zorunlu değil ise de; başlığında düzenleme suretiyle arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yazılmış olmakla birlikte, haricen düzenlendiği anlaşılan 12 Temmuz 2010 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde kararlaştırılan gecikme nedeniyle ceza miktarı ve gecikilen her ay için kira tazminatı bedellerinin iki kat artırılacağına ilişkin hüküm, davalı yüklenicinin sorumluluğunu artırmakta olup, ek sözleşme noterden düzenleme şeklinde yapılmadığı için gecikme tazminatı ile ilgili bu hüküm geçersizdir ( TBK 13. md)....

          , üretim kaybından davalının sorumlu olduğunu, uzaktan izleme sisteminde de arızaların meydana geldiğini, davalıya gönderilen ihtarnamelere rağmen zararların ödenmediğini, servis taleplerinin karşılanmadığını, sözleşme ve tarafların anlaşma hükümlerine göre proje bazında belirlenen sözleşme konusu ürünün çalışmasında, esas alınması gereken niteliklerden ------ alınırken yasal mevzuat ile uyumlu hale getirilerek azami ----- olduğunu, bu hususun sözleşmeye binaen davalının sorumluğunda olduğunu, sisteme ------- ve tesisatın bulunduğu tesise ilişkin bağlantı anlaşması çağrı mektubuna dayalı olarak ------ yapılmadığını ve doğan bu zararlar nedeni ile sözleşme konusu ürünlerin geç teslimi nedeniyle şimdilik gecikme tazminatı olarak ----- tarihi itibari ile işleyecek en yüksek ticari faiz ile birlikte ---- gecikme tazminatı olarak ----- tarihi itibari ile işleyecek en yüksek ticari faiz ile birlikte ----davalı tarafından ödenmesine, üretim kaybı nedeniyle şimdilik ---- ihtarnamenin tebliğ...

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Almanya'da ikamet ettiğini, kooperatif genel kurul kararlarının tebliğ edilmediğini, bu nedenle aidat alacakları için gecikme zammı talep edilemeyeceğini, kooperatif hesaplamalarının hatalı olduğunu, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, dava dilekçesi ekinde sunulan aidat listeleri incelendiğinde gecikme zamlarının ana paraya ilave edilerek her yıl için gecikme zammına da gecikme zammı uygulandığının görüldüğünü, bu hesaplamanın mevzuata uygun olmadığını, yapılan ödemelerin aidat asıl alacağından düşülmesinin gerektiğini, ödemelerin gecikme cezasından düşülerek bakiyenin ana para çıkarılmasının hatalı olduğunu, haksız davanın reddine, kötüniyetli alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kooperatif aidat alacağı istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....

              Gecikme tazminatı istemine gelince; 31.01.2002 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 3. maddesinde teslim tarihi 29.01.2003 olarak kararlaştırılmıştır. Davacı arsa sahipleri bu tarihten itibaren gecikme tazminatına hak kazanmıştır. Vekâlet konusunda yüklenici şirket arsa sahiplerini ihtarla temerrüde düşürmediğinden vekâletnamenin geç verilmesi gecikme tazminatının reddine gerekçe yapılamaz. Alınacak ek raporla gecikme tazminatı miktarı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 24.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 32.371,07 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2,81TL faiz borcu, Tapu ve iskân taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.13 TL, olmak üzere toplamda 32.376,01 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  esas sayılı dosyasıyla genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının müvekkili bankaya borçlu olduklarını bilmesine karşın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil banka tarafından başlatılan icra takibine itiraz ettiği, davalıların faiz oranına itirazlarının yersiz olduğu davalının müvekkili bankanın talep ettiği gecikme tazminatı mahrumiyeti oranının bizatihi imzaladıkları sözleşme hükümlerine uygun olduğunu davalının bildiğini, müvekkili bankanın sözleşmenin yasal takibe intikal eden müşterilere ilişkin uygulanacak gecikme tazminatı payı mahrumiyeti oranının belirlenmesi noktasında kendisine tanıdığı yetkilere rağmen iyi niyetli bir yaklaşım gösterdiği ve davalının kredi kullandırımında uygulanan gecikme tazminatı mahrumiyeti oranı neyse kanuni takipte de bu oranları talep ettiği, bu sebeple davalı borçlunun tüm taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki malları üzerine öncelikle teminatsız aksi kanaat olması halinde belirlenecek teminat miktarı karşılığında ihtiyati haciz konulmasına...

                    Davacı kooperatifin daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden daire maliyetlerine gecikme faizi uygulanmaması yönünde karar alındığı 05.04.2014 tarihli genel kurul tarihinden alınan faiz kararının iptali kesinleşen 25.04.2015 günü yapılan genel kurul toplantısını takiben yeniden faiz kararının alındığı 14.05.2016 tarihli genel kurula kadar olan dönem hariç ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 36,425,46 TL ,Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı faiz borcunun 6,43TL ,Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı faiz borcunun 63,50TL, İskan ve tapu taksitlerini geç ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden dolayı faiz borcunun 919,40 TL olduğundan toplamda 38.715,28 TL yönünden takibin devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu