Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan; Dosya kapsamından, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmış ise de; Serik Aile Mahkemesinin 2020/254 esas ve 2020/229 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulması diğer ebeveyni tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Bu sebeple, davacı kadın kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açmakta haklıdır. O halde, mahkemesince çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin her hafta sonu ve kademeli olmayacak şekilde düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde kademeli kişisel ilişki kurulması da hatalı olmuştur....

feragat ederek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı, ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velayet düzenlemesi, kişisel ilişkinin süresi, reddedilen tazminat talepleri ile kadının davasının kabulüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına...

    davasında karar verildiğinde çocuğun 2 yaşında olduğunu, hüküm ile verilen kişisel ilişki zamanlarının az olduğunu, bu itibarla velayetin müvekkiline verilmesi talebinin kabul edilmediği takdirde müvekkili ile müşterek çocuk arasında özellikle yaz tatilindeki kişisel ilişkinin genişletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, dava sonuna kadar çocuğun ruhen ve bedenen korunması açısından baba yanında kalmasına tedbiren karar verilmesini, mümkün olmazsa müşterek velayet tesis edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma kararıyla velayetleri davalıya bırakılan tarafların müşterek çocukları ... 2005, ... ise 2008 doğumlu olup, eğitim çağındadırlar. Her hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan, takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki, velayet hakkına sahip olan anneyi eve bağımlı duruma getireceği gibi, eğitim çağındaki çocukların eğitim ve öğretimlerine de engel teşkil eder ve menfaatlerine uygun değildir. Bu bakımdan ayın belirli hafta sonları kişisel ilişki tesisi gerekir....

      Mahkemece"...velayet yönünden davanın reddine,davacı anneanne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davacı yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle"...davanın kabulü gerektiğini,kişisel ilişkinin de yetersiz belirlendiğini" istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava velayetin kaldırılması,bu olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Toplanan deliller,uzman raporu içerik ve sonucu ,tanık beyanlarına göre; 1- )Annesinin vefatı sonrası davalı babanın velayet görevini savsakladığına dair kanıt bulunmamaktadır. Asıl olan velayettir. Yasal sebep olmadıkça velayet ana babadan alınamaz....

      Mahkemece, "küçüğün 2016 doğumlu olduğu, mahkememizin 2018/214 Esas - 2018/354 Karar sayılı dosyası ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, müşterek çocuk Asel' in velayetinin anneye verildiği, velayet kendisine verilen annenin işbu davada davlı babadan iştirak nafakası talebinin bulunmadığı, tüm dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere; tarafların boşanmasından bu yana küçüğün davacı anne ile birlikte yaşadığı, küçüğün tüm bakım, gözetim ve ihtiyaçlarının davacı anne tarafından karşılandığı, davacının müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı, davalının müşterek çocuğa oyuncaklar ve giyim eşyaları aldığı , hastalandığında bazı zamanlar ilaç masraflarını karşıladığı ancak ihtiyaçları ile gereği gibi gerekli düzeyde ve davacıya ortak olacak şekilde ilgilenmediği, davacıya yeterli destek olmadığı, anne ve babanın çocuk reşit olana kadar birlikte bakım yükümlülüğünün bulunduğu, alınan SED raporları ve SGK kayıtlarında tarafların birbirlerine...

      KARŞI OY YAZISI Velayet düzenlemesi kapsamında, mahkemece çocukla kişisel ilişkiye karar verilip, ilişkinin şekil ve zamanına karar verilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca; bu hata ancak yeniden yargılama yapılarak giderilebileceğinden; temyiz mahkemesince hatanın düzeltilmesi suretiyle, onama kararı verilemez. Ortada düzeltilebilecek nitelikte bir mahkeme hükmü yoktur. Hüküm, çocukla velayet kendine verilmeyen eş arasında kişisel ilişkinin şekil ve zamanını gösterir şekilde düzenlenmesi için bozulmalıdır. Sayın çoğunluğun bu yöne ilişkin düzeltili onama kararına bu sebeple katılmıyoruz....

        kurulan kişisel ilişkinin kapsamına, "Çocuğun hangi ebeveynde olursa olsun her türlü iletişim vasıtası ile çocuk ile 16:00 ile 19:00 arasında arama ve iletişime geçme hakkının bulunması” da dahil edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (anne) tarafından kişisel ilişkinin değiştirilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (annenin) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişkinin değiştirilmesi istenen müşterek çocuklardan 2007 doğumlu Ece eğitim çağında olup, 2011 doğumlu Eren’ de 4 yaşından sonra okul öncesi eğitim ve öğretim dönemine girecektir. Kişisel ilişkinin, küçüklerin eğitim ve öğretimini olumsuz yönde etkilemeyecek ve annenin de velayet hakkını kısıtlamayacak şekilde düzenlenmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu