"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuklar arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir....
REDDİNE, TMK 169. maddeye dayalı olarak asıl ve birleşen davada tedbiren velayet- kişisel ilişki- tedbir nafakası ile ilgili yapılan düzenleme;İlk dava tarihi olan 26.08.2019 tarihinden asıl ve birleşen davada verilen hükümlerin kesinleşmesine kadar aşağıda a,b bentlerinde tedbiren yapılan velayet- kişisel ilişki düzenlemesinin uygulanmasına: müşterek çocuğun velayet hakkının davacı- davalı anneye tedbiren VERİLMESİNE, Müşterek çocuk ile davalı- davacı baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, Mahkememizin 24.09.2021 tarihli duruşmasının 9- 10 numaralı ara kararları ile müşterek çocuk için aylık 500,00- TL, davacı- davalı kadın için aylık 1.000- TL olarak bağlanılan tedbir nafakasının ilk dava tarihi olan 26.08.2019 tarihinden bu duruşma tarihi olan 20.06.2022 tarihine kadar davalı- davacı erkekten alınarak davacı- davalı kadına VERİLMESİNE, Bu duruşma tarihi olan 20.06.2022 tarihinden asıl ve birleşen davada verilen hükümlerin kesinleşmesine kadar müşterek çocuk için aylık...
Toplanan delillerden, davalı annenin ortak çocukların huzurunu tehlikeye soktuğu, hususunun ispatlanamadığı, bu sebeple çocuğun menfaatine aykırı olacak şekilde kişisel ilişkinin kaldırılması koşullarının da oluşmadığı, davacı babanın bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır. Davalı annenin dosyaya yansıyan uygunsuz yaşam tarzı sebebiyle davalı anne ve ortak çocuklar arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ancak kişisel ilişkinin "kamuya açık alanlarda" olmak üzere belirli bir yer ile sınırlandırılması doğru olmadığı gibi kişisel ilişki gün ve saatlerinin de annelik duygusunun tatmini açısından yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairemizce kişisel ilişki yönünden HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği esas hakkında yeniden hüküm tesisine karar vermek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma ve nafakalar bakımından istinaf talepleri bulunmadı ğını belirterek velayet ve kişisel ilişki kurulmaması bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; evlilik birliğinin temelinsen sarsılması hukuksal sebebine dayalı (TMK 166/1- 2) boşanma ve ferilerine yöneliktir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek tarafından boşanma ve nafaka yönünden istinaf taleplerinin bulunmadığı belirtilerek velayet ve kişisel ilişki bakımından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm, kişisel ilişkinin yeniden tesisi ve nafaka talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Velayetin değiştirilmesinde olduğu gibi kişisel ilişki düzenlemesinde de esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki "çocukla kişisel ilişki kurulması" davası ile buna karşı açılan "kişisel ilişkinin kaldırılması" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayeti anneye bırakılan 2006 doğumlu müşterek çocuk Mehmet Derin ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonu tesis edilen kişisel ilişkinin Cuma gününden başlatılması, okul çağındaki çocuğun eğitim ve sosyal hayatını olumsuz etkileyeceği gibi...
İcra Müdürlüğünün 2020/19128 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalı babanın çocuklardan Yıldız Melissa'ya 18.11.2020 tarihinde kolunu sıkmak suretiyle şiddet uyguladığını ve bu nedenle şikayetçi olduklarını, davalının eylemlerinin küçüklerin ruhsal ve fiziksel sağlıklarını olumsuz etkilediklerini belirterek boşanma ilamı ile küçükler ve baba arasında kişisel ilişki kurulmasına dair hükmün ve bu konudaki icra takibinin infazının durdurulmasına, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasına, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, her türlü tedbir, kısıtlama ve önlemin alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kişisel ilişki süresi, tazminat miktarları ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...
Mahkemece, "küçüğün 2016 doğumlu olduğu, mahkememizin 2018/214 Esas - 2018/354 Karar sayılı dosyası ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, müşterek çocuk Asel' in velayetinin anneye verildiği, velayet kendisine verilen annenin işbu davada davlı babadan iştirak nafakası talebinin bulunmadığı, tüm dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere; tarafların boşanmasından bu yana küçüğün davacı anne ile birlikte yaşadığı, küçüğün tüm bakım, gözetim ve ihtiyaçlarının davacı anne tarafından karşılandığı, davacının müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı, davalının müşterek çocuğa oyuncaklar ve giyim eşyaları aldığı , hastalandığında bazı zamanlar ilaç masraflarını karşıladığı ancak ihtiyaçları ile gereği gibi gerekli düzeyde ve davacıya ortak olacak şekilde ilgilenmediği, davacıya yeterli destek olmadığı, anne ve babanın çocuk reşit olana kadar birlikte bakım yükümlülüğünün bulunduğu, alınan SED raporları ve SGK kayıtlarında tarafların birbirlerine...