Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakaları ile kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İlk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, hükme karşı davacı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişkinin süresi yönünen istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge mahkemesince davacı kadının tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüyle velayeti anneye bırakılan ortak çocuklarla baba arasındaki kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir....

    Davacı kadın vekili, tazminat ve nafaka miktarlarının az olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili kusur, kişisel ilişkinin anne refakatinde olması, az olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuş, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep edildiğinden, tazminat, velayet ve nafaka yönlerinden açıkça istinaf kanun yoluna başvurulmamış olmakla birlikte velayet nafaka, tazminat takdiri ve miktarı açısından da değerlendirme yapılmıştır. Tarafların nüfus aile kayıt tablosuna göre, 06.08.2015 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten 13.07.2016 doğumlu Eymen Erdem adında müşterek bir çocuklarının olduğu anlaşılmıştır. Adli yardım talebi ile açılan davada mahkemece davacının adli yardım talebinin kabulüne veya reddine dair bir karar verilmeden yargılamaya devam olunmuş ise de, masrafların suçüstü ödeneğinden kaşılanması nedeniyle adli yardım talebinin zımnen kabul edildiği sonucuna varılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, iştirak nafaka miktarı, kişisel ilişki tesisi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ile reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk Alparslan 04.05.2013 doğumludur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, kişisel ilişki, eşya alacağı ve nafaka miktarı yönünden; davacı-davalı koca tarafında ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, velayet, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...

        Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla; ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı (koca) tarafından ise; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen...3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/505 esas sayılı taraflar arasında görülen ceza davasına ilişkin dosyanın eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 02.12.2013(Pzt.)...

          Mahkeme sosyal inceleme uzmanının raporu ve tanık anlatımları uyarınca, çocuklar bulundukları ortama alışmış oldukları, çocukların yaşları itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç oldukları, davacı annenin ve yakınlarının çocuklara karşı ihmal, istismar veya kötü bir davranışlarının bulunmadığı, ayrıca müşterek çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların babanın yanında yatılı olarak kalacak şekilde düzenlenmiş olması ve sürenin baba-çocuk ilişkinin yaşanabilmesi için yeterli olduğu belirlendiğinden tarafların müşterek çocuklarının velayetinin davacı anne verilmesinde ve müşterek çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

          İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Velayetin babadan alınarak anneye verilmesine-baba ile kişisel ilişki tesisine ve bu kararların yasal sonuçlarına ilişkin hüküm kısımlarına yönelik istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Mahkemece davacı yanın ıslahen nafaka talebi"...davanın konusu değiştirilmeden nafaka talebinde bulunulması davanın genişletilmesi mahiyetinde bulunduğu"gerekçesiyle reddedilmiştir....

          İlk derece mahkemesince tarafların müşterek çocuklarının kişisel ilişki düzenlemesi, alınan raporlar, çocukların beyanları, çocukların kurulu düzeni ve özellikle küçük Bora'nın rahatsızlığı dikkate alındığında küçüklerin menfaatine olmakla davacı-davalı kadının asıl ve karşı davada kişisel ilişki düzenlemelere ilişkin karara yönelik istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu