Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan delillerden, davalı annenin ortak çocukların huzurunu tehlikeye soktuğu, hususunun ispatlanamadığı, bu sebeple çocuğun menfaatine aykırı olacak şekilde kişisel ilişkinin kaldırılması koşullarının da oluşmadığı, davacı babanın bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır. Davalı annenin dosyaya yansıyan uygunsuz yaşam tarzı sebebiyle davalı anne ve ortak çocuklar arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ancak kişisel ilişkinin "kamuya açık alanlarda" olmak üzere belirli bir yer ile sınırlandırılması doğru olmadığı gibi kişisel ilişki gün ve saatlerinin de annelik duygusunun tatmini açısından yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairemizce kişisel ilişki yönünden HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği esas hakkında yeniden hüküm tesisine karar vermek gerekmiştir....

Tarafların müşterek çocuğunun 2012 doğumlu doğumlu olduğu, fiilen anne yanında kaldığı anne bakım ve sevgisine muhtaç olduğu, anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde delil bulunmadığı, babanın asker olduğu ve Van ilinde çalıştığı, velayet talebinin de bulunmadığı da dikkate alındığında, müşterek çocuğun yaşı ve cinsiyeti de gözetilerek velayetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu anlaşıldığından, Türk Medeni Kanununun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca, müşterek çocuğun annenin velayetine bırakılmasına karar verilmiş, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmiş, velayet ve kişisel ilişkiye dair hükümlerin karar kesinleşinceye kadar TMK'ın 169.maddesi kapsamında tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür....

kişisel ilişkinin kaldırılmasına, kadın yararına 600,00 TL tedbir nafakasına, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

Velayetin değiştirilmesinde olduğu gibi kişisel ilişki düzenlemesinde de esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki "çocukla kişisel ilişki kurulması" davası ile buna karşı açılan "kişisel ilişkinin kaldırılması" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayeti anneye bırakılan 2006 doğumlu müşterek çocuk Mehmet Derin ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonu tesis edilen kişisel ilişkinin Cuma gününden başlatılması, okul çağındaki çocuğun eğitim ve sosyal hayatını olumsuz etkileyeceği gibi...

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, boşanma kararı ile anne ile şahsi ilişki tesis edildiğini, ancak davacı annenin çocuklarla ilişki kurmadığını ve onları görmediğini, davacının nafaka almak maksadıyla bu davayı açtığını belirterek, davacının haksız davasının, velayet, nafaka ve sair tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; A- Davacının velayet davasının KISMEN KABULÜ ile; 1- İstanbul Anadolu 5....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından velayet, nafaka miktarları ve kişisel ilişki yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. (davacıdan) 68.60 TL....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuklar arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir....

        şekilde kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm, kişisel ilişkinin yeniden tesisi ve nafaka talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu