Taraflar anlaşarak boşanmışlar, velayet davacıya bırakılmış, davalının çocukla kişisel ilişkisi tarafların anlaşmalarına uygun olarak boşanma kararında gösterildiği şekilde düzenlenmiştir. Bu karar 06.05.2014 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 05.06.2014 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilmemiş, boşanma tarihindeki şartlarda bir değişiklik ileri sürülmemiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep bulunmamaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.01.2016 (Pzt.)...
Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK m. 182/2). Anne öldüğüne göre, büyükbaba ve anneanne torunları ile kişisel ilişki kurulmasını istemekte haklıdırlar. Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada delil de yoktur. Bu sebeple davacılar ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması isabetli ise de; kişisel ilişki çocuğun menfaatine uygun şekilde düzenlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, kişisel ilişkinin kurulması ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... .... ... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... .... ... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının son derece fevri ve küfürlü konuşan, sinirlendiğinde çoluk çocuk demeden bağırıp çağıran psikolojik dengesi yerinde olmayan birisi olduğunu, çocuğun üstün yararının kendisinin yanında olması olduğunu, müşterek çocuğun eğitiminin gecikmesinin davacıyı rahatsız etmediğini, davacının tüm meselesinin müşterek çocuğu tedbiren velayet veya kişisel iletişim yoluyla alıp yaşadığı çevreden kaçırıp götürmek ve çocuğu kendisine karşı silah olarak kullanıp tüksek miktarda nafaka almak olduğunu, tüm bu nedenlerle çocuğun geçici velayetinin ihtiyati tedbir yoluyla tarafına verilmesine, mahkemece 16/09/2021 tarihli tensip tutanağı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, davacı anne ile şahsi münasebetin tedbiren mahkemenin belirleyeceği bir refakatçi eşliğinde ve yatılı olmaksızın aynı gün içinde saatlik olarak yeniden düzenlenmesini savunmuştur....
tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanması olduğu, kişisel ilişkinin, çocuk ile velayet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına uygun olması gerektiği, değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesinin gelecek yıllarda her zaman istenebileceği, ortak çocuklar ile davacı baba arasında uygun süreli ve yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmuş olduğu, her ayın belirli hafta sonları şeklinde kişisel ilişki kurulması gerektiği, ortak çocukların yaşları ve eğitim durumları dikkate alındığında her ayın belirli hafta sonları şeklinde kurulan kişisel ilişkinin yeterli olduğu gerekçesiyle davacının velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesi ile; velayetin değiştirilmesini talep etmiş, 16.11.2015 tarihli duruşmada ise velayet değişikliği yanında kişisel ilişkinin artırılması talebi yönünden davasını terditli olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davacının kişisel ilişkinin artırılması talebi de bulunduğu halde bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, şahsi ilişki, nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle *Türk Medeni Kanununun 337. maddesinde "ana va baba evli değilse velayetin anaya ait olduğu" belirtilmesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı baba ile müşterek çocuk arasında uygun süreli kişisel ilişki kurulmaması isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması yada Kısıtlanması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Genişletilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından; velayet ve kişisel ilişki yönünden duruşma talepli olarak temyiz edilmişse de; velayet konusunun kesinleşmiş olması diğer temyiz istemlerinin ise niteliği dikkate alınarak HMK'nun 369. maddesi uyarınca duruşma isteminin reddiyle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkeme kararlarının infazda güçlük yaratmayacak nitelikte kurulması...
Tarafların ortak çocuğu olan Deniz, 09.03.2012 doğumlu olup, yaşı dikkate alındığında, anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Mahkemece tesis edilen kişisel ilişki, tarafların ayrı şehirlerde ikamet ettikleri de nazara alındığında fazla olup, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı bu yön gözetilmeden yazılı şekilde kişisel ilişki tesisinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, davacı tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece, davacı ile çocuk arasında daha önce tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilmesine karar verilmiş ve kişisel ilişki kademeli olarak ve yatılı kalacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Davacı baba ile arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istenilen ortak çocuk ..., 09.03.2012 doğumludur. Kişisel ilişki düzenlenirken, aslolan çocuğun menfaatidir. Düzenlenen kişisel ilişki çocuğun menfaatine aykırı olmadığı gibi annenin velayet görevini engelleyecek nitelikte de değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2015 NUMARASI : 2014/244-2015/152 Uyuşmazlık; velayet, kişisel ilişki tesisi(müşterek çocuk) ve nafaka talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....