Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş ise de kişisel ilişkinin süresi yetersiz olduğu gibi gerçekleştirileceği yer özel olarak tayin edilmiş ve bu kişisel ilişki, çocuğa yakın ve alışkın bir kişi refakatinde olması koşuluna bağlanmıştır. Düzenlenen bu kişisel ilişki, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, infazda da güçlük yaratacak niteliktedir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynlerden her biri müşterek çocukla doğrudan kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir. Mahkemece daha uygun süre ile çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde refakat olmadan kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir 2-)Kabule göre de; Hüküm açık ve infazda tereddüt uyandırmayacak nitelikte olmalıdır. Ara karara atıfta bulunarak hüküm kurulamaz....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * velayet kendisine verilen davacı annenin ikametgahının değişmesi durumunda davalı babanın çocuğu bu adresten alarak kişisel ilişki kurmasının tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.10.2008 (Prş.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakkının kaldırılması kural olarak ana ve babanın çocukları ile kişisel ilişki kurma hakkını da ortadan kaldırmaz. Ana-babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı, çocuğun temel haklarındandır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin reddine dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Tarafların boşanmalarına dair ilamda baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, müşterek çocukların üstün yararlarına uygun olmadığı gibi, onların okul ve günlük yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecek niteliktedir....

          Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde;boşanma sonucunda velayet görevi babaya verilen müşterek çocuklar 2010 doğumlu Ece ve 2013 doğumlu Hüseyin ile davalı anne arasında protokolde yazılı olduğu şekilde kişisel ilişki düzenlendiği, açılan bu davada baba tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesinin istendiği, yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulüne ve kişisel ilişki süresinin azaltılmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın mahiyeti gereği vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuklar ile davalı baba arasında her hafta sonu kişisel ilişki kurulmuş olması velayet sahibi annenin velayet hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Ayrıca kurulan kişisel ilişki babalık duygularının tatminine de engel niteliktedir. Buna göre psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) sosyal inceleme raporu istenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. Bu hususlar nazara alınmadan, kişisel ilişki ile ilgili eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekide düzenlemeye gidilmesi isabetli bulunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kocanın kabul edilen boşanma davası, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarları ve kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise velayet, nafaka miktarları ve reddedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...

              kişisel ilişkinin sürdürülmesini sağladığını belirterek, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulü ile anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Davalı anne istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun 5 yaşında olduğunu, davacı ile farklı illerde yaşadıklarını, kişisel ilişkinin uzun olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, velayetin değiştirilmesi, kabul edilmediği takdirde kişisel ilişkinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi: ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK md. 348). Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK md.349). Yargıtay 2....

              Her ne kadar Aile T4 vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı birleşen davanın usulden reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, 09/11/2021 tarihli şahsi ilişki kararının çocuğun yüksek menfaatine aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; yerel mahkemece birleşen davada davacı kurumun aktif husumet ehliyeti ve dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmesinin usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, yerel mahkemece baba ile çocuğun ilişkisi yönünden kademeli ve yumuşak bir geçiş sağlamak adına yargılama sürecinde tedbiren kademeli olarak artırılarak ayarlanmaya çalışılmış, en son aşamada da tam zamanlı olarak belirlenen şahsi ilişki tesisinin velayet davasının bir parçası olduğu göz önüne alındığında davacı kurumun velayet davasında taraf sıfatı olmadığı ve bu konuda istinaf kanun...

              UYAP Entegrasyonu