WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen kişisel eşyanın iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23.maddesi gereğince belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir. Somut olayda; gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği için davalı ... vekili Av. ...'a çıkartılan tebligatlar, daimi çalışan işçisine tebliğ edilmiştir....

    Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Somut olayda; mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere erkek tarafından kadına bağışlanmış, kadının kişisel eşyası olan ziynetlerin bir kısmının erkek tarafından alınarak harcandığı, bir kısmının kadının ameliyatı ve telefon ihtiyacı için kullanıldığı, kalanın ise kadının kişisel malı olduğu anlaşıldığından istinaf başvuru talebinin HMK'nun 353/1- b.1. maddesi gereğince esastan reddine, duruşma açılmasını gerektirir dosyada eksiklik bulunmadığından buna ilişkin talebinde reddine karar verilerek aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalının davasının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın lehine aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kadının açıkça yoksulluk nafakası talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalı kadının kişisel eşyanın iadesi davasının aynen iade talebinin kabulü ile; 5 adet her biri 10 gram ve 22 ayar fantezi ve işçiliği olmayan bileziğin, 1 adet 14 ayar fantezi ve işçiliği olan 25 gram setin, 1 adet 14 ayar fantezi ve işçiliği olan 5 gram alyansın, 1 adet 14 ayar fantezi ve işçiliği olan 4 gram tek taş yüzüğün davalı karşı davacıdan aynen alınarak davacı karşı davalıya iadesine, davacının ziynet eşyalarının rayiç bedelinin tahsili talebi hakkında hukuki yarar olmadığından usulden reddine, karar verildiği görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Ankara 7.Aile Mahkemesinde açtığı dava ile kişisel eşyanın iadesi isteminde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandığını, evlendiklerinde yapılan 08/09/2009 tarihli çeyiz senediyle ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edildiğini, çeyiz senedinde belirtilen eşyaların müvekkiline teslim edilmediği gibi parasal karşılıklarının da ödenmediğini belirterek; çeyiz senedinde yer alan eşyaların aynen iadesine, aksi takdirde bilirkişi raporu ile tespit edilecek bedelin şimdilik 5.000,00 TL'nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....

          Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK md. 190, YHGK 04.03.2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Aksi halde eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK md. 222/2). Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....

          Davacı vekili dava dilekçesinde davacının şiddet gördüğünü, eşinin ailesi ile birlikte kaldıklarını, kadının polis eşliğinde evden ayrıldığını, çeyiz ve ziynet eşyaları ile tüm giysilerinin davalıda kaldığını belirterek çeyiz ve ziynet eşyaları ve giysilerinin aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ise ziynet eşyalarının davacıda bulunduğunu, para alacağını kabul etmediğini savunmuştur. Dosyada mevcut ... 10. Sulh Ceza Mahkemesi 2011/622 Esas, 2012/361 karar sayılı dosya suretinin incelenmesinden davalı kocanın davacı kadını kasten yaralamaktan ceza aldığı, suç tarihinin 07/07/2011 olduğu anlaşılmaktadır. Davacının şiddet iddiasını bu dosya kapsamı ile ispatladığı anlaşıldığından ziynet eşyalarını ve giysilerini alamadan evden ayrıldığının kabulü gerekir. Mahkemece davacıya ait ziynet eşyaları ile giysilerin miktar ve değeri saptanarak buna ilişkin isteğin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru değildir....

            Karar Düzeltme Sebepleri Davacı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde; müvekkilinin kişisel mal ile taşınmazın edinilmesine katkısının olduğunun sabit olduğunu, davalının iddialarının iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğunu, muvafakatlarının olmadığını, bu iddiaların incelenemeyeceğini, davalının kişisel mal iddialarının ispatlanamadığını, taşınmazın edinildiği dönemde davalının ödül kazanmadığını, bilirkişi raporları arasında çelişki olmadığını, güncel değer esas alınarak alacağın hesaplanmasının doğru olduğunu, fiyat farklılığının enflasyondan kaynaklı olduğunu, Mahkeme kararının doğru olduğunu belirterek kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmalık, davacının taşınmazın edinilmesinde kişisel malının kullanıp kullanılmadığı ve ispatı, kişisel mal savunmasının ispatı ve değerlendirilmesi, taşınmazın değerine yönelik raporlar arasında çelişki bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu