Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2022 tarih ve 2022/1340 Esas, 2022/1301 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında açılan ve boşanma ile sonuçlanan dava dosyasında tarafların sundukları ve Mahkeme tarafından da kabul edilen Protokol içeriği yanında özellikle kadının "Kendim için davalıdan herhangi bir maddî ve manevî tazminat ile kişisel eşyalar yönünden alacak talebim yoktur.Bu haklarımdan feragat ediyorum." şeklindeki beyanından ziynet alacağı için açık bir feragat beyanı olarak yorumlamamanın mümkün bulunmadığı, kadının kişisel eşya yönünden alacak talebi olmadığını bildirdiği, bu kişisel eşyaların ne olduğunu açıklamadığı, feragat beyanının da hangi kişisel eşya yönünden yapıldığına dair bir açıklık da taşımadığı, vazgeçme ya da feragatin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için anlaşmalı boşanma dilekçesinde...
bedelli talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava, kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır....
Açıklanan sebeplerle, davalı kocanın kişisel ilişkiye ve faize; davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafaka miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulüne, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca kişisel ilişki, faiz, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm tesisine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalı kocanın kişisel ilişkiye ve ziynet alacağına, faiz uygulamasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Midyat 1....
Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Ayrıca, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularım tatmin etmeye elverişli ve yeterli değildir. Velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında, daha uygun süreli ve yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurmak gerekir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken, gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davalı- karşı davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi ve kişisel ilişki süresinin yeterli olmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasında reddedilen kısım üzerinden davalı-karşı davacı erkek yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti tayin ve takdir edilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Şahsi Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, yoksulluk nafakası, ziynet ve şahsi eşyaların reddi sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: I-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre ve özellikle yoksulluk nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olacağının tabii bulunmasına göre davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davalı-davacı kadının verilen kesin süre içerisinde, ziynet ve kişisel eşya alacağına ilişkin nispi peşin harcı yatırmadığı gerekçesiyle ziynet ve kişisel eşya alacağının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-davacı erkek...
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2020/14- 2021/297 DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dilekçesinde belirttikleri ziynet eşyalarının davalı tarafından düğün masrafları için alındığını ve bir daha iade edilmediğini bu sebeplerle dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 100,00- TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet eşyasının iadesine ilişkindir. Davanın mahiyeti gereği ziynet eşyası alacağı davasının tefrikine karar verilmiş olup, ziynet eşyası alacağına ilişkin davalı tarafın istinaf itirazları tefrik edilen iş bu dosya üzerinden değerlendirilmiştir....
O halde, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılara teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalı eş ve davalı kayınpederin çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiklerini kanıtlamaları gerekir. Oysa ki davada, davalılar senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiklerini yazılı bir belge ile kanıtlayamamışlardır. Hal böyle olunca mahkemece; ziynet eşyaları yönünden çeyiz senedini teslim alan sıfatı ile imzalayan kayınpeder ...'ın da davalı ... ile birlikte sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ziynet eşyaları yönünden davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozma sebebi yapılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2022 NUMARASI : 2022/486 ESAS 2022/972 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ziynet eşyalarının davalı tarafından ödünç olarak geri ödemek üzere alındığını ancak iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 38.230,00 TL olarak ıslah etmek suretiyle faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıdan ziynet eşyası alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir....