Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir....
Mahkeme davanın kısmen kabulü ile Malkara ilçesi,... 375, 376, 377, 446, 447, 848, 849, 860, 1267, 1268, 1799, 1800 ve 1801 parsellerde ismi yer alan ...Kızı ...'nın ...’in kızı olduğunun tespitine,...'ya "..." soy isminin verilmesi ile ...'in hanesine kaydının yapılmasına, bu hususta nüfus müdürlüğüne yazı yazılmasına, veraset ilamın iptali talebinin reddine karar vermiştir. Hükmü davalı ... temsilcisi temyiz etmiştir. Dava, nüfusta kaydı olmayan kişinin nüfusa tescili, nüfus kaydında düzeltme, tespit, noter tarafından düzenlenen mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin olup; temyiz incelemesine konu uyuşmazlık, yerel yazımdan önce ölmesi nedeni ile nüfusta kaydı bulunmayan kişinin tescili, nüfus kaydında düzeltme ve tespit istemine ilişkindir....
Hükmü, davacı eksik araştırma ve inceleme nedeniyle temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK’nun 13.maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Sulh Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 24.12.2013 tarihli dilekçe ile; Sulh Hukuk Mahkemesinde veraset davası açtığını, ancak murisin mirasçılarından ...'ın ölü olduğu ve nüfus kayıtlarında ölüm araştırması yapıldığı halde bir sonuca varılamadığını ileri sürerek ...'ın ölü olduğunun tespiti ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, "...nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, HMK'nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
ın aynı kişi olup olmadığı araştırılıp buna ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya konulmasından, 2-Dava konusu 1271 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisten itibaren tüm tedavülleriyle birlikte tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüklerinden getirtilmesinden, 3-Tapu malikinin mirasçısı olduğu anlaşılan ... ile davalılar ile arasındaki bağlantıyı gösterir belge dosya içerisine alınmamış olup, söz konusu belgenin (veraset ilamı vs. belgelerin) ilgilisinden temini ile dosyaya konulmasından ve adı geçen kişinin ölü olduğunun tesbit edilmesi halinde tüm mirasçılarına gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği ile sağ olduğunun tesbiti halinde ise kendisine gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi tebliği ile temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in baba adının "Durmuş" olarak düzeltilmesine, ikincisi ise; bu kayıt malikinin yasal mirasçıların Tarsus 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/954 - 1048 sayılı veraset ilamında adı geçen kişiler olduğunun tespiti ve tashihine ilişkindir. Nüfus idaresinden getirtilen kayda göre davacının murisi olan ve ismine baba adı ilavesi istenen tapu paydaşı ölü ... 01.07.1895 doğumlu olduğu, 1942 tarihinde öldüğü ve soyadı olmadığı anlaşılmaktadır. Kayda göre baba adı "Durmuş"dur. Tanık anlatımları da bu bilgileri doğruladığına göre istemin bu yöne ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekecektir. Bu istemin dışındaki talep ise tapu kaydında bir işlem yapılmasını gerektirecek nitelikte olmayıp bir tespit hükmünün konusu olan hususlardan bulunduğundan tespit hükmünün dışında bir tashih kararını verilmesini gerektirmez. Kurulan hükmün infaza ilişkin hüküm bölümü infazı kolaylaştırır olmadığı gibi, baba adının ilavesine ilişkin bölümüde içermemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/10/2013 NUMARASI : 2013/249-2013/240 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Tapu kaydında davalı Mehmet oğlu K.. Ö..'ün ''ölü'' olduğu yazılı olduğu halde; dosyanın incelenmesinde yapılan tebligatları bizzat kendisi tebliğ aldığı görülmüştür. 1-a)Davalı M.. O.. K.....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazın 1295 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması ile sicilinin oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Kök tapu kaydı olan 1295 parsel sayılı taşınmaz 1955 yılında yapılan kadastro çalışmasında senetsizden, zilyedi bulunan “... oğlu, ...’nin” 1929 yılında ölümü ile eşi ... ve çocukları ... ve kardeşleri adına tespit ve tescil edildiği görülmektedir. Davacı, tapu kayıt malikinin “... vatandaşlık numaralı ... ve ... kızı, 1907 doğumlu, 1975 evli ölü, ...” olduğunu iddia etmiştir. Bu nüfus kaydının kök kayıtlarına ulaşılamadığı bildirilmiştir....
ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi ve tapu kaydında malik gözüken kişi ile murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteklerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, Tapu Müdürlüğü temyiz etmiştir. Davacı, 105, 1284, 1285, 1286, 1287, 1288, 1289, 1290, 1291, 1292 ve 1294 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olan miras bırakanının tapuda ".... eşi veya kızı ..." olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun olarak ".... kızı....." olarak baba isminin düzeltilmesi ve doğum tarihinin eklenmesi suretiyle tapu kayıt maliki ile ... kimlik numaralı murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteklerinde bulunmuştur....
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....