Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin borçlunun babasının öldüğünü öğrendiğini, müvekkilinin ölen kişinin (borçlunun babasının) TC kimlik numarasını ve üzerine kayıtlı mal varlığının trafik tescil veya tapudaki kayıt bilgilerini öğrenme, bilme imkanı bulunmadığını, dava konusu taleplerinde borçlunun babasının öldüğünü bildirdiklerini ve babasından kalan mallar üzerine haciz konulmasının talep edildiğini, Yargıtay'ın mezkur kararının yerel mahkeme ve icra dairesince yanlış yorumlandığını, ölen kişinin hukukunu korumak adına halen yaşayan diri kimsenin hukukunun feda edildiğini, borçlunun suiniyetine davetiye çıkaracak bir kararın hukuksuzluğunun tartışmasız olduğunu, suiniyet ile tescil ve intikal yaptırmayan borçlunun süreçte intikal yapıp, satış yaptığında müvekkilinin alacağını tahsil imkanı kalmayacağını, yerel mahkeme kararının bu yönüyle de hukuka aykırılık...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 5.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydı malik hanesindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uyumlu hale getirilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece, kayıt malikinin gerçekte ....., oğlu 1887 doğumlu ... olduğunun tespiti ile 20095 ada 7 parsel malikine ait kimlik bilgilerinin iddia edildiği üzere düzeltilmesine karar verilmiş, hükmü davalı ......

    Davacı murisi 01/07/1906 doğumlu Süleyman ve Ayşe oğlu Mehmet Çelik'in veraset ilamı dosya arasına sunulmuştur. Çal ilçe Jandarma Komutanlığının 08/04/2019 tarihli zabıta araştırmasında gerçekle 1906 doğumlu Süleyman oğlu Mehmet Çelik'in var olduğu,1926 doğumlu Mehmet ile aynı kişi olduğunun bildirildiği görülmüştür. Yine İlçe Nüfus Müdürlüğünün 21/02/2019 tarihli cevabi yazısında mernis taramasında Süleyman oğlu 1926 doğumlu Mehmet Çelik isminde bir kişinin kaydına rastlanılmadığı, Süleyman oğlu 1906 doğumlu Mehmet Çelik isminde bir kişinin kaydının mevcut olduğunun bildirildiği görülmüştür....

    Bu nedenle kamu düzeni gereği resen araştırma yapılarak kayıtların doğru tutulması sağlanmalı, Mahkemece bu husus re'sen araştırılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmekteyken detaylı bir araştırma yapılmadığını, Mahkemece nüfus müdürlüğü ile kolluk kuvvetlerine yazı yazılarak tapu maliklerinin yaşayıp yaşamadığının; tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerini taşıyan başka kişilerin olup olmadığının araştırılması; Başka kişiler mevcutsa bu kişilerin, ölü iseler mirasçılarının duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet iddialarının bulunup bulunmadığının kendilerine sorulmasını aynı kişi olduklarına dair kesin kanaat oluşmadığı takdirde keşif yapılması ve davacının davasını ve dilekçede ileri sürülen iddialarını ve iş bu davayı açmada hukuki menfaatinin bulunduğunu delilleriyle ispat etmesi gerekmekte ise de bu işlemler yapılmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu...

    Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

      Köyü Cilt:34, Hane:92 bsm:1 de n.k bulunan ... ve ...'den olma 1904 doğumlu ... olarak düzeltilmesine ve tapuya tesciline 28.12.2006 tarihinde karar verilmiştir. Davalı idare vekili kararı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Ancak Tapu Sicil Tüzüğünün "Mülkiyet Hakkının Tescili" üst başlıklı 25. maddesinde malike ait hangi bilgilerin tapu kütüğüne yazılacağı bir bir sayılmış olup, bunların arasında malike ait doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Bu nedenle kütüğe geçirilmesi zorunlu olanların dışında başka bir kimlik bilgisinin somut olayda doğum tarihinin kütüğe işlenmediğine göre kütükte olmayan bir bilgi hakkında olumlu bir durum tespiti de yapılamaz. Şayet kadastro tespiti sırasında bu yolda yapılan bir yanlışlığın düzeltilmesi istenilecek ise bu istemin tüzüğün 87. maddesine göre tapu sicil müdürlüğünden istenmelidir....

        İlçesi Hartkaçtığı Köyü Cilt:34, Hane:92 bsm:1 de n.k bulunan ... ve ...'den olma 1904 doğumlu ... olarak düzeltilmesine ve tapuya tesciline 28.12.2006 tarihinde karar verilmiştir. Davalı idare vekili kararı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Ancak Tapu Sicil Tüzüğünün "Mülkiyet Hakkının Tescili" üst başlıklı 25. maddesinde malike ait hangi bilgilerin tapu kütüğüne yazılacağı bir bir sayılmış olup, bunların arasında malike ait doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Bu nedenle kütüğe geçirilmesi zorunlu olanların dışında başka bir kimlik bilgisinin somut olayda doğum tarihinin kütüğe işlenmediğine göre kütükte olmayan bir bilgi hakkında olumlu bir durum tespiti de yapılamaz. Şayet kadastro tespiti sırasında bu yolda yapılan bir yanlışlığın düzeltilmesi istenilecek ise bu istemin tüzüğün 87. maddesine göre tapu sicil müdürlüğünden istenmelidir....

          Dava konusu parselin kadastro tutanağının incelenmesinde, taşınmaza Haziran 1303 yoklama tarihli 110 sıra numaralı tapu kaydının revizyon gördüğü ve ... (...) adına kayıtlı olduğu ancak ölü olmasına rağmen mirasçıları belirlenemediğinden ölü olduğu beyanlar hanesine yazılmak suretiyle tespit yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyaya getirtilen Tokat Asliye Hukuk Mahkemesinin 1958/108-711 esas ve karar sayılı ilamının incelenmesinde; muris Ayrancıoğullarından ... oğlu ...'in nüfus yazımlarından önce 1320 Yılında vefat ettiğinin yazılı olduğu görülmektedir. Soyadı Kanunu 25.06.1934 tarihinde yayınlanıp 6 ay sonra yürürlüğe girdiğine göre 1320 yılında vefat eden birinin soyadı alamayacağı açıktır. Kaldı ki, kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle nüfusa kayıtlı olması gerekir....

            Mülkiyet nakline sebep olunmaması için mahkemece kök muris ... ve eşi ...’ün çocuklarını gösterir nüfus aile kayıt tablosu getirtilerek, kızı ...’den olan torunlarının, davacı murisi ile ilişkili olup olmadığı denetlenmeli, bu kayıtlar tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, nüfus müdürlüğünden kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalı, açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

              Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu