Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret ve yemek alacağı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dosya kapsamından, davacının daha fazla prim alabilmek için satış miktarını gerçekten daha yüksek göstermeye çalıştığının anlaşılmasına göre sonucu itibariyle doğru olan kararın bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

    ün beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma-düzeltilerek onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili borçlunun işyerini kapatarak aynı yerde bu kez kardeşinin, aynı iş kolunda faaliyet göstermeye başlaması nedeniyle bu işlemin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğun ileri sürerek şikayette bulunmuş ise de; müşteki vekilinin hazır bulunduğu 05.01.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında şikayete konu işyerinin devredildiğini öğrenmesine rağmen, İİK’nun 347. maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtikten sonra 07.09.2009 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasında “sanığın...

      Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini yazılı delille ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiracı tahliye tarihine kadar olan kira bedellerinden sorumlu olup, tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve konu yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde bu davaya bakılamaz. Olayımıza gelince; davacı alacaklı davalı borçlunun 12.07.2012 tarihinde kiralananı tahliye edip teslim ettiğini bildirmiştir. Davalı borçlu anahtar teslimini ve tahliyeyi İİK.nun 269/c maddesinde nitelikleri yazılı belge ile kanıtlayamadığına göre, bu durumda anahtar tesliminin ve tahliyenin davacının bildirdiği 12.07.2012 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

        (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacı kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur....

          KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 11.844,85 TL alacak üzerinden kaldırılmasına karar verilmiş, karar davacı alacaklı ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı borçlu vekilinin tüm, davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı alacaklı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir....

            Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa. kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır.Anahtarın kiralayana teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispat edileceği hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, HMK'nın 200 ve 201.maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Diğer ifadeyle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir; tanık dinlenemez. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 10/03/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralananı lokanta olarak kiraladığını, ilk 6 aylık kira bedelini peşin ödediğini, kiralananın dekorasyonu ve tadilatı için bir takım masraflar yaptığını, ancak binanın yapı kullanım izin belgesi olmaması nedeniyle ilgili Belediyeden işletme ruhsatı alamadığını belirtmiş, peşin ödemiş olduğu altı aylık kira bedeli olan 10.500 TL ile 48.000 TL zorunlu masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                Aksine davacı kiracı basiretli bir tacir gibi davranıp gerekli araştırmayı yapmadığı, yeterince özen ve çabayı göstermediği, kira sözleşmesinin yapılmasından itibaren 1 yıl 3 ay 20 gün gibi makul sayılamayacak uzun bir süre geçtikten sonra çalışma ruhsatı almak için başvuruda bulunduğu, kiralananı erken tahliye ettiği için kusurludur. Hiç kimse kendi kusurundan kaynaklanan zarar için hak talebinde bulunamaz. Bu nedenle davacı kiracı kiralananı tahliye ettiği tarihe kadar kira bedellerinden sorumlu olup, ödediği kira bedellerinin iadesini isteyemez. Mahkemenin davacının ödediği kira bedellerinin iadesine yönelik alacak talebinin reddine karar vermesi yerindedir....

                  Teslimden sonra kiralayanın borcu, Borçlar Kanununun 272.maddesi uyarınca kiralananı akitte güdülen kullanma ve işletmeye elverişli bir halde bulundurma borcu olarak devam eder. Anılan hükmün 272.maddesinin yaptığı gönderme sebebiyle de kullanmanın mümkün olmaması halini düzenleyen yasanın 252.maddesi uyarınca kiracı, kendi kusurundan yahut şahsında oluşan mücbir bir sebepten dolayı kiralananı kullanamadığı yahut mahdut suretle kullandığı takdirde kiralayan, kiralananı akit dairesinde kullanmaya hazır bulunduğu sürece kiracının, kiranın tamamını verme mükellefiyeti varsa da kullanma, kiracıdan kaynaklanmayan bir sebeple mümkün olmadığı takdirde kiracının, kira parası ödeme zorunluluğu yoktur. Somut olayda da; işletme ruhsatı alınarak işletilmesi zorunlu olan kaynağa olumsuz sonuç sebebiyle izin verilemeyeceği saptandığından, kiracı olan davalının, kiralayan davacıya bir kira bedeli ödemesi gerekmez. Sözleşmenin feshedilmiş veya feshedilmemiş olmasının bu duruma bir etkisi yoktur....

                    Mahkemece, davacının kiralanan taşınmaz üzerine dava konusu bina ve eklentileri yaparken kiralayandan izin almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine 6. Hukuk Dairesinin 2015/10515 Esas ve 2016/6166 Karar sayılı kararında "Kira sözleşmesinin ilgili maddelerinde kiralanana yapılan imalatların bedelinin istenemeyeceği kararlaştırılmış ise de; söz konusu düzenlemeler, davacının beş yıllık sözleşme süresi sonunda kiralananı tahliye etmesi halinde uygulanacaktır. Kira sözleşmesinin süresinden önce sona ermesi halinde davacının yaptığı faydalı imalat bedelini kiralananı kullanamadığı süre ile orantılı olarak istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu