Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira başlangıçta yapı kullanım izin belgesi olmayan kiralananı davacıya kiralayıp kiracılık süresi içinde bu hukuki ayıbı gidermemekle davalı kiraya veren kusurlu davranmıştır. Bu durumda; Mahkemece kiranın başladığı tarihte ve sonrası kiralananın kullanılmaya elverişli, yapı kullanım izin belgesi alınabilecek ve hukuki ayıptan ari bir şekilde kiracıya teslim edilmediği hususu gözetilerek davacının istemleri değerlendirip işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle hükmün bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan hükmün onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.31.03.2014...

    Davalı; çevre sakinlerinin okul ihtiyacının sözleşmede düzenlenmediğini, faalliyette bulunmadan da kiralananı ellerinde tutabileceklerini, kira bedellerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, sözleşmede kesintisiz olarak faaliyete devam edileceğine dair madde olmadığını, akde aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....

      Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 1.3.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kiralananın anıtlar kurulunca eski eser olarak tescil edilmiş olduğunu, davalının sözleşmeye aykırı olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşlardan gerekli izin ve ruhsatları almaksızın müvekkil vakfın rızası dışında eski bina içinde özgün mimarı karakterine ve yapısına müdahale ettiğini, binanın orjinal kapısının değiştirildiğini, orjinal çinilerin sökülerek seramik döşendiğini, mecur hacminin arkaya doğru genişletilip binanın mevcut yapısına aykırı şekilde onarım ve tadilatların yapıldığını, sözleşmenin birinci maddesine aykırı olarak kiralananı devrettiğini, eski hale getirilmesi için ihtar keşide edildiği halde eski hale getirilmediğini belirterek kiralananın akte aykırılık nedeniyle tahliyesini tlep etmiştir....

        Ancak, davacılar tarafından 30.10.2007 tarihinde kiralananın tamamen veya parça parça üçüncü kişilere kira bitiş tarihi 15.01.2012 olması kaydıyla, kiraya verebilmesi için davalıya vekaletname ile yetki ve izin verilmiş olup, söz konusu vekaletnamenin alt kiraya verme izni olmadığına ilişkin bir iddia yoktur. Bu vekaletname ile davacıya kiralananı alt kiraya verme izni verilmiş, davalı ... de, bu izne dayanarak, 27.11.2007 tarihli.... ile 4 yıl süreli kira sözleşmesi imzalamıştır. Sonradan imzalanan 27.11.2011 tarihli sözleşme ise kira sözleşmesinin yenilenmesine yöneliktir. Her ne kadar davacılar, 25.10.2010 ve 01.11.2010 tarihli azilnameler ile alt kira sözleşmesi yapılmasına izin verilmesine yönelik daha önce verilen vekaletten davalı ...'i azletmişler ise de, davalıya verilen alt kiraya verme izni azilname ile geri alınamaz. Bu sebeble, davalı ... ve .......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki akdin feshi ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının, taraflar arasında düzenlenen 10/06/2008 başlangıç ve 30/09/2012 bitiş tarihli kira sözleşmesi ile Erinç Sitesinde yer alan sosyal tesis gazinosunda kiracı olarak bulunduğunu ancak kiralananı site sakinlerini rahatsız eder şekilde, hiçbir uyarıyı dikkate almadan akde aykırı olarak kullandığını, sözleşmenin 7, 8 ve 13. maddelerine sürekli muhalefet ettiğini, kiralananda geç saatlere kadar yüksek sesle müzik çalındığını, site yönetiminden izin almadan turist kafilelerine yemek verildiğini ve düğün yapıldığını belirterek kira akdinin feshi ile davalının tahliyesine karar verilmesini...

            Mahkemece, kira sözleşmesinin zımmen uzadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kiraya veren tarafından cezai şart istemli dava açıldığı, bu dava ile birleştirilmesine karar verilen cezai şart alacağına ilişkin davanın daha sonra tefrik edildiği halen yargılamasının devam ettiğini, ayrıca davacı kiracı tarafından açılan teminat mektubunun iadesi istemli davanın yine yargılamasının devam ettiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin sona erip ermediği, kiraya verenin 2013 yılı kira bedeline ilişkin hazırladığı ödeme planı belgesinin sözleşmenin uzatılmasına yönelik olup olmadığı hususları yukarıda bahsi geçen davaların yargılamasının konusunu oluşturmakta olup, mahkemece kira sözleşmesinin zımmen uzadığı gerekçesiyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, davacının kiralananı tahliye ettiği tarih itibariyle fazla ödediği kira bedelinin bulunması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

              Mahkeme tarafından belirlenecek hafta içi ve hafta sonu gelen alıcı müşterilere gösterilmesine kiracı tarafından izin verilmesine saatlerin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davacılar vekili, 01.07.1997 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesinin hususi şartlar kısmının 1. maddesinde kiracının kiralananı devir etmeyeceği, aynı sözleşmede ek olarak yer alan maddesinde de ilgili mercilerden izin almadan tadilat yapamayacağının hüküm altına alındığını, davalı şirketin, kiralananın yan duvarı yıkıp kendi taşınmazı ile birleştirdiğini ve taşınmazı ...A.Ş'ne kiraya verdiğini, bu durum sonrasında zorunlu olarak sözleşmeye ek bir sözleşme tanzim edilip imzalandığını ve bir defaya mahsus olmak üzere mecut duruma icazet verdiklerini, aynı sözleşmenin 3. maddesinde...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kiralanını göstermeye izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının kiracısı olduğunu, taşınmazını satmak istediğini , davalının taşınmazı alıcılara göstermediğini ileri sürerek, taşınmazın alıcılara gösterilmesine izin verilmesi istemiştir. Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı adına çıkartılan duruşma gününü bildirir tebligatın bila tebliğ iade edildiği, ikinci tebligatın çıkartıldığına dair dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                    Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu