Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslimini ispat yükü kiracıdadır. Davalı borçlu her ne kadar kiralananı boşalttığını ve kira yardımı alındığını iddia etmiş ise de kiralananı tahliye ettiğini yazılı belge ile kanıtlayamamıştır. Dosya içeriğinde kiralananın yıkıldığına ve yok edildiğine ilişkin bir belge de yer almamaktadır. Mahkemece anılan hususta davalı borçluya delillerini bildirme imkanı tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. Maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK’nun 366/3....

    Kuru mülkiyet sahibi olan davacının intifa hakkının kaldırılmasından sonra kiracısı olan davalıdan kiralananı ya tahliye etmesini ya da satın almasını, satın almadığı ve tahliye etmediği takdirde yüksek kira bedeliyle oturması gerektiğini bildirdiği her iki taraf tanıklarının yeminli beyanlarıyla sabittir. Ayrıca davacı tahliye davasına paralel olarak dava konusu kiralananı satmak amacı ile satın almak isteyen müşterilere gösterilmesi için izin verilmesi davasını ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/899 Esas sayılı dosyasına açarak kiralananı satmak iradesini açıkça ortaya koymuştur. Satmak iradesinin bu şekilde açıkça ortaya konulmasından sonra mesken ihtiyacının samimi, ciddi ve zorunlu olduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır. Ayrıca kiralananın davacının hayat standardına uymadığı mahkemenin de kabulündedir....

      Davalı, tacir olan davacının kiralananı gerekli incemeleri yapmak suretiyle kiraladığını, taşınmazın kullanıma hazır şekilde davacıya teslim edildiğini, davacının izin almadan inşai faaliyetlere başladığını, davacının kendi kusurlu eylemleri ile kira sözleşmesine ve kanuna aykırı şekilde izinsiz inşai faaliyette bulunarak kiralananı kullanılmaz hale getirdiğini, tadilatlar için resmi kurumlardan izin alınmadığını, davacı tarafından verilen zarar nedeniyle binanın yıkım tehlikesi içinde olduğunu, kiralananın anahtarının 14/03/2013 tarihinde notere bırakıldığını, 19/03/2013 tarihinde yapılan tebliğ üzerine aynı tarihte anahtarın teslim alındığını, davacının taşınmazı tahliye tarihine kadar tasarrufunda bulundurduğundan kira bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, davacının, ........

        Davacı kiracı; davalının tren reklam giydirme taleplerini reddettiğini, davalının 10/12/2010- 25/06/2015 tarihleri arasında trenlere reklam giydirmeye izin vermediğini ileri sürmüştür. 6098 sayılı TBK’nun 301. Maddesinin ( 818 sayılı Borçlar Kanunun 249/1 fıkrasına) ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125. maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir....

        Davalı vekili ise; sözleşmeye göre kendisinden masraf istenemeyeceğini, kendisinden izin alınmadan yapı yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının kiralanan taşınmaz üzerine dava konusu bina ve eklentileri yaparken kiralayandan izin almadığı gerekçesiyle kamulaştırma bedelini sözleşme kapsamında isteyemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.11.2012 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile 1328-1329-1330 parsel nolu araziler davacıya kiraya verilmiştir....

          Davalıların vergi kaydı yönünden iş yerlerini 01.04.2008 tarihinde terk ettiklerine dair yoklama fişi tek başına kiralananın tahliye edildiğini göstermeye yeterli değildir. Yine hukuki bir olgu olan kiralananın tahliye tarihinin tanık beyanları ile kanıtlanması mümkün değildir. Kiralananın anahtarı yöntemine uygun şekilde teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının işgalinde olduğunun kabulü gerekir. Davalılar ise anahtarların ne zaman teslim edildiğini yazılı delillerle kanıtlayamamışlardır. Bununla birlikte davalılar cevap dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olduklarından mahkemece davalılara kiralananın tahliye edildiği tarih konusunda davacı yana yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

            FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/196 Esas KARAR NO : 2023/61 DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) DAVA TARİHİ : 23/11/2021 KARAR TARİHİ : 27/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, Davacı dava dilekçesinde özetle; Firma olarak medikal sektöründe faaliyet gösterdiklerini, firmalarının satmış olduğu öncelikli ürünlerin ----- planlamasında kullanılan ----testi olarak bilinen tıbbi cihaz olduğunu, İsimlerine tescilli -------Markası ile piyasada satışını yapmakta olduklarını, ------ tarafından kayıtlı ve satış onayı bulunduğunu, davalının taraflarına ait markaları olan ve firmalarına ait sosyal medya hesaplarını ve ticaretini yapmış oldukları tibbi cihaz ürünlerini kötülemekte ve ------ kayıtlı olan ürünleri üzerinden kendilerini dolandırıcı olarak göstermeye çalışmakta olduğunu kişilik hakkına hukuka aykırı saldırılar gerçekleştirmekte olduğunu, davalının, kendilerine hakaret...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ev göstermeye izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı alacaklılar vekili 13.04.2015 tarihinde başlattığı haciz ve tahliye istemli icra takibi ile 15.10.2014 başlangıç tarihli sözleşmeye dayanarak aylık 16.000,00 TL’den 2015 yılı Şubat ve Mart ayları kira bedeli 32.000,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, davalı borçlu vekili takibe itiraz dilekçesinde; kira sözleşmesi ve teknik şartnameye göre yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünün kiraya verenlere ait olduğunu, bu yükümlülüğün kiraya verenlerin kusuru ile yerine getirilememesi nedeni ile müvekkili şirketin kira borcu doğmadığını, ayrıca kira sözleşmesinde başlangıç tarihinin 15.10.2014 olarak belirlenmesine rağmen müvekkili şirketin kiralanana ancak 23.02.2015 tarihinde taşınabildiğini, yapı kullanma izin belgesinin ise 06.03.2015 tarihinde alındığını, kiralanan taşınmaz 23.02.2015 tarihinden itibaren kullanılmaya başlandığından 2015/Şubat ayına ilişkin kira bedeli borcunun doğmadığını, 2015/Mart ayına ilişkin kira bedelinin ise 19.03.2015 tarihinde davacılar adına...

                  KARAR Davacı alacaklı, 13.04.2015 tarihinde başlattığı haciz ve tahliye istemli icra takibi ile 15.10.2014 başlangıç tarihli sözleşmesine dayanarak aylık 4.000,00 TL’den 2015 yılı Şubat ve Mart ayları kira bedeli 8.000,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, davalı borçlu vekili, kira sözleşmesi ve teknik şartnameye göre yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünün kiraya verenlere ait olduğunu, bu yükümlülüğün kiraya verenlerin kusuru ile yerine getirilememesi nedeni ile müvekkili şirketin kira borcu doğmadığını, ayrıca kira sözleşmesinde başlangıç tarihinin 15.10.2014 olarak belirlenmesine rağmen müvekkili şirketin kiralanana ancak 23.02.2015 tarihinde taşınabildiğini, yapı kullanma izin belgesinin ise 06.03.2015 tarihinde alındığını, kiralanan taşınmaza 23.02.2015 tarihinden itibaren kullanılmaya başlandığından, 2015/Şubat ayına ilişkin kira bedeli borcunun doğmadığını, 2015/Mart ayına ilişkin kira bedeli için 19.03.2015 tarihinde davacılar adına ayrı ayrı 2.000,00 TL olmak...

                    UYAP Entegrasyonu