Mahkemece dinlenen tanıklar beyanlarında, davacının yurt dışında yaşadığını, izne geldiğinde oğlunun ve kızının yanında kaldığını, rahat edemediğini, taşınmazı yurt dışından izin için geldiğinde kullanmak üzere satın aldığını beyan etmişlerdir. Davacı yurt dışından izin kullanmak için geldiğinde otelde ya da yakınlarında kalmaya zorlanamaz. Davacının ihtiyacının gerçek ve samimi olduğu kabul edilmekle tahliye kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kira sözleşmelerinin genel şartname 16. maddesinde " kiracı, kiralayan idareden izin almadan başkasına kullandıramaz, kısmen dahi devredemez. Başkasına işgal ettiremez, kar ortağı alamaz, genişletemez, şirket grupları sözleşme genel şartlarına uymak kaydı ile bünyelerindeki sahibi oldukları şirket ve bayilere kullandırabilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. Davaya konu taşınmazların davalı şirket tarafından kullanıldığını davalılar kabul etmiştir.Bu durumda, mahkemece davalıların akde aykırı olarak taşınmazı 3. kişi konumundaki diğer davalı şirkete kullandırttığı dikkate alınarak TBK'nun 316 maddesi uyarınca davalılara usulune uygun süreli ihtarname tebliğ edilip edilmediği üzerinde durularak, usulune uygun süreli ihtarname tebliğ edildiğinin anlaşılması halinde akde aykırılık nedeniyle davalı kiracıların ve fuzuli işgal nedeniyle davalı şirketin kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Kiraya veren davacı vekili, davalının kiracı olarak kullandığı kiralanan taşınmazın 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında taşınmaz hakkında Ankara Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürlüğüne başvuru yapıldığını ve işlem süreci başladığını kanun gereğince taşınmazın incelenmesi ve saha çalışması yapılması gerektiğini, bu nedenle kiralanan taşınmazın gösterilmesine izin verilmesi gerektiğini, ancak kiracının bu hususu kabul etmediğin, kız öğrenci yurdu olmasından dolayı gösterilmesine asla izin vermediğini, noter ihtarı da gönderildiğini bildirerek bu davayı açmıştır. Kiraya veren kiralanan taşınmazı afet riski kapsamında dönüştürmek istediğinden, saha çalışması yapmak isteyen şirket çalışanları ve mühendislerine kiralanan taşınmazın gösterilmesine izin verilmesi gerekmektedir. Ancak herkes hakkını iyiniyet kuralları içinde kullanmalıdır....
Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. Kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Eş söyleyişle, kira sözleşmeleri iki taraflı borç doğuran ivazlı sözleşmelerdendir. O nedenle kiraya veren davacı, kiralananı da başlangıçtan itibaren sözleşmeden maksut kullanmaya salih bir halde, her türlü ayıptan salim olarak kiracıya teslim ve sözleşmenin devamı süresince de bu amacı sağlamak zorundadır (TBK. m. 301)....
Ancak, davacılar tarafından 30.10.2007 tarihinde kiralananın tamamen veya parça parça üçüncü kişilere kira bitiş tarihi 15.01.2012 olması kaydıyla, kiraya verebilmesi için davalıya vekaletname ile yetki ve izin verilmiş olup, söz konusu vekaletnamenin alt kiraya verme izni olmadığına ilişkin bir iddia yoktur. Bu vekaletname ile davacıya kiralananı alt kiraya verme izni verilmiş, davalı ... de, bu izne dayanarak, 27.11.2007 tarihli.... ile 4 yıl süreli kira sözleşmesi imzalamıştır. Sonradan imzalanan 27.11.2011 tarihli sözleşme ise kira sözleşmesinin yenilenmesine yöneliktir. Her ne kadar davacılar, 25.10.2010 ve 01.11.2010 tarihli azilnameler ile alt kira sözleşmesi yapılmasına izin verilmesine yönelik daha önce verilen vekaletten davalı ...'i azletmişler ise de, davalıya verilen alt kiraya verme izni azilname ile geri alınamaz. Bu sebeble, davalı ... ve .......
Zira başlangıçta yapı kullanım izin belgesi olmayan kiralananı davacıya kiralayıp kiracılık süresi içinde bu hukuki ayıbı gidermemekle davalı kiraya veren kusurlu davranmıştır. Bu durumda; Mahkemece kiranın başladığı tarihte ve sonrası kiralananın kullanılmaya elverişli, yapı kullanım izin belgesi alınabilecek ve hukuki ayıptan ari bir şekilde kiracıya teslim edilmediği hususu gözetilerek davacının istemleri değerlendirip işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle hükmün bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan hükmün onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.31.03.2014...
Kira sözleşmesinin ilgili maddelerinde kiralanana yapılan imalatların bedelinin istenemeyeceği kararlaştırılmış ise de; söz konusu düzenlemeler, davacının beş yıllık sözleşme süresi sonunda kiralananı tahliye etmesi halinde uygulanacaktır. Kira sözleşmesinin süresinden önce sona ermesi halinde davacının yaptığı faydalı imalat bedelini kiralananı kullanamadığı süre ile orantılı olarak istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle Mahkemece, öncelikle davacı kiracının kiralananı kullanmaktan fiilen el çektirilip çektirilmediği araştırılarak, kiralananın tahliye edildiğinin anlaşılması halinde davacı tarafından yapılan imalatlar nedeniyle kamulaştırma nedeniyle idare tarafından davalıya ödeme yapılmış olması halinde yukarıda açıklandığı üzere sözleşme bitimine göre kalan süre ile orantılı olarak hesaplanacak imalat bedelinin davacıya verilmesi gerektiği nazara alınmadan eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kiralananı göztermeye izin istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TBK 319. maddesi gereğince; "Kiracı, bakım, satış ya da sonraki kiralama için zorunlu olduğu ölçüde, kiraya verenin ve onun belirlediği üçüncü kişinin kiralananı gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür.". Ancak bu yapılırken kiracıya en uygun zaman seçilmeli, bu bağlamda kiracının çıkarları hakkaniyete uygun olarak gözönünde bulundurulmalıdır. Bu itibarla kiracıya yüklenecek bu yükümlülüğün tarafların yararları ve hakkaniyete uygun olarak saptanması zorunludur. Mahkemece, sahip olunan hakların iki tarafında menfaatleri korunarak hukuka ve hakkaniyete uygun bir biçimde karar verilmesi gerekir....
Davacılar vekili, 01.07.1997 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesinin hususi şartlar kısmının 1. maddesinde kiracının kiralananı devir etmeyeceği, aynı sözleşmede ek olarak yer alan maddesinde de ilgili mercilerden izin almadan tadilat yapamayacağının hüküm altına alındığını, davalı şirketin, kiralananın yan duvarı yıkıp kendi taşınmazı ile birleştirdiğini ve taşınmazı ...A.Ş'ne kiraya verdiğini, bu durum sonrasında zorunlu olarak sözleşmeye ek bir sözleşme tanzim edilip imzalandığını ve bir defaya mahsus olmak üzere mecut duruma icazet verdiklerini, aynı sözleşmenin 3. maddesinde...'...