Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, cezai sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuğun "bakımından sorumlu olan ailesine çocuk yetiştirme konusunda, suça sürüklenen çocuğun kendisine ise 5395 sayılı Kanun'un 5/1-a. maddesi uyarınca eğitim ve gelişimi ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye yönelik olarak danışmanlık tedbiri uygulanmasına, Tedbirin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilmesine, Karardan bir suretin tedbirin uygulanması yönünden İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne gönderilmesine, 5395 sayılı ÇKK'nun 8/3. maddesi uyarınca tedbir kararının uygulanmasına ilişkin olarak üçer aylık süreler ile mahkememize rapor verilmesine, 5395 sayılı ÇKK'nun 36/1. maddesi uyarınca denetim altına alınmasına takdiren gerek bulunmadığına, Tedbirin uygulanması yönünden...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/345 Esas KARAR NO: 2022/421 DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 18/05/2022 KARAR TARİHİ: 21/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP VE DAVA: Davacı vekilinin --- tarihinde Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; --- hissedarı ve aynı zamanda ---- tarihinde vefat ettiğini,---- tarihinde düzenlenen --- göre geriye mirasçıları olarak, eşi müvekkili ---- tek kişilik ----olması sebebi ile ----- şirketin faal ve yasal bir yönetim kurulu üyesinin kalmadığını ancak şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiğini, Türk Ticaret Kanunu, 410. Maddesindeki düzenleme ile tek bir pay sahibinin mahkemeden izin alınması şartıyla (temsilci veya kayyum atanmasına ihtiyaç olmadan),---- çağırmaya imkan tanıması sebebi ve davalı şirketin organsız kalması sebebiyle Türk Ticaret Kanunu'nun 410. Maddesi'nin 2....

      çalıştığını, bunu kabul etmemekle birlikte, eğer davacının yaz sezonunda geceye kadar kesintisiz çalıştığı yönünde karar verilecekse bu kapsamda davacının günlük en az 4,5- 5 saatini yeme içmeye ayırdığı gözetilerek yaz fazla mesaisinin yeniden hesaplanmasını talep ettiklerini, fazla mesai alacağına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı otel genel müdürü olduğundan yıllık iznini yaz sezonu sona erdikten sonra kullandığını, aylarca hiç otele gelmediğini, bu iddialarının davacı tanığı Saddam tarafından dahi doğrulandığını, davacı tanığı Saddam'ın davacının yıllık izinlerini kullandığını, hatta 2017 yılında 1 ay olarak kullandığını fakat yıllık izindeyken davacının maaşının ödenmediğini iddia ettiğini, kışın kapalı olduğundan yıllık izin hakkından çok daha fazla, aylarca izin yaptığını, davacının yıllık izin talebinin topyekün reddi gerektiğini, davacının yıllık izin sonrası işe dönmediğini, işe devamsızlığı sebebiyle iş akdinin feshedildiğini, davacı tanığı Saddam'ın...

      Katılanın tüm aşamalarda olay tarihinde sanık tarafından darp edildiğine yönelik istikrarlı beyanları, bu beyanların katılana ait adli rapor ile doğrulanması, katılan sanığa suç atmasını gerektirir katılan ile sanık arasında her hangi bir husumet olduğunun tespit edilememiş olması karşısında, sanığın inkarı, sanığı suçtan kurtarmaya matuf, yer göstermeye yönelik kardeşinin beyanına itibarla mahkumiyet yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanunun 33.maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ücreti alacağının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda merkezi izin kullanım listesi başlıklı belgenin yazılı belge olarak kabul edilmesi halinde davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiğini, bilirkişi tarafından tespit edilen belgenin davacı T1 tarafından imzalandığını, imzalı belge gereğince davacının tüm çalışma süresi boyunca toplamda 39 gün yıllık izin kullandığının sabit olduğunu, davacı tarafından imzalanan yazılı belgenin delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan ve davacı tarafça imzalanan belgelerden davacının 34 günlük yıllık izin hakkı olduğu kabul edildiğinde dahi herhangi bir yıllık izin ücret alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıdan 5 günlük yıllık izin ücreti alacağının bulunduğunu, davacının yıllık izin ücret alacağının bulunmadığının davacının imzaladığı (izin formları) yazılı belgeler ile sabit olduğunu, yerel mahkeme tarafından davacı yararına yıllık izin ücretine hükmedilmesinin...

        Dosya kapsamında davacının yıllık izinlerini kullandığı konusunda yazılı bir belge olmadığı ve hizmet süresi dikkate alındığında, davacının uzun yıllar hiç izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçiye uzun süre yıllık izin kullandırılmadığı iddiaları karşısında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde öngörülen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde hakimin davacı işçiyi bizzat dinleyerek yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusunun açıklığa kavuşturulması gerekir....

        DAVA KONUSU : Tazminat (İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2005 Mayıs ayından 30/04/2019 tarihine dek davalı Ticaret Odasında ve taşeron şirketler yanında çalıştığını, 14 sene büyük fedakarlıklarla çalıştığını, bu aşamada son 10 yıllık kıdem tazminatının ve ödenmeyen son yıla ilişkin yıllık izin ücretinin talep edildiğini ileri sürerek kıdem ve yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle; şirketinin iflas edip kapandığını, davacının 2 çalışandan biri olduğunu, işi kapatmak zorunda kaldığını, kesilen faturalardan işçi maaşlarının, fazla mesailerin ve izin paraların hesaplarına yatırıldığını beyan etmiştir....

        Gündemiyle toplantıya çağrılması için TTK 412 madde gereğince izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, TTK 412 madde gereğince genel kurulu toplantıya çağırma için mahkemeden izin istenmesine ilişkindir. Bu maddede, " pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği taktirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirketin merkezinin bulunduğu yerde Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararı da kayyıma görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkileri gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir....

          Gündemiyle toplantıya çağrılması için TTK 412 madde gereğince izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, TTK 412 madde gereğince genel kurulu toplantıya çağırma için mahkemeden izin istenmesine ilişkindir. Bu maddede, " pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği taktirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirketin merkezinin bulunduğu yerde Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararı da kayyıma görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkileri gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/824 Esas KARAR NO : 2018/767 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 21/12/2018 KARAR TARİHİ : 25/12/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davalı ...LTD.ŞTİ'nin iki ortaklı bir limited şirketi olduğunu, şirketin %90 pay sahibi müvekkili ... ve kalan %10'luk pay sahibinin ise ... olduğunu, müvekkilinin söz konusu şirketin %90 pay sahibi ve Müdürler kurulu üyesi olsa da, şirketin müdürler kurulu başkanının %10 hisseli diğer paydaş ... olup , yasa gereği şirketi Genel Kurula çağrıma yetkisinin müdürler kurulu başkanı olan ...'de olduğunu, bu ortağın Antalya ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... Esas .../......

              UYAP Entegrasyonu