İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporuna göre, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, davalının taşınmazda bir takım eksik işler yaptığı, ortak alanlardaki eksik işler sebebiyle tapudaki payı oranında talepte bulunulabileceği ve bağımsız bölüm ile ortak alanlardaki eksik işler nedeniyle toplam 1.682-TL maddi zararının bulunduğu ve davalının manevi tazminata sebep olacak bir haksız fiilinin ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 1.682,00-TL eksik iş bedelinin ıslah tarihi olan 20/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, cihazların ayıplı olmadığını, arızaların cihaz seçiminden ve hatalı montajdan kaynaklandığını, taraflar arasındaki alışverişin “TL” üzerinden yapılmış olduğundan “USD” talep edilmesinin yerinde olmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı arsa sahibi, kendisine bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümlerde ayıp ve eksiklikler bulunduğunu bildirerek davalı aleyhine icra takibine girişmiş ve eldeki davayı açmıştır. Bir tanımlama yapmak gerekirse eserdeki ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan (yüklenicinin esere ilişkin olarak zikrettiği) niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu niteliklerin meydana getirilen eserde bulunmamasıdır. Başka bir ifadeyle, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark ayıptır. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslimi anında kolaylıkla görülebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanımı sırasında kendini gösteren ayıp türüdür. Ayıbın bir ayırımı da açık-gizli ayıp olarak yapılmaktadır....
Plakalı aracın klima arızası nedeniyle defalarca davalı servise tamir amaçlı bırakılması, ancak arızanın giderilememesi nedeniyle açılan maddi manevi tazminat talebidir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır....
Gerek tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporlarında tespit edilen ayıpların imalattan kaynaklı olduğu, gizli ayıp olduğu, kullanım nedeniyle zamanla ortaya çıktığı, ayıpların kullanımdan kaynaklanmadığı ayrıntılı şekilde belirtildiğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. Davacı arsa sahibi, taşınmazda ayıpların ortaya çıkması üzerine, tespit dosyası ile ayıpları tespit ettirmiş olup, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunu davalı yükleniciye tebliğ ettirmiş, ayrıca ihtarname ile ayıp ihbarında bulunmuştur. Buna göre süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Eser sözleşmeleri TBK'nın 470 vd. Maddelerinde düzenlenmiş olup, ayıp halinde iş sahibinin hakları 475. Maddede gösterilmiştir. Maddeye göre iş sahibi ayıp nedeniyle ayıbın ücretsiz giderilmesini veya ayıbın giderilmesi bedelini talep edebilecektir....
a davacı tarafından satıldığı, arızasının 18/02/2021 tarihinde fark edilmesinden sonra yetkili servise başvurulduğu, aracın 22/02/2021 tarihli servis faturasının davacı adına düzenlendiği, davacının 08/03/2021 tarihli ihtarname ile ayıp nedeniyle taleplerini dile getirdiği görülmüş olup, arızanın fark edilmesinden sonra yetkili servise başvuru dahi ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 04.04.2019 tarihli 2017/4068 E., 2019/2268 K. sayılı emsal kararı), arızaların kullanım kaynaklı olmadığı ve gizli ayıp mahiyetinde bulunduğunun teknik bilirkişi raporu ile tespit edildiği, buna göre satılan malda gizli ayıp bulunduğu, davalının TBK'nun 219 maddesi kapsamında ayıptan sorumlu olduğu, davacının TBK'nun 227 maddesinde bahsi geçen tazminat isteme hakkını kullandığı, aracın ayıplı olması sebebi ile davacının bu hakkını kullanmakta haklı olduğu, satıcının bilmediği ayıplardan sorumlu olması (TBK m. 219) dikkate alındığında, aracın motorunun aracın en önemli aksamı olduğu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı TOKİ sıraevlerdeki taşınmazı 06.09.2007 tarihinde teslim aldığını, konutun mantolama ve boyasındaki hatalı imalat nedeniyle sıvada çatlamalar ve dökülmeler oluştuğunu belirterek taşınmazdaki gizli ayıp nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş; ıslah dilekçesiyle talebini 2.870,00 TL olarak artırmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satılandaki ayıp nedeniyle bedelde indirim ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkidir. Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde davacı tüketici vasfında olmadığından, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde de 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun satım sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun'da satılandaki ayıp nedeniyle üreticiyi sorumlu tutan bir hükümbulunmamaktaır. Satılandaki ayıp nedeniyle üreticinin sorumluluğu 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla kabul edilmiş olup, bu sorumlulukta ücretsiz onarım ve malın ayıpsız misli ile değişim talebi ile sınırlandırılmıştır....
Davalı vekilinin --------- dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddiasının ayıp iddiası olduğu ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiği, uyuşmazlığa konu araçta ayıp olmadığı, davalının yokluğunda düzenlenen raporun kabul edilemeyeceği, yeniden keşif yapılarak rapor alınması gerektiği, D.iş dosyasındaki bilirkişi raporunun----- tutarsız olduğu, yangının çıkış nedeninin tam olarak belirlenmesi gerektiği, davanın öncelikli olarak zamanaşımından reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
-KARAR- Dava, finansal kiralama konusu aracın hukuki ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili, kiralayan müvekkilinin ayıp nedeniyle sorumlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; yanlar arasında finansal kiralama ilişkisinde davalının sorumluluğunu gerektirir bir kusuru olmadığı ve olayda davalının tekeffülü altında bir ayıp bulunmadığı, bu nedenle davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir tazminat alacağından söz edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....