WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava konusu kiralananı 19/02/2014 tarihinde iktisap etmiş olup 03.03.2014 tarihinde keşide etmiş olduğu noter ihtarı ile de dava konusu kiralananı 19.02.2014 gününde iktisap ettiğini ve işyeri ihtiyaç nedeniyle kiralananı tahliye etmesini muhatap davalıya bildirmiş ve ihtarname 06.03.2014 tarihinde tebliğ olunmuştur. Davacı vekili, dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın da bulunduğu binanın tamamının avukatların mesleki ,kültürel ve sosyal faaliyetlerde yardımlaşma ve dayanışmasını temin amacıyla Ankara Barosuna tahsis edilmek üzere Türkiye Barolar Birliği tarafından satın alındığını , taşınmaza müvekkilinin ihtiyacı olduğunu belirterek taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

    Ancak kiracılık süreci içinde davacı kiracının kiralananı akde aykırı kullanması ve kira paralarını ödememesi nedeniyle davalı kiralayan 2.9.2010 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini ve kiralananın yedi gün içinde teslim edilmesini bildirmiştir. Bu bildirim üzerine de davacı kiralananı 8.9.2010 tarihli tutanakla davalı kiralayana teslim etmiştir....

      Davalı, davacının kiralananı teslim almaktan kaçındığını belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, kira alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece davacının kiralananı teslim almaktan kaçınması sebebiyle dürüstlük kuralına aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki 15/03/2005 başlangıç tarihli 4 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 347. maddesi uyarınca çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır....

        Bu bakımdan öncelikle, yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hüküm mevcut olmaması nedeniyle, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun görülmemiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Kiracı, kiralananı özenle kullanma ve teslim aldığı gibi iade etmekle yükümlü olup, olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar dışında, kiralananda hor kullanma sonucu meydana gelen zarardan sorumlu olacaktır....

          Bu nedenle davada davalının davacı tarafın ileri sürmüş olduğu, kiralananı açıktan açığa fena kullanma hususundaki vakıaları inkar ettiğinin kabulü gerekecektir. Somut olayda; davalı davaya cevap vermemekle kiralananı açıktan açığa fena kullanıldığını inkar ettiğine göre, bu durumda kural olarak, kiralananın davalı tarafça açıktan açığa fena kullanıldığını davacının kanıtlaması gerekir....

          Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. Hükümden de anlaşılacağı üzere; kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Eş söyleyişle, kira sözleşmeleri iki taraflı borç doğuran ivazlı sözleşmelerdendir. O nedenle kiraya veren davalı, kiralananı başlangıçtan itibaren sözleşmeden maksut kullanmaya salih bir halde, her türlü ayıptan salim olarak kiracıya teslim ve sözleşmenin devamı süresince de bu amacı sağlamak zorundadır....

          Sözleşmenin -------- maddesinde,---- ---- belirtilen süre için kiralandığı, düzenlemesi yer aldığı, sözleşmenin ---- bölümünde----- tarihine kadar ------ süre ile akdedildiği hususunun düzenlendiği,------maddesinde kiralananın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu ve devam eden maddelerde kiracı, işbu sözleşmede düzenlenen bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olmak kaydı ile, kiralananı, sözleşme süresi sonunda----- bölümünde belirlenen bedel üzerinden satin alma hakkına sahip olduğu, kiracı kiralayanın yazılı muvafakatini almak, işbu sözleşmedeki tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmek ve kiralananı derhal kiralayana iade etmek şartıyla, kiralananı satın alma hakkından vazgeçebileceği, kiracı, kiralananı satın alma hakkını kullanmayacağını ileri sürerek, kiralayana karşı borç ve taahhütlerini ve bunlara ait masraf, prim, faiz ve teminat faizlerini kısmen de olsa ödemekten imtina edemeyeceği, aşağıdaki hallerde Kiracı, herhangi bir bildirim, ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın...

            Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. Hükümden de anlaşılacağı üzere; kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Eş söyleyişle, kira sözleşmeleri iki taraflı borç doğuran ivazlı sözleşmelerdendir. O nedenle, kiraya veren davalı, kiralananı başlangıçtan itibaren sözleşmeden maksut kullanmaya salih bir halde, her türlü ayıptan salim olarak kiracıya teslim ve sözleşmenin devamı süresince de bu amacı sağlamak zorundadır....

              İzin alınması halinde yapılacak tadilat giderleri kiracıya aittir" şeklinde düzenlendiğini, protokole eksikliklerin yazılmadğı gibi davacının buna dair ihtarı da olmadığını, aylık 1500 TL kira ödemesi yapılan kullanıma hazır bir yere de yaklaşık 30.000 TL masraf yapıldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 01/02/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 4. maddesinde kiracı şirketin kiralanan mahalde belediyeden izin almaksızın tadilat yapamayacağının izin alınması halinde ise yapılacak tadilat giderlerinin kiracıya ait olacağının, kiracının hangi bir bedel talep edemeyeceğinin düzenlendiği, davacının mecurda tadilat için davalı kiralayandan izin alındığını kanıtlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 01.02.2010 tarihli ve aylık 1500 TL bedell, kira sözleşmesi bulunmaktadır....

                şirketin kiralananı hiç kullanmadığını, davacıların kötü niyetli olarak kar elde etme çabası içerisinde müvekkili şirketi kandırmaya çalıştığını savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu