(BK. md. 249/2) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 301. maddesinde de kiraya verenin, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir....
.; ... yerini kullanılabilir bir şekilde davacıya kiraladığını, davacının ... potansiyelini tutturmaması üzerine izin almadan yaptığı işlerin karşılığını almak istediğini, yapılan tadilatlarla yaklaşık bir yıl taşınmazı kullanıp kiralanandan faydalandığını, taşınmazı satması nedeniyle hak ve borçların taşınmazı devralan diğer davalıya geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir. 2. Davalı ...; ... yeri ihtiyacı nedeniyle taşınmazın tahliyesi için davacıya ihtarname gönderdiğini, davacının taşınmazdan ... yeri ruhsatı almadığı için değil ihtiyacından dolayı tahliye ettiğini, yapılan masrafların kiraya verenin muvafakati olmaksızın davacının kendi isteği çerçevesinde yapıldığını, malzemeleri ve yaptığı tadilatları tahliye ederken söküp götürdüğünü ve kiralananı kullanılamaz hale getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. III....
Sözleşmede, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiralayanın bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılır; böylesi bir durumda kiracı, kiralayanın bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur. Ne var ki, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 98. maddesi yollamasıyla sözleşmelerde de uygulanması gereken 44. maddesi uyarınca, kiralayan da, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek konusunda gereken çabayı göstermeli ve böylece zararın artmasına sebebiyet vermemelidir. Aksi takdirde, artmasına sebep olduğu zarar tutarını kiracıdan isteyemez. 18. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafça, davalının, dava dışı firmasına kendi üretim belgesi ile tuz ürettirdiği iddia edilmiş ise de, buna delil olarak dosyaya sadece 14.01.2011 tarihli davalı şirketten almış olduğu fişi göstermiş olup, bu fişte alınan ürünün tekstil olarak gözüktüğü, bunun dışında davacının, davalının dava dışı anılan firmaya ürettirdiği iddia edilen tuzla ilgili herhangi bir numune sunmadığı gibi davalı taraf defterlerinin incelenmesinde, her ne kadar dava dışı şirket tarafından davalıya tuz satışının yapıldığı anlaşılmakta ise de, satışı yapılan bu tuzlarda davacının üretim izin belgesinin kullanıldığı yönünde de bir delil ya da tespitin .../... -2- dosyaya sunulmadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı, kaldı ki bir an için davacıya ait üretim izin belgesinin dava dışı Fidas firması tarafından üretilen tuzlarda kullanıldığı var sayılsa dahi bir haksız rekabet var ise bunun muhatabının dava olduğu, bu yönü itibari...
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....
Davacı kiracı vekili dava dilekçesinde; Davalının kiralananın kullanılmasına izin vermediğini, bu sebeple kiralananı çalıştıramadığını, belirterek borçlu olmadığının tespitine ve teminat karşılığında icra takibinde vezneye yatırılan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise 5 m2 lik çay ocağı ve bahçenin 2886 sayılı yasanın 51/g maddesi gereğince pazarlık usulüyle yapılan ihalesine davacının katıldığını, 110.-TL bedelle ihalenin davalının uhdesinde kaldığını, davalının kiralanan alan dışında kalan kısımda faaliyet göstermek istediğinde davalı idarenin yazı ile kiralanan alanda faaliyetine devam etmesini bildirdiğini, davalının kiralananı kullandığını ve işlettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davada icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespiti istenmiş ise de talebin, TBK'nun 305. ve 307....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında 25.05.2015 tarihinde akdolunan kira sözleşmesiyle birlikte, davalının kiralananı kullanmaya başladığını ve kullandığı süre boyunca da kira bedelini düzenli olarak davacı tarafa ödendiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesi davacının dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine 11.04.2017 tarihinde sona erdiğini, söz konusu tarih itibariyle davalının kiralananı tahliye ettiğini ve bu tarihten itibaren de kullanmadığını, çünkü davalı kira sözleşmesinde ön görülen devir hakkını kullanarak kiralananı 11.04.2017 tarihinde Cumhur Yılmaz adlı şahsa devrettiğini, davalının kiralananı devir işlemleri davacının bilgisi ve onayı dahilinde olduğunu, davacı bunun aksini iddia edemeyeceğini zira devralan kişinin aylarca kiralananı kullandığını ve bu kullanım bizzat davacının gözünün önünde olduğunu, her ne kadar mahkemece, davacının bilgisinin olmadığına dair tarafımızca belge sunulmadığı ifade edilmiş...
Sözleşme ile 6, 7, 8 ve 9 nolu dükkanlar Türk hamamı, masaj salonu ve kuaför olarak kiralanmış, davalı kiraya veren 11.11.2011 tarihinde çektiği ihtarname ile sözleşmeyi süre sonunda yenilemeyeceğini bildirmiş, bundan sonra davacı kiracıya 16.11.2011 tarihli ihtarnameyi çekerek taşınmazda tadilat yapacağını, davacı kiracının tadilat yapmasına izin vermesini istemiştir. Davacı kiracı 24.11.2011 tarihinde çektiği ihtarname ile cevap vererek sözleşmeyi fesih anlamına gelmemek ve eşyalarının işyeri içinde yada önünde kalmak kaydıyla ve yargı yoluna başvurma hakkı da saklı kalmak üzere tadilata izin vermiş, davalı kiraya veren tadilattan sonra 16.04.2012 tarihli sözleşme ile kiralananı davalı Ufuk Özdemir'e kiraya vermiştir. Sözleşmenin kurulduğu tarihte taşınmaz 6570 Sayılı Yasaya tabi olmasa da, davalı kiraya veren davacı kiracıyı süre sonunda yasal olarak tahliye ettirmemiştir....
KARAR Davacı, dava konusu taşınmazı bahçesi, bodrum ve zemin kattaki 2 ön odayı davalıdan eczane olarak kullanmak üzere on yıllığına kiraladığını, kira sözleşmesine ek olarak düzenledikleri sözleşmeye göre kiralanan bölümlerin 15 gün içinde kendisine teslim edileceğini ve belediyeden ruhsat alınınca bahçeye prefabrik inşaat yapılacağının kararlaştırıldığını, davalının kiralananı 15 gün içinde teslim etmediği gibi, Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla yaptırdığı tespitte kiralananı kullanmaya devam ettiğinin anlaşıldığını, buna rağmen kira bedellerini ödemeye devam ettiğini, taşınmaz kendisine teslim edilmediği gibi bir başkasına kiraya verildiğini ileri sürerek, kira sözleşmesinin feshini, davalıya sebepsiz yere ödediği 34.000,00 TL kira parası ve belediyeden prefabrik yapı ruhsatı için yaptığı 9.915,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
Davalı cevap dilekçesinde, kiralananı 30.05.2013 tarihinde tahliye ettiğini ve bu durumu kiraya verene bildirdiğini, kira sözleşmesinin 8. maddesinde 1 aylık feshi ihbar süresinin belirlendiğini bu kapsamda olan Haziran 2013 ayına ait kira bedelinin de ödendiğini kira borcunun kalmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Taraflar arasında, 10.10.2012 başlangıç tarihli, 12 ay süreli, aylık 900TL bedelli kira sözleşmesi ile kiralananın 30.05.2013 tarihinde tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünde yer alan 8. maddesinde; “Kiracı kiralananı boşaltmak istediğinde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder” şeklinde düzenlemeye yer verildiği anlaşılmaktadır....