Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca kiralananı kararlaştırılan tarihte sözleşmedeki şartlara uygun biçimde teslim etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı TBK’nun 301.maddesinin ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiralayan o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125.maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir....

    kullanmalarına engel olduklarını, şirketin kiralayanın sözleşmeden doğan kiralananı kullandırtma ve sözleşme süresince üzerlerine düşen edimlerini ifa etme borçlarına güvenerek yüksek meblağlı iki makine ve iki vinç yaptırdığını belirterek bu masraflarla birlikte, öncelikle kiralananın kullandırılmamasından dolayı ödenen 57.400.00 TL'nin 14.7.2006 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir....

      -TL'nin ödenmesini istemiş, davalı ise kiralananı 16.12.2004 tarihinine kadar kiracı sıfatıyla kullandığını, bu tarihten sonra işyeri ile ilgisinin kalmadığını ve kiralananı tahliye ettiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Kiralananın tahliye edilerek anahtarın kiralayana teslim edildiğini davalının kanıtlaması gerekir. Kiralananın davalı tarafından tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için boşaltılarak anahtarın kiralayana usulüne uygun olarak teslim edilmesi zorunludur. Bu da tevdi mahalli tayini veya notere anahtarın teslimi ile olur. Kiralananı tahliye ettiğini ileri süren davalı, anahtarı kiralayana teslim ettiğini kanıtlayamamıştır. Anahtar teslimi kanıtlanamadığına göre kira ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

        Davacı, dava konusu kiralananı 02.03.2009 tarihinde eski malik ve kiralayan ...'den satın aldığını belireterek 05.03.2009 keşide ve 15.04.2009 tebliğ tarihli ihtarname ile eski malik ile yapılan kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini, kira bedellerinin banka hesabına yatırılmasını ihtar etmiş ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009 / 3737 sayılı dosyası ile 15.04.2009 tarihinde davalı borçlu hakkında tahliye istemli olarak başlattığı icra takibi ile Mart, Nisan/2009 aylarına ilişkin 950,00.-TL kira parasının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu itirazında alacaklı ile kira ilişkisi ve dolayısıyla borcu bulunmadığını, kiralanan yerin neresi olduğu, kira sözleşmesinin tarihi ve diğer bilgilerin bulunmadığını belirtmiştir. Davalı borçlu bu itirazında önceki malik ile yapılan 05.09.2001 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesindeki imzayı ve tarihi ayrıca ve açıkça inkar etmediğine göre İ.İ.K.'...

          Ne varki davalı adına çıkarılan örnek 13 nolu ödeme emrinde ödeme süresi ve itiraz süresi gösterilmemiştir.Yasal ödeme süresini içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmaz.O nedenle temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kiralananı tahliyesine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenle alacağa ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte yazılı nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün tahliyeye ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Kasap İsmail Sokak 15/44 Kadıköy İstanbul” olarak bildirmiş, yine 17.04.2012 tarihinde açılan davadan bir gün sonra 18.04.2012 tarihinde aynı zamanda tebligat adresi olan kiralananı boşalttığını belirtmiştir. Buna rağmen dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye takip dosyasında ödeme emrinin gönderildiği adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Davalı tarafından gerek davadan önce gerekse dava dilekçesi tebliğinden önce adresinin davacıya bildirilmesi nedeniyle, davalının icra takip dosyasındaki adresine yapılan tebligat geçersizdir. Mahkemece davalıya dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

              Davacı yeni malik kiralananı 21/12/2011 tarihinde iktisap ettiğinden bahisle önceki malik kiraya verenin halefi olarak, önceki malik ile davalı arasında düzenlenmiş olan 01/11/2011 başlangıç tarihli bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 18/01/2012 tarihinde başlattığı tahliye istemli icra takibi ile, sözleşmede kararlaştırılan aylık 3.500.TL bedelden, ödenmediği iddia olunan 2011 Aralık ve Ocak ayları kira bedelleri toplamından bakiye 6.450.TL ile sözleşmenin 19.maddesi gereğince muacceliyet şartı gereğince dönem sonuna kadarki muaccel hale gelen aylık kira bedelleri toplamı olan 35.000.TL'nın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı icra takibine süresinde yapmış olduğu itirazında, sözleşmenin varlığına karşı koymamış,sözleşmedeki imzayı inkar etmemiş ancak sözleşmenin boş verildiğini, irade dışı doldurulduğunu belirtmiştir. Bu durumda, takibe dayanak yapılan sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü gerekir....

                Takip dayanağı kira sözleşmesinde kiraya veren dava dışı ... olup kiralanan taşınmaz 20/02/2015 tarihinde davacı tarafından iktisap edilmiştir.Yeni malik kira sözleşmesinin halefi olup davalı borçlu açıkça takip dayanağı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığına göre davacı alacaklı 01/11/2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak kiralananı edindiği tarihten itibaren kira alacağını talep edebilir.Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılması talebinin de reddine karar verilmesi doğru değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tesbiti istemli Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılığın tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş ancak davanın niteliği itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiralayanın bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi haksız fesih (sözleşmeye aykırı davranış) sayılır; böylesi bir durumda kiracı, kiralayanın bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur. Süre bitiminde kiracının feshinin haklı olması için ise, 6570 sayılı Kanunun 11.maddesine göre sözleşmenin sona ermesinden 15 gün önce sözleşme süresinin uzatılmayacağını kiralayana bildirmesi ve süre sonunda anahtarı kiralayana teslim etmiş olması gerekir. Somut olayda davalı kiralananın tahliye edileceğinin bildirildiğini ve kiralananı akdin sona erdiği tarih olan 30.06.2008 tarihinde tahliye ederek kiralayana teslim ettiğini savunmuş ise de davalı bu savunmasını yasaya uygun olarak sunduğu delillerle kanıtlayamamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu