DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/01/2023 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında müvekkiline ödenmeyen araç kiralamasından kaynaklı borca konu Sakarya .......
Dava, taraflar arasında husule gelen kira ilişkisine dayalı düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamı incelendiğinde; gerek dava dilekçesi açıklaması gerek sunulan faturalar gerekse de karşı yana gönderilen ihtarnameler incelendiğinde; dava konusu alacağın temelinin kira ilişkisine dayandığı, davacının kira alacağından kaynaklı alacağını tahsil etmek için takip başlattığı, takibe itiraz üzerine iş bu davayı açtığı kuşkusuz olup, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK 4/1-b maddesinde açıkça kira ilişkisinden kaynaklı tüm alacak davalarının Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görüleceği yazılı olup ilgili maddede kira ilişkisine konu malın taşınır ya da taşınmaz olması yönünde ayrım yapmadığı gibi tarafların tacir olup olmaması yönünden de ayrıma gidilmemiş, hülasa konusu kira alacağına ilişkin alacak davalarının tamamından Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli kılnmıştır....
İstinaf sebepleri:Davalı, süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; kira sözleşmesinin uyuşmazlık konusu cam bölmeleri kapsamadığını, bu nedenle kira ilişkisinden kaynaklı bir uyuşmazlık da olmadığını, kira sözleşmesinde demirbaşların yazılı olduğunu ve dava konusu cam bölmenin burada belirtilmediğini, davacının cam bölmeleri kendisinin satın aldığını iddia ettiğini, uyuşmazlığın da cam bölme bedeline yönelik olması sebebiyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, kararın yanlış olduğunu iddia ederek kaldırılmasını istemiştir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; öncelikle kira uyuşmazlığından kaynaklı alacaklarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğunu, görev yönünden itirazlarının bulunduğunu, davacının iş yerini kiralarken ruhsat bulunup bulunmadığını sormadığını, doğrudan belediyeye giderek kendi adlarına ruhsat çıkardıklarını, ayrıca davacının 7 aylık birikmiş kira borcunun bulunduğunu, borcunu ödemediğini, müvekkilinin bunun üzerine savcılığa giderek suç duyurusunda bulunduğunu, fırında kalitesiz ürünler çıkararak fırının adını lekelediğini, Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat alacağın tahsili istemine ilişkindir. HMK.'nun 4. maddesinin 1/a. bendine göre, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir....
Davacının iddiaları davacı ile dava dışı ------ adlı şirket arasında ----- tarihli -----bulunan taşınmaza ilişkin yapılan ilk kira sözleşmesinden sonra, her üç şirketinde yetkilisi olan ------ hesapların artık davalı şirket altında toplandığı, ödemelerin artık davalı şirket hesabına yatırılması beyanından kaynaklı olduğu, bu kapsamda uyuşmazlık HMK madde 4/1-a kapsamında kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, bu hususta sulh hukuk mahkemeleri yetkili olduğundan mahkememizce resen görevsizlik kararı verilmiştir....
Maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davaya konu faturaların kira ilişkisinden doğan alacak nedeni ile kesildiği ve faturaların kira ilişkisinden kaynaklı olduğunun sabit olduğu görülmüştür. Tüm bu nedenlerle taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu temel ilişkinin kira ilişkisinden kesilen faturadan doğması neden ile, HMK.'nın 1. maddesi gereğince görevin kamu düzeninden olması ve HMK.'nın 115....
DAVA; Kira Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili içine başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir. HMK. nun 4.maddesinde yapılan düzenleme uyarınca; Kiralanan taşınmazların, 09/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi, ancak Kanunla belirlenir, (HMK m.1). kanunla düzenlenir. Görev ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115)....
Huzurdaki davada uyuşmazlık, imzalanan Kira Sözleşmesi temelinde toplanmaktadır. Kira sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Davacının tutunduğu kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kira sözleşmesi geçerli ve mer'i ise tarafların hak ve borçları, kira hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde yapılacak yargılama neticesinde netlik kazanacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 4/1'e göre; Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görmekle görevlidir. Hâl böyleyken; eldeki davanın------ görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle kira ilişkisinden kaynaklanan işbu davada Mahkememiz görevsizdir....
Somut olayda, davacı, emlakçı olan davalıyla meskenin kiralanması konusunda ön görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler sırasında, 04.01.2014 tarihinde, kira ve hizmet bedeli olarak 21.500,00-TL ve dairenin boyatılması amacıyla 300,00-TL olmak üzere toplamda 21.800,00-TL nin davalıya verildiğini ve davalıdan yazılı belge alındığını, ancak, davalıdan kaynaklanan nedenlerden dolayı, ilgili yerin kiralanmasının mümkün olmadığını, yani taraflar arasında kurulmuş bir kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek ödenen bedelin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı vekili cevabında; davacı ile aralarında taşınmaz kiralanmasına ilişkin sözleşme olmadığını, komisyonculuk sözleşmesinden kaynaklı alacak olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme kira sözleşmesi olmayıp, komisyon ve hizmet bedeli sözleşmesine ilişkindir....
tarafın kira sözleşmesinden kaynaklı ödenen dekontları dosyaya delil olarak sunduğunu, kira borcuyla birlikte senetlerinde ödendiğini iddia ettiğini belirtmiş olmasına rağmen kira sözleşmesine bakıldığında ne senetler kira sözleşmesine bağlanmış nede kira sözleşmesinde kira borcundan kaynaklı kiralayana senet verildiğine ilişkin bir maddenin de bulunmadığını, davacının tamamen kötüniyetli olarak senede konu borcunu ödememek için yersiz iddialar ortaya attığını, zira davacının borcu ödediğini banka dekontuyla ve tanıkla ispat etmeye çalıştığını, dekontları kabul anlamına gelmemekle birlikte, dekontun İİK. m.169/a-I'de belirtilen belgelerden olduğunu, borcu olmadığını bu belgeyle ispatlamaya çalışan davacının icra mahkemesine itiraz etmeksizin menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir....