Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur....
Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur....
Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur....
Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur....
Dava; kira sözleşmesi kapsamında ödenmeyen bedelin tahsiline yönelik alacak davası ve çekişmeli hale gelen bu bedelin tedbiren depo edilmesi talebine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebidir. HMK 389/1 maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
DELİLLER: Dava; kira sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan murazanın giderilmesi istemine ilişkin olup istinafa konu karar 12/01/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar olup davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. HMK'nın 390. maddesine göre ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. İstinafa konu karar ihtiyati tedbir talebine yönelik olup dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir kararının asıl görevli mahkemesinden istenmesi gerektiği temel ilke olup görev hususunun mahkemesince re’sen yargılamanın her aşamasında öncelikle gözetilmesi gerekir....
ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından açılan kira parasının uyarlanması davasında 01.07.2021 tarihli ara kararı ile Haziran 2020, Temmuz 2020, Ağustos 2020, Eylül 2020 kira bedelinin yarısını mahkeme veznesine depo etmesi şartıyla kabulüne, kira konusu taşınmazdan davacının tahliyesine ilişkin işlemlerin tedbiren durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararına karşı davalı tarafça dilekçe ile; mahkemece verilen tedbir kararının hukuka uygun olmadığı, tedbir kararının uygulanması halinde davalının zarara uğrayacağı, tedbirin kaldırılması gerektiğini bildirerek ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden verilen 02.07.2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik itirazın reddine karar verildiği görülmüştür İlk Derece Mahkemesince, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 394/4 maddesi gereğince kanunun emredici hükmüne aykırı olarak duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmiş olmakla usulüne uygun bir itiraz incelemesi yapılmamış...
kadar durdurulması yönünde tedbir talep ettiği anlaşılmıştır. 7226 Sayılı Kanun'un geçici 2.maddesi ile kabul edilen "1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz." düzenlemesi bulunmakla davalı tarafça iş yeri kira bedelinin ödenememesi nedeniyle tahliyenin talep edilmediği, kaldı ki 7726 sayılı yasanın belirtilen tarihlerini de tahliye talebinin kapsamadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verildiği davacının 08.02.2021 tarihli dilekçesi ile kira sözleşmesinin devamı ile tahliye işlemlerinin durdurulması için tekrar ihtiyati tedbir talep ettiği ve mahkemece 12.02.2021 tarihli ara karar ile "kiracının Üniversite hastanesinde kantin ve kafeterya olarak işlettiği kiralananda alınan tedbirlerin davacının iş hacminde belirli etkilerinin olabileceği değerlendirilmiş, ancak kiralanan yerin 30/06/2020 tarihinde kira sözleşmesinin sona erdiği, davanın 25/09/2020 tarihinde...
kadar durdurulması yönünde tedbir talep ettiği anlaşılmıştır. 7226 Sayılı Kanun'un geçici 2.maddesi ile kabul edilen "1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz." düzenlemesi bulunmakla davalı tarafça iş yeri kira bedelinin ödenememesi nedeniyle tahliyenin talep edilmediği, kaldı ki 7726 sayılı yasanın belirtilen tarihlerini de tahliye talebinin kapsamadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verildiği davacının 08.02.2021 tarihli dilekçesi ile kira sözleşmesinin devamı ile tahliye işlemlerinin durdurulması için tekrar ihtiyati tedbir talep ettiği ve mahkemece 12.02.2021 tarihli ara karar ile "kiracının Üniversite hastanesinde kantin ve kafeterya olarak işlettiği kiralananda alınan tedbirlerin davacının iş hacminde belirli etkilerinin olabileceği değerlendirilmiş, ancak kiralanan yerin 30/06/2020 tarihinde kira sözleşmesinin sona erdiği, davanın 25/09/2020 tarihinde...