Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarınca ödeme ayı gelmemiş olması ve dolayısıyla muaccel olmaması nedeniyle yıllık kira bedelinin kabul edilmediğini, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2020/805 Esas sayılı uyarlama davası açıldığını, dolayısıyla mahkemenizce tarafımızdan haklı olarak itiraz edilen yıllık kira bedellerine itirazımızın kaldırılmasının değerlendirilebilmesi için İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/805 E. Sayılı uyarlama davasının sonuçlanması gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davalının yetki itirazının kaldırılmasına; takibin devamına, itirazın iptaline yönelik talep yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalı İzmir 21....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmeye bağlılık ilkesinin uygulanması gerektiğini, sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ilkesinin uygulanamayacağını, sözleşmenin bitiminde kira bedelinin tespiti hakkının doğacağını, kira sözleşmesinde bulunan artış oranının kira bedelinin enflasyon karşısındaki değerini koruduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; 01.04.2012 tarihinden itibaren taşınmazın brüt kira bedelinin 30.500 TL olarak tespitine karar verilmiş; mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01.01.2008 başlangıç tarihli olup, 5 yıl sürelidir. Uyarlama istenen dönem sözleşmenin sona ermesinden önceki dönemdir....
Somut olayda, davalı borçlular vekili itirazında, kira ilişkisine itiraz etmemiş, aksine alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisini kabul ederek, kira bedelinin yeniden uyarlama ile tespiti gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı borçlular vekili takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleşmiştir. Zira kiracılık sıfatında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kira miktarı konusundadır. Bu durumda mahkemece aylık kira bedeli sözleşmede kararlaştırılan şekilde hesaplanarak alacak miktarı buna göre belirlendikten sonra yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
Mahkeme ise, bu davanın kira tespit davası olduğunu belirterek, görevsizlik kararı vermiştir. Davacının dava dilekçesindeki talebi kira bedelinin tesbiti olmayıp kira bedelinin uyarlanmasıdır. Uyuşmazlığın bir yıllık kira bedeli üzerinden miktarı gözetildiğinde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, davanın esasına girilip sonucuna uyğun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerletemyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 10.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, dava dilekçesinde,davalının 29.06.2007 tarihli kira sözleşmesi gereği davacının maliki bulunduğu taşınmazda aylık 200 TL kiar bedeli karşılığı oturmakta olduğunu, davalının ödemekte bulunduğu kira bedelinin emsallerinin çok altında kaldığını belirterek kira bedelinin 29.06.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere olağan rayiç ile ekonominin esasları ve hak ve nesafet göz önünde tutularak 2.500 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 10.05.2012 tarihli ilk kararda davanın kısmen kabulüne, 29..2009 tarihinden itibaren aylık kiranın 1.700 TL olarak tespitine karar verilmiş,davacı ve davalının temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 1.11.2012 tarih ve 2012/17273-22413 sayılı ilamı bozulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da açıklandığı üzere dava, niteliği itibariyle bir kira tespit davası olmayıp, uygulamadaki adıyla uyarlama davasıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı borçlu T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tahliyeye konu taşınmazın kiralanması için müvekkili ile davacı arasında 23.12.2019 tarihinde (5) beş yıllık kira sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan 01.02.2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre taşınmazın yıllık kirası 115.000,00 TL olup, müvekkilinin ilk yılın kira bedelini davacı tarafa ödediğini ancak, tüm dünyada Covid-19 adıyla başlayan salgın (pandemi) nedeni ile iş yerinin kapalı kaldığını ve bu nedenle Tarsus Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/103 Esas sayılı dosyası ile uyarlama/kira tesbiti davası açtıklarını ve dosyanın derdest olup sonucunun beklenilmesi istenildiğini, Sulh Hukuk Mahkemesince verilecek karara göre kira bedelinin hangi yıllar için ne miktarda olacağına dair Mahkeme ilamı ile borç miktarının belli olacağını, uyarlama davasının sonucu beklenmese bile, yapılan 5 yıllık kira sözleşmesinin daha birinci yılında açıklanan...
Sancak mahallesinde bulunan dükkanını 1.10.2001 başlangıç tarihi 6 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya kiraya verdiğini, davalının aylık 1.250.000.000 Tl. kira ödediğini bu bedelin taşınmazın özellikleri, konumu, paranın satın alma gücü karşısında emsallerden düşük kalıp edimler arasındaki dengenin bozulduğunu ileri sürerek aylık kira bedelinin 1.10.2004 tarihinden itibaren aylık 5.000.000.000 Tl. olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne mecurun aylık kira bedelinin 1.10.2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 2.200 YTL. olarak tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir....
Davalı, uyarlama istenemeyeceğini, uyarlama koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/472 Esas, 2021/63 Karar sayılı dosyasında verilen itirazın kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tahliye talebinin kabulü kararına karşı, davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların 05/04/2019 tarihli kira sözleşmesi ile davacıların murisi Zehra Bakırcı ile sözleşme düzenlediklerini, murisin vefatı sonrasında geriye mirasçıları olarak davacıların kaldığını, davalılar hakkında bir kısım kira bedellerini ödemedikleri için Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün 2020/3084 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalıların borca ve ferilerine itiraz ettiğini, kira akdine bir itiraz olmadığını, davalıların ödeme de yapmadığını beyan ederek itirazın kaldırılmasına ve davalıların tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
takip sonrası asıl alacağa hangi faiz oranının uygulanacağının belirtilmediğini, bu durumun infazda tereddüt yaratacağını, 5.Derdest kira uyarlama davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, tedbir talebinin reddi kararı istinaf mahkemesince kaldırıldığından kira bedelinin ihtilaflı hale geldiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir....