Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Kira KARAR : Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/554 E....

    Davalı-karşı davacılar her ne kadar yıllar itibarı ile ayrı ayrı tespit edilen miktarların % 50 artışla bulunduğunu bildirmiş ise de esasen kira sözleşmesinde artış maddesi bulunmamaktadır. Davalılar -karşı davacıların açtığı uyarlama davası sonucu kesinleşen kararla 1.1.997 tarihinden itibaren net kiranın 1.800,00 YTL olduğu anlaşılmaktadır. Uyarlama davası ile kira sözleşmesinin bedel ile ilgili maddesine müdahale edilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, kendisine ait taşınmazda 1.3.2005 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olan davalının aylık net 5000 TL olarak ödediği kira bedelinin, alım gücü ve emsaller nazara alındığında çok düşük kaldığını ileri sürerek kira bedelinin 1.3.2009 tarihinden itibaren aylık net 17.000 TL olarak uygulanmasını istemiştir. Davalı, uyarlama koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/176 Esas, 2021/295 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin 01/08/2017 başlangıç tarihli kira akdi ile müvekkilinin kiracısı olduğunu, 01/05/2020 tarihinde başlayan yeni dönem kira bedelinin aylık net 13.334,00 TL olduğunu, kira akdinin VI/2. Maddesinde kira bedelinin her ayın 5. Günü mesai saati sonuna kadar peşin olarak kiralayana ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı aleyhine 2020 yılı Ekim ve Kasım ayı kira bedellerinin ödenmemesi üzerine İzmir 19....

        DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesine dayanılarak açılacak uyarlama davasında, ahde vefa ilkesinin önemli bir istisnasını oluşturarak taraflara uyarlama talebinde bulunma imkânı tanındığını, bu istisnanın kabul edilmesinin temel sebebinin öngörülemeyen sebeplerle tarafların sözleşmeye bağlı kalmalarının dürüstlük ilkesine, menfaatler dengesine aykırılık teşkil edecek olması olduğunu, dolayısıyla oluşan adaletsizliğin uyarlama davası yoluyla giderilmesi, maddî hukukun kişilere tanıdığı önemli bir hukukî güvence olduğunu, bu güvencenin gerçek anlamda amaca hizmet etmesi ise, yargılama süresince taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçici süre için yeniden düzenlenmesine bağlı olduğunu aksi hâlde taraflar arasında bozulduğu iddia edilen menfaatler dengesinin sağlanamayacağını ve amaçlanan nihaî hukukî koruma da sağlıklı şekilde tesis edilemeyeceğini, bu sebeplerle enflasyon sebebiyle uyarlama...

        Davacılar tarafından aylık 5.432 Euro olan kira bedelinin 20.000,00 TL olarak uyarlanması talep edilmiş olup dava reddedildiğine göre, reddedilen kira farkının bir yıllık tutarı üzerinden yani ödenmekte olan brüt kira bedelinin hüküm altına alınması istenen brüt bedelden çıkarılmak suretiyle bulunacak farkının bir yıllık tutarı üzerinden davalı yararına tarife gereğince hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Diğer yandan uyarlama davasında, harca tabi dava değeri, uyarlama istenen bedel ile ödenen kira bedeli arasındaki kira farkının yıllık toplamı olduğu halde harcın 50.000,00 TL dava değeri üzerinden olacak şekilde eksik ödendiği, yargılamada davalı tarafça dava değerinin eksik gösterildiği yönünde itirazda bulunulmadığı, Mahkemece de eksik harcın ikmali için mehil verilmediği ve davanın bu şekilde sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır....

          YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; pandemi dönemini içeren 2020 Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları kira borçlarının takibe ve tahliyeye dayanak yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, davalının Mart ayı kira borcu için toplam 57.820,00 TL, Nisan ayı kira borcu için ise 41.300,00 TL ödeme yaptığını, Temmuz ayı kira bedelinin 64.900,00 TL değil 52.920,00 TL olduğunu, kira sözleşmesinde kira ödeme zamanı kararlaştırılmadığını, bu nedenle TBK'nın 314. maddesi gereği kira ödemesinin son gününün ay sonu olduğunu, Temmuz ayı kirasının 29/07/2020 tarihinde 57.820,00 TL olarak ödendiğini, davacının bu aya ilişkin kira borcunu muaccel olmadan takibe koyduğunu, dava konusu kiralar hakkında uyarlama davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "Karşıyaka 4....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmeye bağlılık ilkesinin uygulanması gerektiğini, sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ilkesinin uygulanamayacağını, sözleşmenin bitiminde kira bedelinin tespiti hakkının doğacağını, kira sözleşmesinde bulunan artış oranının kira bedelinin enflasyon karşısındaki değerini koruduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; 01.04.2012 tarihinden itibaren taşınmazın brüt kira bedelinin 30.500 TL olarak tespitine karar verilmiş; mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01.01.2008 başlangıç tarihli olup, 5 yıl sürelidir. Uyarlama istenen dönem sözleşmenin sona ermesinden önceki dönemdir....

            Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarınca ödeme ayı gelmemiş olması ve dolayısıyla muaccel olmaması nedeniyle yıllık kira bedelinin kabul edilmediğini, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2020/805 Esas sayılı uyarlama davası açıldığını, dolayısıyla mahkemenizce tarafımızdan haklı olarak itiraz edilen yıllık kira bedellerine itirazımızın kaldırılmasının değerlendirilebilmesi için İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/805 E. Sayılı uyarlama davasının sonuçlanması gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davalının yetki itirazının kaldırılmasına; takibin devamına, itirazın iptaline yönelik talep yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalı İzmir 21....

            Somut olayda, davalı borçlular vekili itirazında, kira ilişkisine itiraz etmemiş, aksine alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisini kabul ederek, kira bedelinin yeniden uyarlama ile tespiti gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı borçlular vekili takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleşmiştir. Zira kiracılık sıfatında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kira miktarı konusundadır. Bu durumda mahkemece aylık kira bedeli sözleşmede kararlaştırılan şekilde hesaplanarak alacak miktarı buna göre belirlendikten sonra yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

              UYAP Entegrasyonu