WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak iş bu ek sözleşme imza tarihi ve ana sözleşme sonu olan 09/12/2013 tarihine kadar ki dönem içinde kiracı kira sözleşmesini feshederse kiracı mecuru tahliye tarihinden sonraki 3 aylık kira bedeli net 24.000 € cezai şartı peşin ödemeyi kabul ve beyan eder.”düzenlemesine yer verildiğini, davalının 04.10.2011 tarihinde kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini, sözleşmenin 3/C maddesi gereğince 3 aylık kira parası olarak tahsili için icra takibinde bulunduklarını davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kira sözleşmesinin sözleşmedeki düzenlemeye uygun olarak 30.05.2011 tarihli ihtarname ile 4 ay öncesinden ihbarda bulunularak 04.10.2011 tarihinde tahliye edildiğini, tahliye tarihine kadar kira paralarını ödediğini, kira sözleşmesinin sözleşmeye uygun olarak feshedildiğinden 3 aylık kira parasına ilişkin istemin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

    Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali, tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            A.Ş. ; müvekkilinin bayilik ve kira sözleşmesi gereğince tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile davacı tarafından nakde çevrilen teminat mektubu bedeli 750.000 TL'nin nakde çevrilme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini ve asıl davanın reddini dilemiştir. Davalı .... A.Ş.; davacı ile aralarında herhangi bir kira veya bayilik sözleşmesi bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, asıl davada talep edilen duran varlıklar inşaat bedeli yönünden davanın tefrikine, diğer taleplerin kira ilişkisinden kaynaklandığı ve bu hususların tartışma yerinin ...nun 4/1-a maddesi gereği sulh hukuk mahkemesi olduğu belirtilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. 1) Davacı ve davalı arasındaki asıl uyuşmazlık taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi olup kira sözleşmesinin bu bayilik sözleşmesinin devamını sağlamak için oluşturulduğu anlaşılmaktadır....

              Davalı vekili franchise sözleşmesinin feshinin kabul edilmediğini, feshin haklı veya haksız olduğunun 2011/51 sayılı dosyada verilecek karar ile açıklığa kavuşacağını, bu süre içerisinde müvekkilinin konsept ve markayı kullanabilir olduğundan 2011/51 sayılı davanın iş bu dava yönünden bekletici mesele olması gerektiğini, kiralama amacının ortadan kalkmadığını, alt kira sözleşmesinde belirtilen kullanım amacı doğrultusunda kullanıldığını, tahliye isteminin franchise konseptinin sona erdirilmesi niteliğinde olduğunu, kira sözleşmesine devam edilmesi halinde uğranılan zararın olmayacağını, cezai şartın fahiş olduğunu tahliye davası ile birlikte istenemeyeceğini savunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 23/09/2009 Başlangıç tarihli alt kira sözleşmesinin 8....

                Somut olayda; Davacı, kiralanan parsel yönünden toplam 4.345 TL kira alacağı, 3.170 TL kira sözleşmesinin 21. maddesi gereği cari yıl tazminatı, kira sözleşmesinin 14. maddesi gereği 4.881,80 TL cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı idare davalıya 60 gün ödeme süresi vermediğinden akdin tek taraflı feshi ve davacının cezai şart ve cari yıl tazminatı istemesi mümkün değilse de; hükmün niteliğine temyiz edenin sıfatına ve bu hususların davalı tarafından temyiz konusu yapılmadığından bozma konusu yapılamayacağının anlaşılmasına göre hükmün ONAMASINA, 23.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....

                  A.Ş.ne devredildiğini, 15.6.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin süresinin 15.6.2002 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin 3.maddesi uyarınca 2 yılın sonunda en az 1 ay önceden yazılı şekilde haber verilmek suretiyle kiracının kiralanan yeri tahliye edebileceğini, müvekkilinin sözleşme hükmüne uygun olarak 8.5.2002 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshettiğini, anahtarı almaktan imtina eden davacının talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece itirazın iptali davasının ıslahının mümkün olmadığı, ıslaha konu isteğin müstakil bir dava olduğu, davacının mahrum kaldığı 2 aylık kira bedelini talepte haklı bulunduğu, kira kaybı ve aidat bedeli toplamı 38.298.32.-YTL. talep edebileceği gerekçesiyle itirazın iptali davasının ve alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                    Mahkemece, Nesil Sigorta Acenteliği A.Ş. tarafından Halk Sigorta A.Ş. aleyhine İstanbul 9 Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1016 E sayılı dosyası ile portföy tazminatı ve maddi tazminat talepli olarak açılan davada birden fazla rapor alındığı, bilirkişi raporlarında, gerekçeli kararda ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davacının feshinin haksız olduğu, bu nedenle davalı acentenin portföy tazminatı ile komisyon alacağı talebinin kabulüne karar verildiği, her ne kadar anılan davada verilen ilk hüküm Yargıtay tarafından bozulmuş ise de bozmanın sadece tazminatın miktarına ilişkin bulunduğu ve davacının feshinin haksız olarak yapıldığı yönündeki saptamanın bozma kapsamı dışında kaldığı, dolayısıyla feshin haksızlığının Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiği, davacının feshinin haksız olmasının davalının ödenmeyen sigorta prim borcunun bulunmadığı anlamına geldiği gerekçesi ile Anayasanın 141/son ve HMK.nun 30. maddelerinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereği başkaca bilirkişi...

                      UYAP Entegrasyonu