"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı ...; dava konusu 17 nolu dükkanın...Belediye Encümeninin 10.08.1981 tarih, 2019 sayılı kararı ile dava dışı ... ’a kiralandığını, daha sonra Encümen kararlarına dayalı olarak kira sözleşmesinin devredildiğini en son...2. Noterliğince onaylanan 13.08.1985 tarihli kira sözleşmesinin 24/08/2005 tarih, 1431 sayılı Encümen kararı ile davalıya devredildiğini, davalıya kira süresinin 31/07/2009 tarihinde sona erdiğinin bildirildiğini, sözleşmenin bitim tarihinden itibaren davalının fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, belediyenin maliki olduğu çekişmeli dükkânı 2886 sayılı Yasa kapsamında ihaleyle kiralamış olmasının bu kira sözleşmesinin özel hukuk akdi niteliğini ortadan kaldırmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle,davalının savunmasına esas teşkil eden davacının bayii ile yaptığını belirttiği kira sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağı,başka bir ifadeyle,kira sözleşmesinden kaynaklanan davalının hakkı kişisel hak olup,kira bağıtına icazet vermeyen ayni hak sahibine karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 512,25-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2015 NUMARASI : 2013/290-2015/48 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava, elatmanın önlenmesi birleşen dava kira sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti isteğine ilişkin olup, asıl ihtilaf kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 8.9.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde açıklanan maddi vakıalar, davalılar arasındaki kira sözleşmesinin davacı yönünden bağlayıcı olmadığı iddiasını da içermekte olup, hukuki nitelendirme de davacı tarafından bu iddiaya (maddi vakıaya) uygun olarak yapılmış ve açık bir şekilde TMK'nın 683 ve 995. maddeleri uyarınca taşınmaza el atmanın önlenmesi ile ecrimisil istenilmiştir. Kira sözleşmesi ise 6098 sayılı TBK'nda düzenlenmiş olup, davalılar arasında yapılan kira sözleşmesinin kendisi yönünden bağlayıcı olmadığını ileri süren ve kira sözleşmesine dayanmayan davacı bakımından açtığı davanın, farklı yasa ve koşullara tabi bulunan kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkin olduğunu kabul etmek mümkün değildir." (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/1236 esas 2018/1568 karar sayılı 25/10/2018 tarihli, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/2369 esas 2015/1473 karar sayılı 29/05/2015 tarihli, Yargıtay 3....
Mahkemece; dava konusu iki katlı betonarme binanın sadece 34,48 m2 lik bölümünün davacının malik olduğu 248 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaldığı, binanın diğer kısımlarının dava dışı 273 ve 1148 parsel sayılı taşınmazlar ile kamuya ait yol üzerinde kaldığı, bu durumda davacının, iki katlı binanın tamamının maliki konumunda olmadığı, dava konusu bina bakımından dava dışı ... ile Menemen Belediye Başkanlığı arasında kira sözleşmesinin yapıldığı, davalıların kardeşleri olan ...'in yaptığı kira sözleşmesine ve ...'in rızasına dayalı olarak taşınmazı kullandıkları, davacının elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkindir. 1....
Davalı, 2012 ve 2013 yılı için davacılarla şifahi kira sözleşmesi yaptıklarını, öncesinde taşınmazların dava dışı F.. H.. tarafından kullanıldığını, işgalci olmadığını ve kira bedeline mahsuben davacı Selma'ya 14.420,00-TL ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların 2011 yılının sonuna kadar dava dışı Ferruh tarafından kullanıldığı, davalının 2012 yılından önce taşınmazları kullandığı iddiasının kanıtlanamadığı, taraflar arasında 2014 yılı mahsülü için kira sözleşmesi düzenlenmesi ile elatmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle 2012 ve 2013 yılları için ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne; elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, dava konusu 637 ada 25 parsel üzerinde yer alan tüm bağımsız bölümlerin davacı adına kayıtlı olduğu, davacı ile davalı şirket arasında taşınmazın bir kısmına yönelik 25.10.2010 tarihinde kira sözleşmesinin yapıldığı ve öncesi Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın görevsizlik kararı ile Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, iddiaların ileri sürülüş şekline göre, taraflar arasında, davacıya ait taşınmazın bir kısmının davalıya kiralanması husunda yapılmış bir kira sözleşmesi var ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesi dışında kalan kısımlara yönelik olup, davacının talebinin de bu yerlere yönelik elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğu açıktır....
Mahkemece asıl davanın konusu olan elatmanın önlenmesi ve karşı davadaki manevi tazminat istemlerinin reddine, 50000 TL haksız işgal tazminatının davalı ve karşı davacıdan tahsiline karar verilmiştir, Hükmü davacı ve karşı davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki ilk kira sözleşmesine gönderme yapılarak düzenlenen ve 1.9.2007 ila 1.9.2008 tarihlerini kapsayan kira sözleşmesi hak kirasına ilişkindir. “Hak” tabiri mülkiyet hakkına tamamen tekabül eden bir tabir değildir. Hak kirası maddi olmayan şeylerin kirasıdır. Hak kirası o hakkın işletilmek üzere ücret mukabilinde kiracıya terk edilmesidir ve hak mevzuunun tabii olduğu özel hükümler geçerlidir. Hak kirasında işletme müddeti sırasında kiracının elde ettiği semereler kendisine ait olur. Bu tür kiralarda ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda hasılat kirasına ilişkin Borçlar Kanununun 270. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacılar vekili, vekil edenlerinin yaşamakta olduğu 5565 ada 14 nolu parsele davalı tarafın baz istasyonu kurmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ve tüm uyarılara rağmen müdahalesine son vermediğini belirterek, baz istasyonunun kullanımının durdurulmasına ve baz istasyonunun sökülerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bingöl Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zilyetliğe dayalı müdahalenin men'i ve ecrimisil istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın 6100 sayılı HMK'nın 4/C maddesinde yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp; TMK'nın 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, müdahalenin men'i ve tazminat isteği değerlendirilirken kira sözleşmesinin ve zilyetliğin inceleneceği, davanın 4721 sayılı TMK'nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen "Zilyetliğin korunması davası" niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....