başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiştir.İcra İflas Kanununda itirazın iptali davası için görevli mahkeme belirtilmemiş olmakla, görevli mahkeme genel hükümlere göre belirlenmektedir.HUMK'nun 8.II/1. maddesinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, kira sözleşmesinin feshi veya tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış olan kira alacağı ve tazminat davalarına bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait bulunduğu belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; mahkemece, davalının görev itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında geçmişte kiracılık ilişkisi bulunduğu ancak davalının da kira konusu taşınmazı 15/03/2018 tarihinde tahliye ettiği, davalı borçlunun kira bedeli talep olunan dönemler için taşınmazı tahliye etmiş olması kapsamında kira aktinin feshinin haklı olup olmadığı, taşınmazın boşaltılmasından sonra ne kadarlık makul bir süre içerisinde taşınmazın bir başka şahsa kiraya verilebileceği ve bu suretle taşınmazın tahliyesi nedeniyle kiraya verenin zararının ne kadar olduğu, ne miktar kira alacağı-tazminat talebe hakkı olup olmadığı genel Mahkemelerde serbest deliller ile yargılanmayı gerektirmekte olduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Erken tahliye halinde anılan Kanunu'nun 325. maddesine göre kiracının kira sözleşmesinden doğan borcu kiralananın benzer koşullarda yeniden kiraya verilebileceği makul süre için devam eder. Bununla birlikte kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir. Aksi halde hakim tarafından alacak miktarı tenkise tabi tutulur. Bu durumda davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşularla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Ama ne var ki sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 7. maddesinde taraflar erken tahliye halinde otuz günlük kira bedelinin tazminat olarak ödeneceğini kabul ettiklerine göre makul kira bedelinin otuz günle sınırlandırıldığının kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Kiracı tarafından açılan kira sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle peşin ödenen kira parasınınve depozito bedelinin iadesine yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve % 20 tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili taraflar arasındaki 29/04/2004 tarihli kira sözleşmesinin 29/04/2008 tarihinde sona erdiğini, yeni sözleşme yapılmayacağının davacıya bildirildiğini, kira ilişkisinin sona erdiğini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesinin yapılmadığı, kira sözleşmesine dayalı bir tahliyeden bahsedilemeyeceği, bu davanın genel hukuk ve usul kuralları dairesinde müdahalenin men'i ve ecrimisil mahiyetli bir dava olduğu, talep edilen miktar dikkate alındığında; davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olacağı anlaşılmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili arasında 01.01.2012 tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının 04.03.2015 tarihli ihtarnamesi ile kira sözleşmesini feshettiğini, kira sözleşmesinin 4/3 maddesinde “Kiracı kira süresi içinde mecuru tahliye ve terkettiği takdirde kira döneminin kalan aylarına ilişkin kira bedelinden sorumlu olacaktır.” düzenlemesi olduğunu, davalının sözleşme süresi devam ederken kiralananı tahliye ve terk etmesinin kira sözleşmesine aykırı olduğunu, davalı hakkında cezai şart bedelinin tahsili için yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir....
A.Ş’ye ait araç, dava dışı şirkete kiralandığına göre, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, ibraz edilen sözleşme yükümlülüklerinin kim tarafından yerine getirildiği, gerektiğinde davalı işleten ve dava dışı kiracının varsa ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat, cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, işletenlik sıfatının davalı şirkette mi, dava dışı kiracı şirkette mi bulunduğu hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Ekim Turizm Sanayi Tic....
a 16.08.2000 tarihli kira sözleşmesi ile 99 yıllığına konut mesken olarak kiralayıp kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, oysa bu yerin konaklama tesis alanı olduğu ve bu nedenlerle kira sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile tapudaki kira şerhinin iptalini ve taşınmazın tahliyesi talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın, yeni malikin davalı kiracı ile önceki malik kiralayan arasında yapılan 16.08.2000 tarihli kira sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile tapudaki şerhin kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olduğu anlaşılamakla, HUMK'nun 8/II-1 maddesi uyarınca kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından, uyuşmazlığın ... 4. sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Sayılı hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Birleşen 2004/545 dava, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan zararın müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir. Davacı vekilinin 04.01.2005 havale tarihli dilekçesinde oto kiralama sözleşmesinin yerine getirilmesine güvenilerek kaçırılan fırsatlara ilişkin zararın istendiği açıklanmış, mahkemece 23.05.2006 tarihinde asıl dava ile birleştirilen 2004/545 esas sayılı dosyadaki taleple ilgili bilirkişi heyetinden ek rapor alınmaksızın, kiracının fesih hakkını düzenleyen, oto kiralama sözleşmesinin 9. maddesine göre hesaplanan tutara hükmolunmuştur. Mahkemece, birleşen 2004/545 esas sayılı tazminat davası yönünden davacının varsa eksik delilleri toplanıp, talep edilen zarar ile ilgili bilirkişiden rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Sözleşmenin 11. maddesinde, taahhüdün sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesinin, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’ nun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek, kesin teminatın gelir kaydedileceği ve cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği hususları kararlaştırılmıştır. Davalı idare 21.05.2010 tarihi itibariyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiştir. Sözleşmenin feshi durumunda davalı kiracının tazminat ve cezai şart ile sorumlu tutulabilmesi için öncelikle feshin davacı idare yönünden haklı nedene dayanıyor olması gerekir. Davacı idare kira bedellerinin davalı kiracı tarafından ödenmediğini belirterek sözleşmeyi feshetmiştir....