ve sauna tesisi olarak ticari faaliyette bulunulması halinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenebileceği, restoran olarak kullanılmak istenildiği takdirde yapının kullanım şeklinin işyeri olarak düzeltilmesi gerektiğinin belirtildiğini, davalıya bu konuda 13/07/2011 tarihli ihtarın keşide edilmesine rağmen davalının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini ve 04/08/2011 tarihli encümen kararı ile kiralananın 11/08/2011 tarihinde mühürlenerek işletmenin faaliyetinin durdurulduğunu, işletme faal olmadığı halde mühürleme tarihinden dava tarihine kadar 10 aylık kira bedelinin ödendiğini, davalı kiralayanın kiralananı kullanma amacına uygun olarak teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek kira sözleşmesinin yürürlüğünün sağlanabilmesi için muarazanın giderilmesi, mühürleme tarihinden dava tarihine kadar geçen süre ve bu davada geçecek sürenin kira sözleşmesi süresine eklenmesini talep etmiş, 05/10/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile kira sözleşmesinin haklı nedenlerle...
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında; Davacı şirketin ---- adresinde,-------- kiracısı olduğu, Davalı ---tarihli alt kira sözleşmesi davacı şirket tarafından------numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği, Kira sözleşmesinin feshi ile ilgili olarak ---- sayılı dava görüldüğü, dava neticesinde mahkemece "kiralananın sözleşmeye aykırı şekilde kullanılmasından doğan biçimde KİRA AKDİNİN FESİH EDİLDİĞİNİN TESPİTİNE" karar verildiği, ----- sayılı ilamı ile----- akdinin fesih edildiğine ilişkin kararı, ---- tarihinde onanarak kesinleştiği, anlaşılmıştır. Davalı, kira ilişkisi sona erdikten sonrada davaya konu taşınmazı kullandığı hususunda ihtilaf yoktur. Davaya konu taşınmaz, ---tarafından alınmış, davalı ve davacıya ----- tarihli ihtarname gönderilerek tüm kira sözleşmelerinin sona erdiğini, ihtar etmiştir. Davacı ile dava dışı ------ arasında, --- tarihinde davaya konu taşınmaz üzerindeki kira sözleşmesinin sona erdiği hususunda, fesih protokolü imzalanmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/12/2013 NUMARASI : 2012/1250-2013/1045 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshinin tespiti ve maddi tazminat-alacak davasına dair karar; asıl dava ile birleşen davanın davacıları tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, asıl davada sözleşmenin feshinin tespiti ve tazminat istemine, birleşen davada ise kira ve ortak gider alacağına ilişkindir. Mahkemece asıl davada davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davanın davacısının temyiz itirazı yerinde değildir. 2-Birleşen davanın davacısının temyiz itirazına gelince; Kiraya veren C.....
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 20.8.2008 tanzim tarihli ve 3 yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, üç dönem kira.elektrik ve su bedellerine ilişkin taksitleri ödemediğini, kira ve sair alacakların ödenmesi için davalıya ihtar gönderildiğini ancak ödenmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini belirterek kira ve elektrik-su bedeli taksitleri yanında sözleşmenin 11. maddesi gereğince kira sözleşmesinin feshedilmesi halinde son bir yılın kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği kararlaştırıldığından son bir yılın kira bedeli olan 45.000 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kira bedelleri taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle davacının kira sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinden bahisle son bir yılın kirası olan 45.000 TL cezai şart bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.09.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tazminat ve kira sözleşmesinin tapu kaydındaki şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; kira sözleşmesinin tapu kaydından terkinine diğer talepler ... bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 29.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmasız temyizi ise davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 29.06.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av ... ile karşı taraftan davalı ... Tic. A.Ş. vekili Av...., davalı ... vekilleri Av. ... ve Av.... ile davalı ... kayyum adayı ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi....
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan, HUMK'nın 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272'nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacının ... ili, .... ilçesi, .... mahallesi 115 ada 19 ve 20 nolu parselleri .... İflas Müdürlüğünün yaptığı ihalede satın aldığı, taşınmazın eski maliki davalılardan ....'in taşınmazları davalı...'e 13.07.2001 tarihli kira sözleşmesi ile 99 yıllığına konut mesken olarak kiralayıp kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, oysa bu yerin konaklama tesis alanı olduğu ve bu nedenlerle kira sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile tapudaki kira şerhinin iptalini ve taşınmazın tahliyesi talep ettiği anlaşılmaktadır....
Depozito bedeli bakımından ise sözleşmenin 8.2. maddesinde kiracının mecuru tahliye etmesinden sonra kira borcu ile taşınmazda herhangi bir hasarın bulunmaması, yönetim giderlerinin tamamını ödemesi, elektrik, su vs. borçlarının tamamının ödenmesi halinde kiraya veren tarafından depozit olarak alınan para ya da teminat mektubunun kiracıya aynen iade edileceği düzenlenmiştir. Kiracının faydalı zorunlu masraf yahut depozito bedelinin iadesi talepleri bakımından kira sözleşmesinin feshinin haklı ya da haksız olması sonuca etkili değildir....
ile 2886 sayılı devlet ihale kanunun 35(a)maddesi hükümleri gereği(kullanım hakkı)davacıya yıllık 20.000+KDV bedeli ile kiraya verildiğini, kiralayanın kiralananı ihale sözleşmesi ve kira sözleşmesine aykırı şekilde tasarruflarda bulunması nedeniyle, müvekkili belediye başkanlığı tarafından 28/02/2018 tarihinde 11743615- 752- 251 sayılı Başkanlık oluru ile sona erdirildiğini, davacının yükümlüsü bulunduğu kira sözleşmesinin maddelerine göre sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğini, kiracının idareden hiçbir hak ve tazminat talebinde bulunamayacağı, kiracının fesih talebinde bulunmasının kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurmasını, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 62.maddesi uyarınca tebligata gerek kalmadan feshedileceğinin hüküm altında alındığını, sözleşmeye göre...
peşin 10.000 TL ödediğini, kalan 40.000 TL nin ise davalının damadı hesabına yatırdığını ileri sürerek, hile nedeniyle kira sözleşmesinin iptalini, menfi zararlarının tahsilini, 15.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir....
Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 6. maddesine aykırılık nedeniyle, davalı idare tarafından 23.07.2004 tarihinde, tek taraflı fesih ile taşınmazın teslimi istenilmiştir. Davacı bu davada feshin haksızlığının ve kiracılık durumunun tesbitini talep etmiştir. Dava, tesbit davası niteliğindedir. Kira sözleşmesinin, davalı tarafından tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün olduğundan, davacının bu aşamada eda davası açması mümkündür. Eda davasının açılması gerekirken, tesbit davasının açılmasında, davacı vakfın hukuki yararı bulunmamaktadır. Davada feshe bağlı bir alacak talebi de bulunmamaktadır. Bu nedenlerle tesbit davasının, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Davanın yanlış yorumlanarak kabule karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 31.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....