K A R A R Davacı, davalı ile 1.8.1994 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi imzaladığını,kira sözleşmesinin özel şartlar 3.maddesinde kira parasının en geç ait olduğu ayın 3.günü akşamına kadar ödeneceği şartının olduğunu, ancak davalı ile şifai olarak kiraların her ayın ilk haftası ödeneceği şeklinde anlaşmaları olduğunu, 12 yıldır davalının kiracısı olduğunu, kira paralarınıda düzenli olarak ödediğini, ekim 2006 kirasını 5.3.2006 tarihinde ödediği halde davalı kira sözleşmesinin 3.maddesini gerekçe göstererek aleyhine Kasım-Aralık 2006, ocak- şubat- mart- nisan- mayıs- haziran-temmuz 2007 aylarına ilişkin kira alacağı için icra takibi başlattığını,takibe konu edilen alacağın henüz muaccel olmadığını,icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine,davalı tarafından çıkartılan muarazanın önlenmesini istemiştir....
Davacı/kiracı pandemi sürecinde iş hacminde düşüş olduğunu belirterek ve pandemi süresince geçerli olmak üzere kiranın uyarlanmasını ve ihtiyati tedbir talep etmiştir. Mahkemece 16.07.2021 tarihli ara karar ile kira bedellerinin 1. ve 4. Taksit bedellerinin %50 indirimli olarak ödenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş mahkemece fazlaya ilişkin istem reddedilmiş olmakla bu reddedilen kısıma karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3452 esas, 2021/6001 karar sayılı kararında gerekçeleri açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi uyarınca açılan uyarlama davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. Bununla birlikte HMK'nun 390/3 maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. " düzenlemesi bulunmaktadır....
-TL kira bedelinin de muaccel hale geldiği, Fesih tarihi itibariyle, davacının muhasebe hesap ve kayıtlarında davalıdan; 312.338,38.-TL kira, masraf ve temerrüt faizi alacağının olduğu, Yüce Mahkemenizde açılan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasında; 6361 Sayılı Kanun hükümleri ile imzalanan sözleşme maddelerine göre, davacı tarafından davalıya keşide edilen ihtarname neticesinde, davalının edimlerini, yerine getirmediği, 6361 Sayılı Kanunun 33. maddesi ile Finansal Kiralama sözleşmelerinin ilgili maddeleri gereği; kiralamaya konu malların, teslim alındığı şekilde geri verilmesi borcu ile fesih şartlarının oluştuğu, sonucuna ulaşılmıştır" şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür. Dava; Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın aynen iadesi talebine ilişkindir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesi gereği sözleşme konusu emtianın davalıya teslim edildiğini ancak davalının kira bedelini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/838 Değişik iş sayılı dosyası ile sözleşmeye konu ekipmanların kendilerine teslimi için ihtiyati tedbir isteminde bulunduklarını, tedbir talebinin kabulü üzerine İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile tedbir kararının infaz edildiğini, tedbir kararı kapsamında ekipmanların teslim alındığını, tedbir kararının geçici bir hukuki koruma olduğunu, malın iadesine yönelik esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığı kararının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ''esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına'' ilişkin kararının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasında Zile Asliye Hukuk Mahkemesi ile Zile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, istirdat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de, taraflar arasında kira akdine dayalı bir kullanım söz konusu olmadığı ve HMK'nın 4/a maddesi kapsamında kalan bir talep bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK.'...
Öte yandan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 3.maddesinde de yer alan finansal kiralamanın tanımına göre finansal kiralama sözleşmesi, klasik anlamda bir kira sözleşmesi olmayıp malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi amacını güden bir sözleşme türüdür....
D.İş sayılı ihtiyati tedbir dosyası içeriğinden anlaşıldığı üzere; taraflar arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde usulüne uygun ve geçerli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye konu edilen dava konusu malın (lastik tekerlekli kanal kazıcı ve yükleyicinin) davacı şirket tarafından davalı-kiracıya teslim edildiği, davalı kiracının finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen ödeme tablosu dahilinde kira bedellerini süresinde ödemediği, borçların zamanında ödenmemesi üzerine 6361 sayılı Kanunun 31/1 maddesi kapsamında davalıya ihtarname çekildiği ve borcun ödenmesi için 60 günlük süre tanındığı buna rağmen kalan borcun ödenmediği, davalının bu hali ile temerrüde düştüğü anlaşılmakla, davacı tarafın sözleşmeye konu malı (lastik tekerlekli kanal kazıcı ve yükleyicinin) teslim ederek edimini yerine getirdiği, davalının ise süresinde kira bedellerini ödemediği, ihtarname ile kendisine verilen 60 günlük süreye rağmen dahi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu 190, 191. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 138, 299, 344, 345. maddeleri, Dava; kira bedelinin uyarlanması davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Yargılama konusu olayda: Mahkeme 06/03/2023 tarihli ara kararında; "... dava sonunda elde edilecek faydayı sağlayacak şekilde" başka bir deyişle "davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde" ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine..." karar verilmiştir....
Bu hali ile somut olay değerlendirildiğinde davacı vekilinin beyanlarında da geçtiği üzere dava konusu senetlerin taraflar arasında imzalanan 28/11/2020 tarihli kira başlangıçlı kira sözleşmesi kapsamında verildiği ve uyuşmazlığının kira sözleşmeden kaynaklandığı, 6100 sayılı yasanın 4. Maddesinin a fıkrasına göre kiralanan taşınmazların 09/06/1932 tarihli ve 2004 İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yasal düzenlemenin 4. fıkrasının açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir kararlarının kabulüne dair verilen kararlara karşı itiraz edilmesi durumunda mahkemece bu itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. 5.fıkra düzenlemesi gereğince ancak itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Yine 6100 sayılı HMK'nun 341/1. fıkrası "(Değişik fıkra: 22.07.2020- 7251 S.K./34. md) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." düzenlemesini havidir....