Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının diğer istinaf nedenlerine gelince; Kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya verenin mutlaka malik olması gerekmez. Kira sözleşmesi feshedilmediği veya sözleşmenin iptali davası açılmadığı sürece geçerlidir. Nispi haklar; yalnız hukuki işleme veya ilişkiye taraf olan kişilere karşı ileri sürülebilen haklardır. Bu nedenle taşınmazın paydaşlardan yalnız biri tarafından kiraya verilmesi durumunda da kiraya veren sözleşme ile bağlıdır. Kira sözleşmesinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira bedelinin ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda sözleşmenin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir....

davacı 20.07.2010 tarihinde başlattğı icra takibinde, ödenmeyen 2009 yılı Haziran ile Eylül ayları arası kira bedelleri ile 856-TL aidat bedeli, 116,50-TL ısıtma soğutma bedeli ve 326-TL elektrik bedelinin tahsilini istemiş, ödeme emri 10.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. davalı süresinde yaptığı itirazında alacaklının takipte hiçbir kira akdi ve belge sunmadığını, alacaklıya kira borcu olmadığını bildirmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, kira sözleşmesinin yenilenerek devam ettiğini, davalının mecuru 2010 yılının Ocak ayında tahliye ettiğini, kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 2. maddesine göre ortak giderleri ödemekle yükümlü olduğunu, davalı kiracının ödemesi gereken kira bedellerini ödemediğini ileri sürerek takibe yapılan haksız itirazın iptali ile kiralananın tahliyesini ve % 40 oranında icra inkar tazminatı verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, haksız işgal nedeniyle ecrimisil alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteklerine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 4591 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki dükkanı işletilmesi için davalı ile kira sözleşmesi yaptıklarını, kira sözleşmesinin feshedildiğinin davalıya bildirilmesine rağmen davalı tarafından kullanımın devam ettiğini, davalı aleyhine ... 1....

      -TL alacağının kira sözleşmesinin feshedildiği, tarihten sonraki döneme ilişkin olduğundan bu miktara ilişkin açılan davanın reddine, 12.726,87.-TL kira alacağı ile 34.51.-TL faize ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına, koşulları oluşmadığından tarafların icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin süresi 10 yıldır. Davacı kiracının sözleşmeyi kira süresi bitmeden tek taraflı olarak fesih gerekçesi, valilik emri ile kum ocağındaki çalışmanın sona ermesidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira sözleşmesine güvenilerek kiralanana yapılan masraflar ile kiralanana yapılan bina nedeniyle kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra yeniden kiraya verilerek gelir elde edildiğinden bahisle tazminat istemidir....

          Bölge adliye mahkemesince, yapılan istinaf incelemesi sonucunda; sözleşme ve yasa hükümüne göre, davalının söz konusu tazminat ve cezai şarttan sorumlu tutulabilmesi için akdin idarece feshedilmiş olmasının tek şart olmadığı, haklı bir feshin varlığının da şart olduğu, idarenin kira bedeli ile yan giderler ödenmediğinden bahisle kira akdini feshinin haksız oluduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulü ile kira alacağı ve buna dair gecikme zammı talebinin kabulüne, sözleşmenin feshinden kaynaklı cari yıl kira bedeli tutarında tazminat ve tahliyeye kadar geçen her gün için talep edilen cezai şart bedeli taleplerinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 6110 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26. maddesi yargılamaya hakim olan ilkelerden taleple bağlılık ilkesini düzenlemektedir....

            Maddesiyle kiracının kira süresinin bitiminde derhal sözleşmenin feshi halinde tebligat sonrasında 15 gün içinde tahliye etmek zorunda olduğu, tahliye edilmemesi halinde 2886 sayılı kanunun 75. Maddesine göre kiracının tahliyesinin sağlanacağı, kira sözleşmesinin 14....

              Karar Düzeltme Sebepleri Davalı vekili; Yerel mahkeme, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarını da göz önünde bulundurarak anahtarın notere tevdii edildiği hususunun davacıya 26.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısıyla davalı kiracının bu tarihe kadar olan kira borcundan sorumlu olduğuna karar verildiğini, bu şekilde müvekkilin kiracılık sıfatı ve kira bedeli ödeme yükümlülüğü sona ermiş olup, bunun dışındaki taleplerin ancak tazminat davası yargılamasının konusu olacağını, dava konusu taşınmazın tahliye edildiği her iki tarafın kabulünde olduğunu, davanın tahliyeden sonraki dönemi kapsadığı için kira alacağı değil tazminat alacağına ilişkin bir talebi olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kira alacağı ve erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedeli tazminatına istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1....

                CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2010 yılında tapuya şerh edilen kira sözleşmesine istinaden müvekkili ile davacı şirket arasında kira sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin Rekabet Kurulu kararları ve tebliği gereğince taşınmazdaki hukuki ilişkinin tarafı olmadığını, 2010 yılında tesis edilen kira şerhinin 2015 yılı itibariyle yok hükmünde olduğunu, bundan dolayı davacının müvekkiline yönelik husumet yöneltmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından tahliye talebinde bulunulduğunu, dava dilekçesinde harca esas değerin taşınmazın değeri üzerinden belirlenmediğini ve harcın ikmal edilmediğini, eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, davacının sunmuş olduğu dayanak belgenin 15 yıl süresi kira şerhli olduğunu, tapu kayıtlarının celbi sonrasında da kiracılık ilişkisinin devam ettiğini, kira sözleşmesinin tek taraflı feshinin mümkün olmadığını, davacı kira ilişkisi olmadığını iddia etmiş ise de bayilik sözleşmesinin başlangıcından feshedildiği tarihe kadar aylık olarak kira...

                  Davacı dava dilekçesinde; Davalının 02.09.2008 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli ve aylık 775.TL kira bedelli kira sözleşmesi ile mesken olarak kullanmak üzere taşınmazı kiraladığını, kira sözleşmesinin 7. maddesinde; “Taraflar kira sözleşmesinin devamında anlaşırlarsa kira bedeli DİE’nin belirlediği ÜFE+TÜFE+5 ilavesi ile artırılacaktır” şeklinde kararlaştırılan artış şartı uyarınca 04.09.2009-04.10.2013 tarihleri arasındaki toplam 11.018.TL asıl alacak ile 1.624.TL işlemiş faizin tahsili istemiyle 21.10.2013 tarihinde başlattığı icra takibine davalı kiracı tarafından itiraz edildiğini belirterek yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde, artırımın ilk yıl kira bedeli ile ilgili olduğunu, davacı kiraya verenin ihtirazi kayıt koymadan banka hesabına artırımsız olarak yatırılan kira bedellerini kabul ettiğini belirterek yersiz ve haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu