Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 1697,16 TL kira alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı tarafından ödenmeyen 16 aylık kira bedelinin tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece, 15.05.2008 tarihli kira sözleşmesinin davanın tarafları arasında imzalanmadığı, davacının eşi ile yapıldığı, bu sözleşmeye dayanılarak kira bedeli istenemeyeceği gerekçesi ile aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dava, kira alacağı istemine ilişkindir....

    Davalı vekili franchise sözleşmesinin feshinin kabul edilmediğini, feshin haklı veya haksız olduğunun 2011/51 sayılı dosyada verilecek karar ile açıklığa kavuşacağını, bu süre içerisinde müvekkilinin konsept ve markayı kullanabilir olduğundan 2011/51 sayılı davanın iş bu dava yönünden bekletici mesele olması gerektiğini, kiralama amacının ortadan kalkmadığını, alt kira sözleşmesinde belirtilen kullanım amacı doğrultusunda kullanıldığını, tahliye isteminin franchise konseptinin sona erdirilmesi niteliğinde olduğunu, kira sözleşmesine devam edilmesi halinde uğranılan zararın olmayacağını, cezai şartın fahiş olduğunu tahliye davası ile birlikte istenemeyeceğini savunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 23/09/2009 Başlangıç tarihli alt kira sözleşmesinin 8....

      A.Ş. ; müvekkilinin bayilik ve kira sözleşmesi gereğince tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile davacı tarafından nakde çevrilen teminat mektubu bedeli 750.000 TL'nin nakde çevrilme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini ve asıl davanın reddini dilemiştir. Davalı .... A.Ş.; davacı ile aralarında herhangi bir kira veya bayilik sözleşmesi bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, asıl davada talep edilen duran varlıklar inşaat bedeli yönünden davanın tefrikine, diğer taleplerin kira ilişkisinden kaynaklandığı ve bu hususların tartışma yerinin ...nun 4/1-a maddesi gereği sulh hukuk mahkemesi olduğu belirtilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. 1) Davacı ve davalı arasındaki asıl uyuşmazlık taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi olup kira sözleşmesinin bu bayilik sözleşmesinin devamını sağlamak için oluşturulduğu anlaşılmaktadır....

        Somut olayda; Davacı, kiralanan parsel yönünden toplam 4.345 TL kira alacağı, 3.170 TL kira sözleşmesinin 21. maddesi gereği cari yıl tazminatı, kira sözleşmesinin 14. maddesi gereği 4.881,80 TL cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı idare davalıya 60 gün ödeme süresi vermediğinden akdin tek taraflı feshi ve davacının cezai şart ve cari yıl tazminatı istemesi mümkün değilse de; hükmün niteliğine temyiz edenin sıfatına ve bu hususların davalı tarafından temyiz konusu yapılmadığından bozma konusu yapılamayacağının anlaşılmasına göre hükmün ONAMASINA, 23.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki ----------- sözleşmesinin davalı tarafından usulüne uygun olarak tahliye edilmemesi sebebiyle davacı tarafça talep edilen kira bedeli alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında kira bedeline ilişkin faturayı dayalı alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, 01.01.2008 tarihli kira sözleşmesinin hile ile düzenlendiği ileri sürülerek iptali istenilmiştir.Mahkemece, 26.867 m2 miktarındaki taşınmaza ilişkin davanın Asliye Hukuk mahkemesinin görevine girdiğinden bahisle reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.HUMK'nun 8.maddesinin 2/1. fıkrasında; kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşılık olarak açılan davaların sulh mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.Bu davadaki istem kira sözleşmesinin feshi olmayıp, baştan beri geçersiz olduğu ileri sürülen sözleşmenin iptali istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 09/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, Nesil Sigorta Acenteliği A.Ş. tarafından Halk Sigorta A.Ş. aleyhine İstanbul 9 Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1016 E sayılı dosyası ile portföy tazminatı ve maddi tazminat talepli olarak açılan davada birden fazla rapor alındığı, bilirkişi raporlarında, gerekçeli kararda ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davacının feshinin haksız olduğu, bu nedenle davalı acentenin portföy tazminatı ile komisyon alacağı talebinin kabulüne karar verildiği, her ne kadar anılan davada verilen ilk hüküm Yargıtay tarafından bozulmuş ise de bozmanın sadece tazminatın miktarına ilişkin bulunduğu ve davacının feshinin haksız olarak yapıldığı yönündeki saptamanın bozma kapsamı dışında kaldığı, dolayısıyla feshin haksızlığının Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiği, davacının feshinin haksız olmasının davalının ödenmeyen sigorta prim borcunun bulunmadığı anlamına geldiği gerekçesi ile Anayasanın 141/son ve HMK.nun 30. maddelerinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereği başkaca bilirkişi...

                  CEVAP Davalı; davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğunu, davacı tarafından icra takibi yapılıncaya kadar depozitonun iadesine ilişkin yazılı ya da sözlü bir ihtarın taraflarına iletilmediğini, davacının takip tarihi itibariyle kira borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı taraf görev itirazında bulunmuşsa da, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona ermiş olduğu, davaya konu edilen takibin kiralanan için ödenen depozitonun tahsili için yapıldığı, davalının faize itiraz ettiği, asıl alacağa itiraz etmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Mahkemenin görevli olduğu, kira sözleşmesinin 2018 yılında sona erdiği, davalının depozito borcunu bildiği gerekçesiyle, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine, kesin olarak karar verilmiştir. IV. KANUN YARARINA TEMYİZ A....

                    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında yapılan muhasebecilik işi ile ilgili sözleşmenin vekalet sözleşmesi kapsamında olduğu, sözleşme feshinin, güven ilişkisinin zarar görmesi haklı nedenine dayalı olduğunu ve bu kapsamda davacının ücret talep etme hakkı bulunmadığı, davacının ihracı ile ilgili kararların şekli nedenlerle bozulduğu, davacının aidat ödeme yükümlülüğünü 30.07.2008 tarihinde yerine getirmesi nedeniyle bu tarihten itibaren hesaplanan 6.622,94 TL kira alacağı hakkına sahip olduğu, sözleşmenin haksız nedenle feshedildiğine dair delil bulunmadığından manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 6.622,94 TL nin davalıdan alınmasına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu