"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; kiralanın erken tahliyesi nedeniyle, sözleşmede kararlaştırılan tazminatın tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline takibin devamına, inkar tazminatına yönelik istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından, inkar tazminatı isteminin reddi yönünden temyiz edilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 15.09.2009 tarihli kira sözleşmesinin özel şartlar 14. maddesinde “Kiracı akit bitmeden mecuru tahliye edemez....
CEVAP Davalı; davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğunu, davacı tarafından icra takibi yapılıncaya kadar depozitonun iadesine ilişkin yazılı ya da sözlü bir ihtarın taraflarına iletilmediğini, davacının takip tarihi itibariyle kira borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı taraf görev itirazında bulunmuşsa da, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona ermiş olduğu, davaya konu edilen takibin kiralanan için ödenen depozitonun tahsili için yapıldığı, davalının faize itiraz ettiği, asıl alacağa itiraz etmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Mahkemenin görevli olduğu, kira sözleşmesinin 2018 yılında sona erdiği, davalının depozito borcunu bildiği gerekçesiyle, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine, kesin olarak karar verilmiştir. IV. KANUN YARARINA TEMYİZ A....
nin herhangi bir kira parası tahsil etmediği gibi böyle bir istemde de bulunmadığı, 2010 yılında ve öncesinde de 2005 yılında karı koca arasında boşanmayla sonuçlanmayan geçimsizlik meydana geldiği, 2010 yılından beri tarafların ayrı yaşadığı, kardeş olan davalıların davacıyı sözkonusu ailenin ortak olarak kullandığı meskenden çıkartabilmek için muvazaalı olarak kira sözleşmesinin, tahliye taahhütnamesinin ve ... takiplerinin yapıldığı, gerçekte herhangi bir kiranın alınmadığı, karı koca arasında oluşan geçimsizliğin diğer davalı tarafından bilindiği, taraflar arasındaki boşanma davası nedeniyle husumet bulunduğu, BK'nun 18 maddesi uyarınca davalıların gerçekte bir kira sözleşmesi yapmaya niyet ve iradelerinin bulunmadığı, davalıların gerçekte herhangi bir akit yapma niyetlerinin bulunmadığı, böylelikle sözleşmenin tarafları bağlamadığı muvazaa nedeniyle davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 01.08.2010 tarihli davalılar arasındaki kira sözleşmesinin iptaline karar...
Kabule göre de; kira sözleşmesinin feshi ile anahtarın tesliminden sonraki dönem için öngörülen makul süre kira bedeli nitelik olarak tazminat olup, mahkemece belirlendiğinden likit ve belirlenebilir değildir. Bu nedenle makul süreye göre belirlenen tazminat miktarı üzerinden inkar tazminatına hükmedilemez. Mahkemece kiralananın teslim tarihine kadar olan kira parası tespit edilerek, kiralananın teslimine kadar ödenmeyen kira parası ile sınırlı olarak inkar tazminatına hükmedilerek, tazminata yönelik inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, asıl davada hükmedilen tüm alacak üzerinden davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir....
Dava, asıl dosyada, davacı tarafından feshin haklı nedene dayandığından bahisle kar kaybı ve haksız olarak nakde çevrilen teminat bedelinin tahsilinin istendiği, birleşen dava ise sözleşmeden kaynaklı alacaklara dair 165.459,60-TL davacının feshinin haksız olduğundan bahisle kira sözleşmesinin 20.1. maddesi uyarınca şimdilik 4.000,00 EURO cezai şart, kiralanan süresinden önce tahliye edildiğinden bahisle kira sözleşmesinin 5.4. maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 EURO cezai şart Franchise sözleşmesinin 30. maddesi uyarınca ödenmemiş isim ve reklam bedelleri olarak şimdilik 5.000,00-TL Franchise ve kira sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı cezai şart olarak 25.000,00 USD'nin davalıdan tahsilinin istendiği anlaşılmakla; taraflar arasında uyuşmazlığın, sözleşme hükümlerinin asıl ve birleşen dosyalarda yerine getirilip getirilmediğinin, sözleşme hükümleri bakımından karşı tarafın yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olarak temerrüde düşürülüp düşürülmediği, sözleşmenin feshinin haklı nedene...
Davacı, davalı ile imzaladığı 29.1.2002 tarihli kira sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek,kira sözleşmesinin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davalı,davacı tarafın ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/154 esas sayılı dosyasında kira sözleşmesinin uyarlanmasını istemekle sözleşmenin geçerliliğini kabul ettiğini,bu nedenle davanın dinlenme olanağının bulunmadığını savunmuş,mahkemece davacı tarafın sözleşmeyi kabul ederek ve geçerliliğini öne sürerek açtığı davadan feragat etmiş olması nedeniyle yeniden bu sözleşmenin iptali istemiyle dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Kira sözleşmesinin .... maddesinde " Kiracının fesih talebinde bulunması, kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesi 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek kesin teminatı gelir kaydedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir." düzenlemesi yer almaktadır. Davalı .../08/2014 tarihinde, kantin işletmesinin giderlerini karşılayamadığını, kira bedellerini ödeyemeyeceğini ve kantini boşaltacağını bildirmiş, davalının fesih talebi nedeniyle davacı tarafından kira sözleşmesi .../08/2014 tarihinde feshedilmiştir....
Mahkemece, davaya konu ihtilafın taraflar arasında imzalanmış rödovans sözleşmesine yani kira sözleşmesinin haksız feshine ilişkin olduğundan, davaya bakma görevinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1 maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu belirtilerek tensip ile birlikte görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. ... 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk...
Davalı ise; ... sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini, ihbar tazminatının ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ... sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında ... sözleşmesinin feshinin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. Davacı feshin sendikal sebebe dayandığını ileri sürmüş ise de, Dairemize yansıyan emsal dosyalarda bulunan hususlar da dikkate alındığında, işyerinde davacının ... sözleşmesinin feshedildiği tarihte sendikaya üye çok sayıda işçi bulunduğu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ......
ile yapılıp inşaat süresi dahil 14.6 yıl işletileceğini, kira müddeti sonunda kullanılır vaziyette Adıyaman T4 teslimi üzerine sözleşme imzaladığını, taraflar arasındaki sözleşmenin imtiyaz sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmelerin feshinin ancak mahkeme kararıyla geçerli olabileceğini, imtiyaz sözleşmelerinde idarenin tek taraflı tasarrufu ile feshinin mümkün olmadığını, davalı idare tarafından Kahta Noterliği'nin 24/07/2019 tarih 11453 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiğini, aynı gün davacıya tebliğ edildiğini, fesih nedeni olarak yer teslim tarihinden itibaren bir gün sonra işe başlanması gerekirken işe başlamanın geciktiği, yine halı saha alanında yapıldığı tespit edilen kalıcı değişikliklerin ve ilavelerin belediyenin onayı olmadan yapıldığının belirtildiği, davalı idarenin bu iddialarının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile taraflar arasında 13/10/2017 tarihinde yap-işlet-devret kira sözleşmesi ile 14.6 yıl kira müddetiyle...