WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

göstermemesi ve kullanım amacına hizmet edemeyecek olması nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini, ancak davalı tarafın kötü niyetli olarak kira bedellerinin tahsili için icra takibi başlattığını, aslında davalının bu yeri taşınmazın maliklerinden 1.11.2010 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını ve o kira sözleşmesinin 22.maddesinde tadilatlar nedeniyle 3 yıl kira ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığını,davalının kiralananın kullanılabilir durumda olmadığını bilmesine rağmen davacıya kiraladığını, davacı belediyenin binayı kullanıma hazır olarak teslim almadığını, zarara uğradığını belirterek , 42.480 TL. ödenmiş kira bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 551,40.TL. tespit masraflarının, 20.567,40.TL. kiralananın performans analiz raporu ücretinin ve 1.938,84.TL. abonelik ve fatura ücretlerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit, tazminat, alacak davasına dair karar, davalı ve karşı davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, kiracı tarafından açılan menfi tespit ve tazminat istemine, birleşen dava kiraya veren tarafından açılan kira ve ortak gider alacağına ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine karar verilmiş, birleşen dava yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş, hüküm birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Birleşen......

      Dava kira sözleşmesinin feshinin hükümsüzlüğü ve kira sözleşmesinin devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, kiralananın ve davalının adresinin de ... İlinde bulunmasına, sözleşmede yetkili mahkemeye ilişkin bir düzenleme olmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemenin görevsizlik ya da yetkisizlik gibi usule ilişkin kararı ile dava sona ermemekle birlikte görevli ya da yetkili mahkemeye başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Mahkemece görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle davanın reddi ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi durumunda vekalet ücretine dair istemlerin görevsizlik ya da yetkisizlik kararı veren mahkemece hüküm altına alınması gerekir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 30.01.2020 tarih ve 2018/57 Esas, 2020/55 Karar sayılı kararında özetle; "davalı yüklenicinin sözleşmedeki inşaat yapma edimini yerine getirmediği, davacı arsa sahiplerinin kira kaybı ve cezai şart alacaklarına hak kazandığı, ancak manevi tazminat yasal koşullarının oluşmadığı" gerekçesi ile, sözleşmenin feshine, 14.400 TL kira kaybı ve 30.000 TL cezai şart alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; "görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu, esasen de; sözleşmedeki edimin yerine getirilememesinde davacıların kusuru ve mücbir sebep hallerinin olması nedeniyle sözleşmenin feshi koşullarının oluşmadığını, ayrıca sözleşme feshinde kira kaybı ve cezai şart istenemeyeceği" belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir....

        DAVA 1.Asıl davada davacı kiraya veren; davalının 13.05.2005 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesini 11.09.2006 tarihli ihtarname ile feshettiğini, kira sözleşmesinin feshinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 264 üncü maddesi uyarınca 6 aylık kira bedeli tutarında 60.180 USD tazminat ile 120.360 USD cezai şart tutarı olmak üzere toplam 180.540 USD tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. 2.Birleşen davada davacı kiracı; kiraladığı taşınmaza işyeri açma ve çalışma ruhsatı alamadığını, bunun dışında da kiraya verenin sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmeyerek kiralananın kullanımını imkansız hale getirdiğini, kiraya verenin sorumluğunda olan ayıpların tüm yazılı ve sözlü uyarılara rağmen giderilmediğini, kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kiralananın kullanıma uygun hale getirilmesi için yapılan...

          Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Somut olayda; taraflar arasında son olarak imzalanan kira sözleşmesinin 5. maddesi ve şartnamenin 13. maddesi uyarınca kiracının kiralanana zarar vermemek kaydıyla kendisi tarafından getirilen dekorasyon malzemelerini beraberinde götürebileceği ve kiracının talebi üzerine kiralayanın söz konusu malzemelerin bedelsiz olarak yerinde bırakılmasını kabul edebileceği anlaşılmaktadır. Kiracının faydalı zorunlu masrafların iadesi talepleri bakımından kira sözleşmesinin feshinin haklı ya da haksız olması sonuca etkili değildir....

          Davalı, kira alacağı ve tahliye talebi ile ilgili Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davanın derdest olduğunu, aynı konuda yeniden dava açılamayacağını, iptali istenen sözleşme ile ilk sözleşmenin kaldırıldığını, muvazaalı sözleşme bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaalı imzalanan kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı, Sulh Hukuk Mahkemesinde 2003/47 Esas ile, kira sözleşmesine dayanarak kira alacağı ve tahliye davası açmış, davalı anılan dosyada savunma olarak, davacının iptalini istediği kira sözleşmesinin gerçek sözleşme olduğunu, ilk kira sözleşmesi imzalanırken taşınmaza yapılacak masrafları az hesapladıkları için davacı ile anlaşarak taşınmaza yaptıkları masrafları göz önüne alınarak yeni ve düşük bedelli kira sözleşmesi düzenlediklerini savunmuştur....

            Eczanesinin reçetelerinin fatura edildiği gerekçesi ile sözleşmesinin 13.12.2004 tarihinde haksız olarak fesh edildiğini, açtığı dava sonucu feshin hukuka aykırı olduğunun tesbiti ile fesih işleminin iptaline karar verilip kesinleştiğini, davalının fesih işlemiyle diğer sosyal güvenlik kurumlarıyla sözleşme yapamaması sonucu kazanç kaybı nedeni ile 6.503.00 YTL zararının doğduğunu, bu zararının faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, müfettiş raporuna göre işlem yapıldığını, davacının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, sözleşmenin feshinin yasaya uygun olduğunu, idarenin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yoksun kalınan kazanç kaybı tazminat talebinin kabulü ile 6.503.00 YTL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, bayilik sözleşmelerinin grup muafiyetinden yararlanabilmesi için Rekabet Kurulu'nun 2002/2 sayılı tebliği gereği 5 yıl süre ile yapılmış olması gerektiği, dikey anlaşma kapsamına bayilik, işleticilik, ekipman sözleşmeleri ile birlikte intifa hakkı ve tapuya şerh edilmiş kira sözleşmelerinin de girdiği, taraflar arasında akdedilen 12.05.2008 tarihli uzun vadeli alt kira sözleşmesinin taraflar arasındaki dikey anlaşma kapsamındaki ilk sözleşme olduğu, 13.09.2010 tarihli bayilik sözleşmesi ile taraflar arasındaki dikey ilişkinin bütünüyle kesintiye uğradığının ve yenilendiğinin kabul edilemeyeceği, nitekim kira sözleşmesinin bayilik sözleşmesinin yenilendiği tarihte yenilenmiş olduğuna dair yeni bir kira akdinin taraflara ibraz edilemediği, bu suretle davalının hukuki ilişkiyi sona erdirmesinin Rekabet Kurulu kararının gereği olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Maddesinde aylık kira bedelinin 6000 TL olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar sözleşmelerin 11. Maddesinde, işin süresinden önce yapılması ve tarafların karşılıklı olarak anlaşmaları kaydıyla işin süresi ve ödeme şartlarında değişiklik yapılabileceği belirtilmekte ise de bu konuda taraflar arasında anlaşma olduğu kanıtlanamamıştır. Taraflar arasındaki sözleşmelerin 09.09.2011 tarihinde feshedildiği, bu tarihe kadar olan kira bedellerinin davacıya ödendiği, sözleşmenin kalan süresi için sözleşmede öngörülen kira bedelinin ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kural olarak sözleşme süresi henüz sona ermeden kiracı tarafından tek taraflı olarak kira sözleşmesini feshedilmesi halinde kiracı, kira sözleşmesinin süresi sonuna kadar olan kira parasını kiralayana ödemekle yükümlüdür....

                  UYAP Entegrasyonu