"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali ile ecrimisil istemine ilişkin davada Gölcük 1. Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin muvazaalı olması nedeniyle başlangıçtan itibaren iptali ve ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, açılan davanın kira akdinin iptali, yani akdin feshi istendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesinin hileli olmasından,aykırılığı nedeniyle sözleşmenin kurulduğu andan itibaren geçersizliğine yönelik olduğunu, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceğini yönünde hüküm kurmuştur....
Sözleşmenin 5. maddesinde aylık kira bedelinin 6.500 TL olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar sözleşmenin 11. Maddesinde, işin süresinden önce yapılması ve tarafların karşılıklı olarak anlaşmaları kaydıyla işin süresi ve ödeme şartlarında değişiklik yapılabileceği belirtilmekte ise de bu konuda taraflar arasında anlaşma olduğu kanıtlanamamıştır. Sözleşmenin 14.09.2011 tarihinde feshedildiği, bu tarihe kadar olan kira bedellerinin davacıya ödendiği, sözleşmenin kalan süresi için sözleşmede öngörülen kira bedelinin ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kural olarak sözleşme süresi henüz sona ermeden tek taraflı olarak kira sözleşmesini feshetmesi halinde kiracı, kira sözleşmesinin süresi sonuna kadar olan kira parasını kiralayana ödemekle yükümlüdür....
Davalı tarafça her ne kadar; dava dışı malik ile aralarında kira sözleşmesinin kurulmadığı savunularak; Antalya ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ......
Davacı şirketin her ay ödediği 75.000 TL kira bedeli dahil yatırımlar ve kira bedeli talebine yönelik olarak ; Davacı şirketin dava dışı ......
Davacılar ile davalı kiralayan arasında 07.03.2008-31.12.2010 dönemi için lokanta olarak kullanılmak üzere yıllık 61.300.00 YTL bedel üzerinden kira sözleşmesi yapılmış, davanın sözleşmenin 10. maddesi hükmüne rağmen mecuru amacına aykırı kullandığı gerekçesiyle davalı tarafından 05.06.2008 tarihinde feshedilmesi üzerine davacı feshin haksız olması gerekçesiyle, feshin iptali ve muarazanın men'i için bu davayı açmıştır. HUMK'nın 8/2. fıkrasında değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kalacağı belirtilmiştir. Kiracılığın tespiti ve muarazanın men'i davası bunlar arasında sayılmamıştır. Bu durumda görevli mahkemeyi belirlemede davanın değeri, bu bağlamda bir yıllık kira bedeli esas alınır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkin davada ...Sulh Hukuk ve ... Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 05.04.2007 günlü kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın kira sözleşmesinin geçersizliğine yönelik olduğu, tahliye isteminin bulunmadığı görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceğini gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, açılan davanın kira akdinin iptali, yani akdin feshi olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; taraflar arasında yapılmış bulunan 05.04.2007 tarihli kira sözleşmesinin iptali istenmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı erken tahliye nedeniyle tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, erken tahliye nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının müvekkilinin kiracısı olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 6. maddesi gereğince davalı kiracının 1 ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla kiralananı tazminatsız akdi feshedebileceğinin ve kiralananı tahliye edebileceğinin kararlaştırıldığını, davalının müvekkiline ihbarda bulunmaksızın 31.12.2010 tarihinde anahtarı notere tevdi ederek tahliye ettiğini, kira sözleşmesinin akde aykırı olarak feshedildiğinden, bir aylık kira parasının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığına ilişkin herhangi bir uyuşmazlığının bulunmadığı, uyuşmazlığın haziran ayına ait kira bedelinin davalı kiraca tarafından ödenip ödenmediğine ilişkindir, dolayısıyla ispat yükü davalıdadır. Her ne kadar sözleşmenin 4....
Açılan davada iptali istenen çekin kira bedelinin peşin ödemesi için verildiği tarafların kabulünde olup yargılamanın Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2- Taraflar arasında 01.04.2016 başlangıç, 10 yıl süreli ve aylık 1.750,00 TL bedelli kira sözleşmesinin düzenlendiği, ilk beş yıllık kira bedelleri karşılığında beş adet çek verildiği, ilk üç çek ile son çekin dava konusu olmadığı, kiralanan taşınmazın mahkeme kararıyla el değiştirmesi ile yeni malik ile 01.07.2019 başlangıç tarihli yeni kira sözleşmesinin düzenlendiği, önceki kira sözleşmesinin bu tarih itibariyle taraflarca sonlandırıldığı, ihtilaf konusu çekin karşılığının bulunmadığı ve icra takibine başlanıldığı, borcun davacı tarafından haricen ödenerek icra dosyasının kapatıldığı anlaşılmıştır. Geçerli olan bir kira sözleşmesi tarafların birbirine uygun fesih bildirimi, mahkeme kararı veya kiralananın yok olması ile sona erer....
İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; adli yargı yerinde açılan dava ile (alacak davası) huzurdaki davanın talep kısımlarının ve konusunun (iş akdinin feshi işleminin iptali) farklı olduğu, adli yargı yerinde açılan ilk davada iş akdinin feshinin iptali (veya işe iadesi) talep edilmediği, dolayısıyla davacının işe iade ve bağlı sonuçlara yönelik talebi açısından önceki görevsizlik kararından bağımsız olarak yeni bir dava açtığı görüldüğünden, huzurdaki davanın adli yargı yerinde açılan davanın devamı niteliğinde olmadığı, adli yargı yerinde tazminat talep edildiği halde huzurdaki davada işe iade talep edildiği, iş akdinin feshinin iptali yönünden, görevsiz mahkemeye yapılan başvurunun idari yargı yerine yapılmış başvuru tarihi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından; 16.10.2014 tarihli iş akdinin feshinin iptali ve işe iadeye bağlı sonuçların istenilmesi açısından da süresi içerisinde açılmayan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar...