Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olup, eksik inceleme ile hazırlandığını, 7226 sayılı kanunun geçici 2. maddesinde 01/03/2020- 30/06/2020 tarihleri arasında ödenmeyen kira bedellerinin tahliye sebebi olamayacağı yönünde düzenleme olduğundan davacı alacaklı tarafından 01/03/2020- 30/06/2020 tarihleri arasındaki kira bedelleri tefrik edilmeden tüm alacak yönünden tahliye talepli icra takibi ve tahliye davası açılamayacağını, bilirkişice bu durumun gözardı edilerek 1 yıllık kira bedeli üzerinden bilirkişi raporu hazırlandığını, yıllık kira bedeli ödemelerinin Nisan ayı başında yapıldığını, kira bedelinin tespiti yönünde alacaklının açtığı dava ve taraflarınca açılacak ifa güçlüğü nedeniyle kira bedelinin belirlenmesi talepli dava nedeniyle kira bedelinin belli ve belirlenebilir nitelikte olmadığını belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep...

Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. 15. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....

    Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. 15. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....

      Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz etmiştir. Davacı alacaklılar vekili 15.09.2005 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak 20.09.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 28.07.2005 tarihinden 28.07.2011 tarihine kadar olan toplam 9.770,41 TL kira parası tahsilini ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekili süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; takipte dayanılan kira sözleşmesine karşı çıkmamış .... ile yaptığı 06.12.2004 tarihli .......

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2022 NUMARASI : 2022/448 ESAS 2022/635 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı T3 vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar aleyhine, Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2022/ 33440 esas sayılı icra dosyasıyla, örnek 13 nolu, 7/30 gün süreli ödeme emri düzenlendiğini, kira alacağı nedeniyle, haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını ödeme emrinin kiracılara 02.07.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların7 günlük kanuni itiraz süresi içerisinde kira ilişkisine, kira akdine, kira alacağının varlığına, kira bedeline, imzaya, tarihe vb. esaslı unsurlarına hiçbir şekilde itiraz etmediklerini, davalıların ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 30 günlük kanuni...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; 05/07/2019 tarihli kira sözleşmesinde kira akdinde kiracı sıfatında eşi T1 yazıldığını, bu sebeple tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğunu, kira ödemelerinin Nuran tarafından düzenli olarak yatırıldığını, buna ilişkin dekontların delil olarak ellerinde mevcut olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, yazılı tahliye taahhüdüne dayalı takipte, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali ve Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine, davalı borçlunun süresi içinde itiraz etmesi üzerine, davacı icra mahkemesine başvurarak, itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, itirazın kaldırılarak takibin devamına ve temerrüt nedeni ile tahliyeye karar verilmesi üzerine, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından 15.06.2010 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanılarak 27.07.2011 tarihinde kira alacağının tahsili ve temerrüt nedeni ile tahliye amacıyla icra takibi başlatılmıştır....

            Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan, HUMK'nın 8/ll-1. madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269, 272 ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacının satın aldığı taşınmazda davalının haklı bir neden olmaksızın işgalci olarak bulunduğunu belirterek davalının taşınmazdan tahliyesine 10.000,00.-TL işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise taşınmazda önceki malikle yapılan kira sözleşmesi nedeniyle kiracı olarak bulunduğunu, kira bedelini peşin olarak eski malike ödediğini beyan etmiştir....

              Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; pandemi nedeniyle düğün salonlarının faaliyetleri geçici olarak durdurulduğundan kira bedellerinin ödenemediğini, 7226 sayılı yasanın geçici 2.maddesi gereğince 01/03/2020 tarihinden 30/06/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenmemesinin tahliye ve kira sözleşmesinin feshi sebebi oluşturmayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 269/a maddesi uyarınca açılmış kesinleşen icra takibinde temerrüt nedeniyle tahliye davasıdır....

              UYAP Entegrasyonu