Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 3.maddesinde de yer alan finansal kiralamanın tanımına göre finansal kiralama sözleşmesi, klasik anlamda bir kira sözleşmesi olmayıp malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi amacını güden bir sözleşme türüdür....

    İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacının talebi mahkemece İİK 72/3 kapsamında değerlendirilmiştir. Davacı vekili icra takibinin durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez. Kanunda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında takibin durdurulamayacağı açıkça düzenlendiğinden ,davacı herhangi bir şekilde zarara uğrasa da ihtiyati tedbir karara verilmesi mümkün bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

      Bu hali ile somut olay değerlendirildiğinde davacı vekilinin beyanlarında da geçtiği üzere dava konusu senetlerin taraflar arasında imzalanan 28/11/2020 tarihli kira başlangıçlı kira sözleşmesi kapsamında verildiği ve uyuşmazlığının kira sözleşmeden kaynaklandığı, 6100 sayılı yasanın 4. Maddesinin a fıkrasına göre kiralanan taşınmazların 09/06/1932 tarihli ve 2004 İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Davacılar vekili istinaf dilekçesinde tahliye işlemi yapılmaması için ihtiyati tedbir talebinde bulunarak dairemize başvurmuş ise de; HMK'nun da ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbire ilişkin verilen bazı kararlara karşı istinaf yolu düzenlenmiş olup bu kapsamı aşar biçimde doğrudan ihtiyati tedbir kararı verilmesi düzenlenmemiştir. BAM Hukuk Dairesinin istinaf başvurusu üzerine mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararını kaldırıp ihtiyati tedbir kararı vermesi mümkün ise de istinaf başvuru dilekçesindeki istinaf sebeplerinin dışında kalan ihtiyati tedbir talebini inceleyerek karar vermesi mümkün değildir. Yasa doğrudan BAM Hukuk Dairesinin ihtiyati tedbir kararı verebileceğini öngörmüş olsaydı verilecek bu kararın kesin olup olmadığı, temyiz veya itiraz yolu olup olmadığını da düzenlemiş olması gerekirdi ki böyle bir düzenleme bulunmamaktadır....

        İlk derece Mahkemesince; 07/03/2022 tarihli Ara Karar ile tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili 07/03/2022 tarihli Ara Karar hakkında istinaf başvurusunda bulunmuş, bu Ara Kararın kaldırılmasını ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili, davaya konu senedin davalıya kira ilişkisi nedeniyle verilen bir senet olduğunu, davalı vekili ise taraflar arasındaki ilişkinin sadece kira ilişkisi olmadığını, borç ilişkisi nedeniyle senedin tanzim edildiğini beyan etmekte olup dosyada buna ilişkin henüz bir inceleme yapılmadığı ancak yargılamanın her aşamasında mahkemenin görevine ilişkin dava şartı incelemesi yapılabileceğinden, bu aşamada sadece ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı yanın istinaf sebepleri inceleme konusu yapılmıştır. İİK'nun 72/3 maddesinde ; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

          tedbirin geçici hukuki korumalardan en önemlisi olduğunu, taraflar arasında belirlenen bir yıllık kira süresinin dolması akabinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürüldüğünü ve kira sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünü, davalı T1 tarafından 06/04/2023 tarihinde davacının hesabına güncel aylık kira bedeli olarak 2.900 TL yatırıldığını, ödenen bedelin TBK madde 138 gereğince kabulünün mümkün olmadığını, uyarlama davalarında amacın taraflar arasındaki sözleşmenin ayakta tutulması ile gerçekleşen olağanüstü durumlar karşısında başlangıçta var olan edimler arasındaki adaletin yeniden tesis edilmesi olduğunu, kira uyarlama davalarında dava devam ederken ihtiyati tedbir yoluyla yeni kira bedelinin belirlenebileceğinin düzenlendiğini, uyarlama talepli olarak açılan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmediğinde, dava sonuna kadar kira sözleşmesinin ayakta tutulmasının bazı hallerde mümkün olmayabileceğini, uyarlama davasından beklenenin sözleşmenin...

          Yasal düzenlemenin 4. fıkrasının açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir kararlarının kabulüne dair verilen kararlara karşı itiraz edilmesi durumunda mahkemece bu itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. 5.fıkra düzenlemesi gereğince ancak itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Yine 6100 sayılı HMK'nun 341/1. fıkrası "(Değişik fıkra: 22.07.2020- 7251 S.K./34. md)  İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." düzenlemesini havidir....

          Fıkrasında, kamu kurum ve kuruluşlarının hangi usul ve esaslar içerisinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerinde bu hükümler uygulanır denildiğini, dava konusu iş yerinin ihale ile kiraya verilmesi yasal zorunluluk olmakla birlikte ihaleden sonra taraflar arasında düzenlenerek imza edilen kira sözleşmesi ile özel hukuk ilişkisi kurulmakta ve Türk Borçlar Kanunu'nun kira sözleşmesine ilişkin 299- 356....

          Fıkrasında, kamu kurum ve kuruluşlarının hangi usul ve esaslar içerisinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerinde bu hükümler uygulanır denildiğini, dava konusu iş yerinin ihale ile kiraya verilmesi yasal zorunluluk olmakla birlikte ihaleden sonra taraflar arasında düzenlenerek imza edilen kira sözleşmesi ile özel hukuk ilişkisi kurulmakta ve Türk Borçlar Kanunu'nun kira sözleşmesine ilişkin 299- 356....

          D.İş sayılı ihtiyati tedbir dosyası içeriğinden anlaşıldığı üzere; taraflar arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde usulüne uygun ve geçerli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye konu edilen dava konusu malın (lastik tekerlekli kanal kazıcı ve yükleyicinin) davacı şirket tarafından davalı-kiracıya teslim edildiği, davalı kiracının finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen ödeme tablosu dahilinde kira bedellerini süresinde ödemediği, borçların zamanında ödenmemesi üzerine 6361 sayılı Kanunun 31/1 maddesi kapsamında davalıya ihtarname çekildiği ve borcun ödenmesi için 60 günlük süre tanındığı buna rağmen kalan borcun ödenmediği, davalının bu hali ile temerrüde düştüğü anlaşılmakla, davacı tarafın sözleşmeye konu malı (lastik tekerlekli kanal kazıcı ve yükleyicinin) teslim ederek edimini yerine getirdiği, davalının ise süresinde kira bedellerini ödemediği, ihtarname ile kendisine verilen 60 günlük süreye rağmen dahi...

            UYAP Entegrasyonu