Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanununun Menfi Tespit ve İstirdat Davaları başlıklı 72.maddesinde ise "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir..." hükmü ile ihtiyati tedbirin özel bir türü düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı menfi tespit ve ihtiyati tedbir istemli işbu davasını icra takip tarihinden sonra ikame etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından verilen 28.10.2020 tarihli ara kararla; uyuşmazlığın salgın hastalık nedeniyle değişen ekonomik koşullara göre kira bedelinin uyarlanması talebine ilişkin olduğu, davacının ihtiyati tedbir talebinin yargılama sonunda elde edilebilecek sonucu sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözen nitelikte olduğu, bu nedenle yargılamanın başında bu şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; İİK'nun 72.maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasında satışın durdurulmasına ilişkin tedbir öngörülmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden davacılar istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2015/3531 Esas sayılı dosyasında borca ilişkin olarak yapılan ödemelerin dosyaya yansıtılmadığını, bu dosya kapsamında borcun bulunmadığı halde tedbire konu taşınmazın Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/2554 Esas sayılı takip dosyasından satışa çıkartıldığını, söz konusu taşınmazın satışı halinde açılan menfi tespit davasının konusu ve anlamıyla bağdaşmayacağını, verilen ret kararının gerekçesinin bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile taraflar arasındaki 05/05/2014- 30/11/2023 tarihli kira dönemi için imzalanan 05/05/2014 tarihli sözleşmeye göre ihtiyati tedbir isteyen tarafından 3.600TL nakit ya da kesin ve süresiz teminat mektubu şeklinde teminat yatırıldığında davalının söz konusu kiralanandan 30/11/2023 tarihine kadar tahliye edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir yolu ile tahliyenin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı vekilince; davacı ve idare arasında herhangi bir kira ilişkisinin bulunmadığını, idarenin taraf olduğu tek kiracılık ilişkisinin ihale suretiyle dava dışi Anfa Ltd. Şti. ile kurduğu ilişki olduğunu, dolayısıyla davacının, işbu dava ile idarelerine karşı iddia edebileceği hiçbir kiracılık sıfatının bulunmadığını, kaldı ki idaremiz ve Anfa Ltd....

      Yukarıda açıklaması yapılan HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; Somut olayda davacı, taraflar arasındaki 01/03/2019 tarihli yazılı kira sözleşmesi kapsamında davalı/kiracıya iskele kiralandığını, davalının kira bedelini ödememesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshi ve kiralanan iskelenin davacı kiralayana teslimine yönelik açmış oluğu davada tedbiren kiraya konu iskelenin kendisine teslimini talep etmektedir....

        Mahkemece; dava sonucu elde edilecek bir istem için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

        ve tahliye tehlikesine maruz kalmaması açısından aylık kira bedelinin 16.000,00 TL olarak ödenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

        önlenmesi talepli yasal başvuruda bulunulduğunu, ancak tedbir taleplerinin reddine karar verildiği belirtip, ihtiyati tedbir kararı talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı vekili 04/06/2021 tarihli tedbir talepli dilekçesinde; daha önceki tedbir taleplerinin reddedildiğini, dava sonunda kira ilişkilerinin sabit olacağını, otopark olarak işletilen kiralananın tahliyesinin maduriyete neden olacağını belirterek gayrimenkulün tahliyesini önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince daha önce reddedilen tedbir talebine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, davacı vekilinin 04/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, yeniden yapılan inceleme sonucunda davaya konu uyuşmazlığı esastan çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olup, istinaf ilamından sonra da ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir şekilde somut olayda ihtiyati tedbir koşullarında herhangi bir değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Dosya üzerinden yapılan incelemede davacı vekilinin 20/01/2021 tarihli dilekçesiyle tedbiren kira bedelinin 5.000,00 TL olarak belirlenmesini istemiş ise de, kira bedelinin mahkeme kararıyla 8.756,00 TL olarak belirlendiği, kira sözleşmelerinin uyarlanmasına ilişkin davalarda kira bedelinin indirilmesi talebinin yargılamayı gerektirmesi ve davayı çözecek mahiyette bir tedbir kararı verilemeyeceği" gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin koşulların bulunmasına karşın mahkemece hatalı hukuki değerlendirmeler neticesinde ve yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          UYAP Entegrasyonu