Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL bedelli kira sözleşmesi imzalandığı ve kira bedelinin peşin ödendiği hususu ihtilafsızdır. Uyap sisteminden yapılan araştırmada dava konusu taşınmazı dava dışı 3. kişinin iktisap ettiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK'nun 310. maddesinde '' Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur. '' düzenlemesi mevcuttur....

    Ayrıca, dükkanın girişine hem mimari projeye hem de kira sözleşmesine aykırı olarak profil camekanlı markiz yapılmış olmasının, bu konuda usulüne uygun süreli bir ihtarname bulunmadığından eldeki davada tartışılmasına yasal olanak bulunmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi de yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davalı kiracı tarafından, dayanak kira sözleşmesinde tadilat yasağı bulunmasına rağmen kiralayandan izin alınmaksızın kiralanan dükkan içerisindeki tuvaletin kapısının yönünün değiştirilmesi şeklindeki eyleminin hem tahliyeyi gerektirecek önemde bir aykırılık olarak kabulünün hem de kira akdinin uzama dönemlerinden sonra ileri sürülmesinin TMK'nun iyiniyet kuralları kapsamında korunmasına olanak bulunmadığı değerlendirildiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

    Düzenlemesinin bulunduğu, davalının söz konusu fesih bildirimine uymaksızın kiralananı 07/05/2016 tarihinde tahliye ettiği, sözleşmenin özel şartlar 8.maddesindeki düzenleme gereğince davalının erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira parası olarak 1 aylık feshi ihbar süresi kadar kira parasından ( 1.832,50 TL ) sorumlu olduğu, (Yargıtay 6HD 2015/5923E.2016/238 K. sayılı ilamı) ödenmeyen kira alacağıyla birlikte davalının bu kalem alacaklardan sorumluluğunun 2.292,58 TL olacağı anlaşılmakla davacının erken tahliye nedeniyle makul süre kira alacağı ve ödenmeyen kira alacağına ilişkin talebinin bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken sözleşmedeki özel hüküm göz ardı edilerek bilirkişi raporu ile tespit edilen 2 aylık makul süre kira alacağına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK 353/1- b-2.gereği hükmün 2.paragrafındaki "4.125,08 TL" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "2.292,58 TL " ibaresinin...

    Türk Borçlar Kanununun 325.maddesi hükmüne göre kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak sözleşmeyi haklı nedenle fesih eden kiracı erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedelinden sorumlu değildir. TBK’nun 301.maddesi hükmü gereği kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiralayan o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Davacı kiraya veren, gerekli vasıfları taşımayan binayı kreş olarak kiraya vererek kusurlu davranmıştır....

      Borçlar Kanununun 287.maddesi hükmü uyarınca hasılat kirasında süre bittiği halde kiralayanın açık veya örtülü rızasıyla kiracının kiralananı kullanmaya devam etmesi veya kira sözleşmesinde kararlaştırılan feshi ihbarı iki taraftan birinin yapmamış olması durumunda sözleşme yıldan yıla yenilenmiş sayılır. Sözleşmenin bu şekilde yenilenmiş olması halinde bir senelik bir müddetin hitamından altı (6) ay önce kiracıya feshi ihbar tebliğ edilmek suretiyle ancak o senenin sonunda tahliye davası açılabilir. Bu durumda tahliyeye karar verilebilmesi için başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Bu itibarla feshi ihbar dava süresinin tespiti ve denetimi açısından kira başlangıç tarihiyle kira süresi önem arz etmektedir. Dava dilekçesinde ve yargılama sırasında davacı kira başlangıç tarihi ve süresi hakkında beyanda bulunmamıştır....

        Dava, TBK 347. maddesine gereğince kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, mülkiyeti kendisine ait taşınmazı 01/08/2001 başlangıç tarihli sözleşme ile davalılara kiraya verdiğini, davalıların kira bedellerini ödemediğini belirterek kiralananın tahliyesine, 13.150 TL kira bedelinin ve 211,93 TL noter masrafının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., kira sözleşmesini oğlu ... adına imzaladığını ve kiralananı 29/01/2004 tarihinde ...'...

          İcra Müdürlüğünün 2013/23864 Esas sayılı takibe itirazlarının iptali ile takibin; 36.774 TL kira alacağının üzerinden devamına, %20'si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı ...'in makul süre kira bedeline ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; .../... -2- Taraflar arasında düzenlenen 01.10.2012 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli aylık 4.500 USD bedelli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 16. maddesinde "Kiracı, kira bedelini her yıl dönem başı peşin olarak öder. Kiracı, kiralananı sözleşme süresi içinde erken tahliye etmek isterse bu durumu kiralayana iki ay önceden yazılı bildirecektir....

            İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, davacıya ait ev, depo ve dalgıç pompayı 10/10/2014 başlangıç tarihli, 6 ay süreli kira sözleşmesi ile tarımsal faaliyetini sürdürmek amacıyla kiraladığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kiralananı kira süresi sonunda, 07/04/2015 tarihinde tahliye ettiğini, sözleşmenin yenilenmediğini, taşınmazı tahliye ettikten sonra kiralananın bir başka kişiye sözlü olarak davacı tarafından kiraya verildiğini, kiralanan deponun teslim edilebilecek bir anahtarının bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu , borcunun bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığı hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, kira alacağının götürülecek borçlardan olması sebebiyle davacının ikametgah adresi olan ......

              DELİLLER: Kira Sözleşmesi, Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/77 D.İş dosyası, Kemer İcra Müdürlüğü 2021/596 Esas sayılı icra dosyası, İhtarnameler, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı GEREKÇE: Dava kira ilişkisinden kaynaklanan kiralananın iade borcu kapsamında sözleşmeye aykırı ifa nedeni ile tazminat ve makul kira tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Bilindiği üzere 6098 Sayılı TBK.nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak zorundadır. Aynı kanunun 334. maddesinde ise "Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür....

              Davalı davacının kiracısı olmadığını, 01.09.2004 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca kiralananı ..."dan kiraladığını ve kira bedellerini kiraya veren ... a ödediğini savunmuştur. Davacı dava konusu taşınmazı 29.04.2008 tarihinde önceki maliklerden satın almıştır. Yeni malik davacı kiralananı satın aldıktan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesini isteme hakkına sahiptir. Mahkemece savunma doğrultusunda araştırma yapılarak davacı- alacaklı tarafından istenen kira bedellerinin, kiraya veren ..."a ödendiği kanıtlanamadığı takdirde davanın alacak yönünden kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu