Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Taşınmazın 22.12.2013 tarihinde kiraya verene teslim edildiğine ve kira bedellerinin nakden ödeneceğine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı icra takip dosyasında Aralık ayı kira bedeli olarak 3.000.-TL talep etmiş ise de davalının taşınmazı fiilen tahliye ettiği tarih esas alınarak kira bedeli hesaplanması gerekirken Aralık ayının tamamının hüküm altına alınması da doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Dava, ödenmeyen kira parasının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile 01/03/2008-01/03/2009 dönemine ait kira bedeli borcundan bakiye 15.000 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı ise kiralananın 03/08/2008 tarihinde davacıya teslim edildiğini, bu tarihe kadar olan tüm kira borçlarını ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasının önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır....
Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Somut olaya gelince; taraflar arasında 15/10/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 8. maddesinde; kiracının kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt edeceği hükmü, 17.m.de; ise aynı dönem içerisinde kira bedelinin iki ay arka arkaya ödenmemesi halinde ödenmeyen aydan itibaren kontrat süresi sonuna kadar olan kira bedelleri muacceliyet kesbeder hükmü düzenlenmiştir....
Mahkemece, davacının kiralananı kira sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 01/04/2012 tarihinden itibaren 12/07/2012 tarihine kadar işletmiş olduğu, kiracının kiralananı kullanmış olduğu 102 gün karşılığı toplam 14.166,66 TL 'nin peşin ödenen 30.000 TL'den düşülerek 15.833,33 TL kira bedelinin davacıya iadesi, yine pansiyona 12.050,00 TL masraf yapıldığı, bu bedelinin de davalı ...'tan tahsili gerektiği, diğer davalı ...'nın kira sözleşmesinin tarafı olmadığı gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın ... yönünden kısmen kabulü ile 15.833,33 TL kira bedelinin davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine, 12.050,00 TL masraf bedelinin davalı ...'...
Davalı vekili; sözlü olarak akdedilen kira sözleşmesi uyarınca,davalı şirket kira sözleşmesinin sona erdiği 2013 yılı Nisan ayına kadar olan tüm kira bedellerini eksiksiz ödediğini,davacı tarafın izni ile 15 Mayıs 2013 tarihine kadar taşınmazı kullandığını,15 Mayıs 2013 tarihinde taşınmazı davacı tarafa teslim ettiğini, kira sözleşmesinin bir yıl daha uzamadığını savunarak davanın redddini istemiştir....
Davacı kiraya veren tarafından davalı kiracı aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı kiracının itiraz etmesi üzerine, davacı kiraya veren icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemenin uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine dair kararı davacı kiraya veren tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibinde ve davada dayanılan ve karara esas alınan 1.6.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 6. maddesinde kira bedelleri, ortak yerlere ilişkin tüm giderler ile çevre, çöp vb belediye, vergi ve harçları tamamen hariç olmak üzere sadece kiralanan yerin net kirası olarak tanımlanmış, ortak yerler giderleri katılma payı aylık olarak 195 Euro + KDV olarak kararlaştırılmıştır. Bu bedel fatura karşılığı davacı kiraya verene ödenecektir....
Davacı kiraya veren tarafından davalı kiracı aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı kiracının itiraz etmesi üzerine, davacı kiraya veren icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemenin uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine dair kararı davacı kiraya veren tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibinde ve davada dayanılan ve karara esas alınan 1.6.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 6. maddesinde kira bedelleri, ortak yerlere ilişkin tüm giderler ile çevre, çöp vb belediye, vergi ve harçları tamamen hariç olmak üzere sadece kiralanan yerin net kirası olarak tanımlanmış, ortak yerler giderleri katılma payı aylık olarak 900 Euro + KDV olarak kararlaştırılmıştır. Bu bedel fatura karşılığı davacı kiraya verene ödenecektir....
Borçlar Kanununun 287. maddesi hükmü uyarınca hasılat kirasında süre bittiği halde kiralayanın açık veya örtülü rızasıyla kiracının kiralananı kullanmaya devam etmesi veya kira sözleşmesinde kararlaştırılan feshi ihbarı iki taraftan birinin yapmamış olması durumunda sözleşme yıldan yıla yenilenmiş sayılır. Sözleşmenin bu şekilde yenilenmiş olması halinde bir senelik bir müddetin hitamından altı (6) ay önce kiracıya feshi ihbar tebliğ edilmek suretiyle ancak o senenin sonunda tahliye davası açılabilir. Bu durumda tahliyeye karar verilebilmesi için başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Bu itibarla feshi ihbar, dava süresinin tespiti ve denetimi açısından gerekli olup, bunun içinde kira başlangıç tarihiyle kira süresi önem arz etmektedir. Dava dilekçesinde ve yargılama sırasında davacı kira başlangıç tarihi ve süresi hakkında beyanda bulunmamıştır....
Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Kira ilişkisinin inkâr edilmesi durumunda, bu ilişkinin varlığının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Bu hususun kanıtlanması da HMK'nın 200. maddesindeki ispat kuralına tabidir. İddia edilen yıllık kira miktarının tanıkla ispat sınırını aşması halinde, kira sözleşmesinin tanıkla kanıtlanması da mümkün değildir; yazılı delille kanıtlanmalıdır. Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından davalı ile dava dışı önceki malik arasında düzenlenmiş bir yazılı kira sözleşmesi sunamamış, davacı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında önceki mâlik ile davalılar arasında kira sözleşmesinin bulunduğuna dair delillerinin olmadığını beyan etmiştir....
Yine karşı davada, kiraya verenin hor kullanma tazminatı ile tamir süresince kira kaybı talebi bulunmakta olup bu talep kiracının, kiralananı tam bir özenle kullanma ve sözleşme sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlülüğe dayalı olup kiralananın tahliye edilmiş olması gereklidir. Kira sözleşmenin feshinin haklı olup olmaması sonuca etkili değildir. Karşı davada diğer bir talep ise ecrimisil istemine ilişkin olup kira sözleşmesinin feshinden sonra iş yerinin işgal edildiği iddiasına dayanılmaktadır. Kiracının ecrimisil sorumluluğu olup olmadığı da feshin sonucuna bağlı değildir....